Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Takip dosyasında 89/3 haciz ihbarnamesinin şikayetçinin ticaret sicilinde kayıtlı adresine TK.nun 35.maddesi uyarınca 27/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, bu durumda şikayetçi tarafından 89/1.haciz ihbarnamesinden ve 89/2.haciz ihbarnamesinden 27/10/2020 tarihinde tebliğ edilen 89/3.haciz ihbarnamesi ile haberdar olunduğu, bu öğrenme tarihine göre de İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 11/12/2020 tarihinde 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır. Davacı 3.kişiye 89/3.haciz ihbarnamesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, bu durumda davacı 3.kişinin borçlu olarak dosyaya eklenmesine ve alacaklısı olduğu İst. And. 8....

İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/411 Esas 2020/485 Karar sayılı davalarında tebligatların usulsüz olduğuna karar verildiğini, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5....

Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacı vekili tarafından müvekkiline gönderilen birinci haciz ihbarnamesinin tebliğinin usulsüz olması sebebiyle tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, buna bağlı olarak ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin iptaline, müvekkili aleyhine yapılan işlemlerin durdurulmasına ve hacizlerin fekkine karar verilmesinin talep edildiği, icra dosyasının incelenmesinde; birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin önce davacının adresine normal yoldan tebliğe çıkartıldığı, çıkartılan ilk tebligatların bila tebliğ iade gelmesi üzerine adresin aynı zamanda davacının mernis adresi olması sebebiyle bu defa mernis adresi olduğuna ilişkin gerekli şerhler verilmek suretiyle yeniden tebliğe çıkartıldığı ve birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin davacıya TK'nun 21/2 maddesi gereğince usulüne uygun tebliğ edildiği, kaldı ki, bir an için haciz ihbarnameleri tebliğinin usulsüz olduğu kabul edilse dahi dava dilekçesinde de...

Bu redenle tarafımıza gönderilen birinci haciz ihbarnamesine en geniş anlamda itiraz ile borçlu şirketin müvekkil firmadan herhangi bir hak ve alacağı (malı) yoktur"diyerek haciz ihbarnamesine itiraz ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, şikayet olunanın 1. haciz ihbarnamesine üçüncü şahıs tarafından süresinde itiraz edildiği, bu nedenle bedeli paylaşıma konu para üzerinde geçerli bir haczinin bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı olarak üçüncü şahsın 1. haciz ihbarnamesine itiraz etmediğinin kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Öte yandan şikayet olunan ...nin isminin karar başlığında ... olarak yazılması HMK'nın 297/1-b maddesi hükmüne aykırı olmuştur....

    Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeli kararında, şikayetçi 3. kişinin 89/1 haciz ihbarnamesine cevabının, itiraz niteliğinde olmadığı belirtilmiş ise de; şikayetçinin cevap yazısının son kısmında, tebliğ edilen haciz ihbarnamesine itiraz edildiği bildirildiğinden, cevabın itiraz niteliğinde olduğunun kabulü gerekmekle birlikte, Bölge Adliye Mahkemesince; şikayete konu haczin şikayet tarihinden önce kaldırılmış olması nedeniyle şikayette hukuki yarar bulunmadığı gözetilerek, şikayetin bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde esastan reddine hükmolunması isabetsizdir, ancak sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir. Öte yandan, şikayet dilekçesinde husumetin “... ve diğerleri” aleyhine yöneltilmesine ve takip alacaklılarının ... ile ......

      Hukuk Dairesi ESAS NO : 2011/23505 KARAR NO : 2012/8449 EMSAL KARARI) Yukarıda belirtilen açıklamalar doğrultusunda 3.şahıs T3 vekili 89/2.haciz ihbarnamesine süresinde itirazı nedeniyle 89/3.haciz ihbarnamesinin hükümsüz kaldığının tespiti ile ,İİK 89/3 haciz ihbarnamesinin iptaline, herhangi bir işlem yapılmasına yer olmadığına, İİK'nun 16.maddesi doğrultusunda şikayet yolu açık olmak üzere karar verildi....

      sisteminde kayıtlı aynı adrese gönderilen ve TK 21/2 maddesi gereğince yapılan tebligatın usulsüz olduğuna yönelik ilk derece mahkemesi kararı isabetsizdir....

      kurduğunu, şikayetin süresi içerisinde yapıldığını, müvekkiline gönderilen ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Bu tarihe göre ise şikayet süresinde değildir. Tebligat Kanununun 7/a maddesi hükmüne göre, madde kapsamında kalanlara elektronik yolla tebliğ yapılması zorunlu olmakla birlikte, İİK'nın 89. maddesi kapsamında düzenlenen haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ancak yasal süresi içinde şikayet yoluyla mahkeme önüne getirilmesi halinde incelenebileceğinden kararda isabetsizlik bulunmamaktadır. İİK'nın 18/3. maddesi uyarınca, şikayetin niteliği itibariyle mahkemece duruşma açılarak tarafların delillerinin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekmekte ise de, kararın niteliği gereği bu husus sonuca etkili görülmemiştir....

      Dava dilekçesi dikkatle irdelendiğinde davacının hem haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu hem de bu iki tebligatın usulsüz tebliğ edildiği iddiasıyla tebligatların iptalini istediği açıktır. Mahkemenin salt davacının 3. Şahıs olup konulan hacizlere ilişkin şikayet hakkı mevcut olmadığından bahisle talebi reddettiği görülmektedir. Her ne kadar davacı 3. Şahsın İİK 82 madde bağlamında haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı mevcut değil ise de davacının kendisine gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiği kaldı ki gene kendisine tebliğ edilen ihtarnameninde dayanaksız olduğuna ilişkin şikayet hakkı mevcut olup mahkemece bu yöndeki şikayetlerin incelenmediği açıktır. İİK 89/1 haciz ihbarnamesine itiraz edilmemesi halinde muhataba İİK/89 haciz ihbarnamesi gönderileceği mahkemenin de kabulündedir. Davacı belediyenin bu ihbarnameye yönelik 27/02/2019 tarihli cevabi yazısının itiraz mı yoksa kabul mü olduğu hususunda da mahkememce bir inceleme yapılmamıştır....

      UYAP Entegrasyonu