DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı ödeme emrinin usulsüz tebliği iddiası ile şikayete ve 7226 sayılı Yasanın geçici 2. maddesine dayalı takibin iptali istemine ilişkindir. Bu durumda usulsüz tebliğ şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut durumda açılan davada takipten ve ödeme emrinden 22/01/2021 tarihinde haberdar olunduğu bildirilmiştir. Alacaklı tarafından Muğla İcra Mahkemesinde dava konusu takibe ilişkin olarak temerrüt nedeniyle tahliye talebinde bulunulduğu, 2020/344 Esas sayı ile açılan davada duruşma davetiyesinin davacı borçlu şirkete 31/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği açıktır. Bu husus istinaf dilekçesi ile davacı yanın da kabulündedir....
İcra Dairesi'nin 2018/10540 E sayılı dosyasından başlatılan takip kapsamında davacıya birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnameleri gönderildiğini ancak her üç haciz ihbarnamesinin de tebliğinin usulsüz olduğunu, zira muhatabın tevziat saatlerinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tebliğ memuru tarafından araştırılmadığını, davacının köyde olması sebebiyle ve 3- 4 ay köyde kalıyor olması sebebiyle tebligatların iade edilmesi gerekirken TK 21/1 maddesine göre tebliğ edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, usulsüz tebligattan 15/11/2019 tarihinde haberdar olunduğunu, icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi sunulmasına rağmen itirazın süresi içerisinde yapılmadığından bahisle reddedildiğini beyan etmiş, usulsüz tebliğ işlemi nedeniyle birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 15/11/2019 olarak kabulüne, itirazın süresi içerisinde olduğunun tespitine, davacı hakkındaki haczin durdurulmasına, davacı hakkındaki takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Dava, çeke dayalı kambiyo takibinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanısıra, yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir....
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlunun banka hesabına haciz konulduğunu ve dosyaya paranın gönderildiğini, dosyada hesap tablosu yapıldığını, davacının takipten haberdar olmamasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını, davacının takipten haberdar olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, tebliğ işlemlerinin usulüne uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi; TK'nın 21., Tebligat Yönetmeliğinin 30/1. maddesi gereğince tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin 18.05.2022 olarak düzeltilmesine, ödeme emrinin iptali talebinin reddine karar vermiştir....
İcra Müdürlüğünün 2017/23002 sayılı dosyasında davacı borçlu adına yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespiti ile öğrenme tarihinin 01/03/2019 olarak düzeltilmesine, ödeme emrinin iptali isteminin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; Mahkemenin usulsüz tebliğ yapıldığına dair tespiti ve kabulü isabetli olmakla beraber ödeme emrinin iptali talebinin reddi kararının hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, takip dayanağı senet müvekkiline tebliğ edilmediğinden ödeme emrinin İcra ve İflas Kanunu'nun 168. ve 60. maddelerine aykırı olduğunu, şikayet konusu ödeme emrinde alacaklı adresi belirtilmediğinden İcra ve İflas Kanunu'nun 58, 60 ve 168. maddelerine aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının davanın kısmen reddine dair kısmının bozularak davanın tamamen kabulüne ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/06/2021 NUMARASI : 2018/1318 ESAS- 2021/463 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGATIN İPTALİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 10/11/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin yaşadığı adresin ailesi ile birlikte yaşadığı bir yer olup, hiçbir şekilde müvekkilinin tebligattan haberdar olmadığını, borçlarının da bulunmadığını belirterek ödeme emrinin iptali ile takipten 09/11/2017 tarihinde haberdar olunduğuna karar verilmesini talep etmiş, mahkemece şikayetin reddine karar verilmiş, davacının kararı istinaf etmesi üzerine Dairemizce; ''1- İstinaf talebinin HMK 353/1/b/3 maddesi gereğince kabulü ile İstanbul 4....
da usulsüz olduğunun açık olduğunu ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi karşısında ölü kişiye yapılan tebligatın tebliğ tarihinin düzeltilmesinin mümkün olmadığından ödeme emrinin iptali gerekeceğini kaldı ki ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verildiğinden yenileme işleminin iptali şikayeti hakkında herhangi bir hüküm tesis edilmemesi gerektiği belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve asıl davada; ... 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kira alacağından dolayı ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun, 13 örnek ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, ödeme emrinde belirtilen 30 günlük ödeme süresi dolmadan araçlarına konulan haczin de usulsüz olduğunu belirterek ödeme emri tebliğ tarihinin 27.04.2015 olarak düzeltilmesi, araçlara konulan haczin kaldırılması ve takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğu gerekçsiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür....
Maddesinde tebliğ yapılacak kişilerin bulunmaması durumunda bu husus tebliğ mazbatasında belirtilmesi gerektiğini, tebligatı alamaya yetkili kişilerin kim olduğu araştırılmadan, yetkili kişilerin bulunmama nedenleri belirtilmeden, tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi birisinin olup olmadığı tespit edilmeden yapılan tebligat usulsüz olduğunu, iş bu sebeple Tebligat Kanununun 32. maddesi gereğince ödeme emrine ilişkin olarak yapılan tebligat usulsüz yapıldığından ve müvekkili şirkete gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin 17.09.2021 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi ve icra dosyasına yapılan itirazımızın süresi içerisinde yapıldığının tespit edilmesi,faturaya ilişkin bedele, borca, ferilerine, faiz türü ile işlemiş faiz oranına itirazlarımızın kabulüne karar verilmesi amacıyla iş bu davayı açma zarureti doğduğunu, usulsüz olarak yapılan bu tebliğ sonucu yapılan takibe itiraz edemediğinden hakkında yapılan takip usulsüz...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen dosya kapsamı itibari ile; İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; icra emrinin, kıymet takdiri raporunun tebliğ işlemlerinin geçersiz olduğunu, hesap kat ihtarının tebliğ edilmediğini, temerrütün gerçekleşmediğini, talep edilen % 57 faiz oranını fahiş olduğunu, ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız para borcu içermediğinden icra emri yerine ödeme emri gönderilmesi gerektiğini ileri sürererk icra emrinin iptali talebi üzerine, mahkemece; İcra emrinin usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile 19/04/2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine, icra emrinin iptaline yönelik şikayetin kabulü ile icra emrinin davacı yönünden iptaline karar verildiği, kararın davalı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır....