Hukuk Dairesince ".... ortaklığın giderilmesi istemli davada davacıya yapılan tebligatların usulsüz olduğu belirtilerek, ortaklığın giderilmesine ilişkin hükmün temyizi için davacılara imkan verilmesi, temyiz edildiği takdirde sonucunun beklenmesi ve sonrasında bir karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle istinaf isteminin kabulüne karar verildiğini, ilk derece mahkemesinin 12.07.2017 tarihli ara kararı ile kendilerine ortaklığın giderilmesi dosyasının temyiz edilmesi için süre verildiğini, tapu iptali ve tescil davasında yapılan araştırma sonucunda eldeki dosyada dava dilekçesi ve gerekçeli kararının tebliğ edildiği tarihlerde müvekkilinin usulsüz tebliğlerin yapıldığı Caferbey Köyünde ikamet etmediğinin emniyet araştırması ve muhtarlık kayıtları ile tespit edildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanununun; “Usulüne aykırı tebliğin hükmü” kenar başlıklı 32. maddesinde ise, “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş...
Müdürlüğü'nce yürütülen takipte, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilerek takibin kesinleştiğini belirterek, ... Müdürlüğü'nce yapılan ödeme emrinin usulsüz tebliği nedeniyle iptali talep edilmekle, iptali istenen işlem, ... müdürlüğünce yapıldığından, uyuşmazlığın ... Hukuk Mahkemesi tarafından görülüp, çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 3.... Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 17.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05/06/1991 tarih, 1991/12-258 E.-1991/344 K.). Öte yandan, usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olunduğu tarihten itibaren yedi günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Somut olayda, borçlular vekili icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emrinin 18/12/2014 tarihinde tebliğ edildiğini yasal sürede icra müdürlüğüne itirazlarını sunduklarını, ancak, ödeme emri ekinde borçlulara takip dayanağı belgelerin gönderilmediğini beyan etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Uyuşmazlık, genel haciz yoluyla borçlu hakkında yapılan ilamsız takipte borçlunun ödeme emrinin tebliği sırasında cezaevinde olması nedeniyle tebliğ işleminin usulsüz olduğundan bahisle ödeme emrinin tebliğ işleminin iptaline, ancak takibin durdurulması isteminin reddine dair İcra Mahkemesi kararı üzerine icra müdürlüğünün takibi durdurması gerekip gerekmediğine ilişkindir. Genel haciz yolu ile ilamsız takiplerde ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edildiğinin belirlenmesi halinde İcra Mahkemesince verilen karar sonucunun; tebliğ tarihinin düzeltilmesi veya ödeme emrinin tebliğ işleminin iptali olmasına göre içeriğinin ve takip işlemlerine etkilerinin ayrı ayrı irdelenmesi gerekir....
İcra Dairesi'nin 2018/22561 Esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatıldığını, ödeme emri tebliğ evrakı muhatabın adreste bulunmaması sebebiyle iade edilmesi üzerine ikinci bir ödeme emri tebliğ evrakının çıkartılmadığını, usulüne uygun takip kesinleştirilmeden kıymet takdirinin yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi sebebiyle kıymet takdirine ve kıymet takdirinin tebliğine itiraz ettiğini ileri sürerek ödeme emrinin usulsüzlüğü sebebiyle kıymet takdirine itiraz ettiklerini aksi halde değerin düşük tespit edilmesinden ötürü kıymet takdirinin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde;......
İcra Müdürlüğünün 2018/22142 esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunulduğunu, borçlular adına 19/02/2018 tarihli ödeme emri düzenlendiğini ve tebliğe çıkarıldığını, ancak yapılan tebligatların T.K. kapsamında usulsüz olduğunu, takibin iptali gerektiğini, usulsüz tebligatlar nedeni ile davacıların öğrenme tarihinin 17/08/2020 olduğunu ve 7 günlük süresi içerisinde itirazda bulunduklarını, borçluya ödeme emri tebliğ edilip takip kesinleştirilmeden yapılan işlemlerin doğru olmadığını, borçlulardan muris Yaşar Doğlarlıoğlu'nun yurt içi ikametgah adresinin, takip tarihi ve ödeme emrinin tebliğ tarihi itibariyle Gürsu Mahallesi, 310 sokak Yiğitbey Apt....
Böyle bir durumda, salt tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesi ile ihalenin feshi yoluna gidilemez. Somut olayda, ihalenin feshi talebinde bulunan şikayetçi borçlunun vekili Av. ... tarafından, ihale tarihi olan 11/08/2016 tarihinden önce...... sayılı takip dosyasından borçlu olunmadığının tespiti için 29/07/2016 tarihinde menfi tespit davası açıldığı ve 02/08/2016 tarihinde de icra takibinin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurulduğu, dava dilekçelerinde 11/08/2016 tarihli satışın durdurulmasına karar verilmesinin istendiği, buna göre; şikayetçi borçlunun vekiline 17.06.2016 tarihinde yapılan satış ilanı tebliğ işlemi usulsüz olsa dahi, şikayetçi borçlunun 29/07/2016 tarihinde ve satıştan makul süre önce satışı öğrendiğinin kabulü gerekir. Bu durumda, borçlunun vekiline, satış ilanı tebliğ işleminin usulüne uygun yapılmaması nedeni ile ihalenin feshine karar verilemeyeceği açıktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile birlikte, takibe dayanak yapılan senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, çekin kambiyo vasfının bulunmadığını ileri sürerek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür....
GEREKÇE: Bir adet bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte borçlu vekili ;ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, tebligatın geçersiz olması nedeniyle ödeme emrinde yer alması gereken hususların örneğin "takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfını haiz değilse , beş gün içinde mercie şikayet etmesi " hususunun bildirilmediğini, senedin teminat senedi olduğunu belirterek ödeme emri tebliğ işleminin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince , diğer tebligatların usulsüzlüğünün iddia edilmediği buna göre ilk kıymet takdiri tebliği tarihinde yani 27.09.2012 tarihinde muttali olunduğu, 17.06.2020 tarihinde açılan davanın süresinde olmadığı belirtilerek usulsüz tebliğ şikayetinin ve takibin iptali isteminin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine borçlu vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 03/11/2022 tarih 2022/392 esas 2022/617 sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Adana 1.İcra Dairesinin 2019/3116 esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını, hesap kat ihtarlarının müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediğini, hesap kat ihtarının tebliğine ilişkin mazbatadaki imzanın ismi yazan şahsa ait olmadığını, eşi Yüksel Tekekoğlu'na tebligatın yapıldığını, icra emrininde usulsüz tebliğ edildiğini, oğlu İbrahim Can Tekekoğlu'na tebligatın yapıldığını, imzanın bu kişiye ait olmadığını, kıymet takdiri raporununda usulsüz tebliğ edildiğini, eşi Yüksel Tekekoğlu'na tebligatın yapıldığını, tebligattaki imzanın bu kişiye ait olmadığını, 17/12/2019 tarihinde tebliğ edilen satış ilanı tebligatının da usulsüz tebliğ edildiğini, tebligattaki imzanın eşi Yüksel Tekekoğlu'na ait olmadığını...