İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Davacılara gönderilen haciz ihbarnamesinin 19/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacıların 18/02/2021 tarihinde haciz ihbarnamesine itiraz ettikleri, şikayetin 22/12/2022 tarihinde yapıldığı, 7 günlük usulsüz tebligat şikayeti süresinin şikayet tarihinden önce sona erdiği gerekçesiyle şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin süresinde haciz ihbarnamesine itiraz ettiklerini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; kararın doğru olduğunu belirterek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı üçüncü kişiler istinaf dilekçesinde; mahkeme kararının verilmesinden sonra dosyaya davalı olarak eklenmelerinin usulsüz olduğunu, İcra Mahkemesine yaptıkları usulsüz tebliğ şikayetinin bekletici mesele yapılması gerektiğini, 2. haciz ihbarnamesine itirazlarının süresinde olduğunu, taraflarına 3. haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceğini, bu nedenle şikayete konu İcra Müdürlüğü kararının isabetli olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılması ile şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. C....
HD'nin 2021/1261 esas sayılı kararı ile istinaf taleplerinin kesin olarak reddedildiğini, müvekkili şirkete yapılan tebligatların TK'nun 7/A maddesi uyarınca usulsüz yapıldığının açık olduğunu, müvekkilinin haberdar olduğu haciz ihbarnamesinin 89/3 haciz ihbarnamesi olup iş bu haciz ihbarnamesine itiraz edildiğinden TK'nun 7/A uyarınca bu davada haklı olduklarının hasıl olduğunu, icra takip dosyasında müvekkili şirkete çıkartılan tebligatların usulsüz olduğunun açıkça anlaşıldığını, tebliğ evrakında tebliğ memurunun ad ve soyadının yazmadığını, tebligat zarfında tebliğ isteyen tarafın adı soyadı ve adresinin yazılı olmadığını, tüm tebligatların öncelikle TK'nun 7/A maddesi uyarınca yok hükmünde ve TK'nun 23/8 maddesi uyarınca usulsüz olduğundan istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir....
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; ilk derece mahkemesince de belirtildiği üzere, davacı vekili tarafından dava dilekçesinde sadece müvekkiline birinci haciz ihbarnamesi tebliği işleminin usulsüz olduğunun iddia edildiği, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi tebliğlerinin usulsüz olduğunun iddia edilmediği, davacıya ikinci haciz ihbarnamesinin 11/11/2019 tarihinde, üçüncü haciz ihbarnamesinin ise 06/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre en geç ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarihte birinci haciz ihbarnamesinin tebliğinin usulsüz olduğuna muttali olunduğunun kabulünün gerektiği, davacının iş bu şikayet yoluna 11/11/2019 tarihinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde başvurması gerektiği halde, 7 günlük süre geçtikten sonra 23/11/2022 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince şikayetin süreden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, davacı şirket vekilinin icra takip dosyasına 05/08/2019 (08/05/2019 olması gerekirken) tarihli dilekçesi ile haciz ihbarnamelerinin usulsüz olduğu nedeniyle hesaplar üzerine konulan hacizlerin kaldırılması ve borçlu sıfatının kaldırılmasını talep ettiği böylece takipten ve haciz ihbarnamelerinden haberdar olduğu eldeki şikayetin ise 17/06/2019 tarihinde yapıldığı, tebligatın usulsüzlüğü şikayetinin öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içerisinde ileri sürmediği anlaşılmakla şikayet edenin tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....
Kişi) nezdinde olan hak ve alacaklarının tahsili için müvekkiline 89/1 Haciz İhbarnamesi, 89/2 Haciz İhbarnamesi ve 89/3 Haciz İhbarnamesi gönderdiğini, müvekkilinin gönderilen 89/1 Haciz İhbarnamesine hiç bir şekilde vakıf olmadığını, bu sebeple haberdar olmadığı bir haciz ihbarnamesine karşı itirazda da bulunmadığını, 89/1 Haciz İhbarnamesinin muhtara 27/02/2018 tarihinde tebliğ edildiğinin öğrenildiğini, 89/2 Haciz ihbarnamesinin de muhtara 15 Mart 2018 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkilinin 89/2 Haciz İhbarnamesini 27 Mart 2018 tebellüğ ettiğini ve 29 Mart 2018 tarihinde 89/2 Haciz ihbarnamesine itiraz ettiğini, sonrasında gönderilen 89/3 Haciz İhbarnamesine müvekkilinin süresinde itiraz ettiğini, dosya incelendiği taktirde Tebligat Kanunu Madde 10 uyarınca bilinen son adresine hiç bir şekilde tebligat çıkarılmadığının görüleceğini, bu nedenlerle 89/1 Haciz İhbarnamesinin usulsüz tebliği nedeniyle usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulüne, tebligatın 16/09/2020 tarihinde yapılmış...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 89/1 haciz ihbarnamesine davacı üçüncü kişi tarafından 05.08.2019 tarihinde haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği an itibariyle sadece 9.496,10 TL alacağının bulunduğunun bildirildiği, ihbarnameye kısmi bir itirazının bulunduğu, 09.08.2019 tarihinde 9.496,10 TL'nin davacı tarafından icra müdürlüğü hesabına gönderildiği, 05.09.2019 tarihinde icra müdürlüğü hesabına 9.496,10 TL aktarıldığı, dekontların dosya içerisinde bulunduğu, alacaklının talebi üzerine davacı üçüncü kişiye 89/2 haciz ihbarnamesinin gönderildiği ve 22.08.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı üçüncü kişinin 89/2 haciz ihbarnamesine 23.08.2019 tarihinde itiraz ettiği anlaşılmış olup, 9.496,10 TL yönünden haciz ihbarnamesine itiraz edilmediği için bu miktar yönünden ikinci haciz ihbarnamesi gönderilmesi koşullarının oluştuğu, ancak bu miktarın da 09.08.2019 tarihinde icra müdürlüğü hesabına gönderildiği anlaşıldığından şikayet edene...
Mahkemece daha önce tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10....
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacı vekili tarafından müvekkiline İİK'nun 89/1 maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesi tebliğinin usulsüz olduğu iddia edilerek 1. haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin 29/07/2022 olarak düzeltilmesine, buna bağlı olarak 1. haciz ihbarnamesine süresi içerisinde itiraz edildiğinden 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesinin talep edildiği, söz konusu dava dilekçesinde 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulsüz olduğunun iddia edilmediği, icra takip dosyasında davacıya 1. haciz ihbarnamesinin 17/05/2022 tarihinde, 2. haciz ihbarnamesinin 04/06/2022 tarihinde ve 3. haciz ihbarnamesinin 23/06/2022 tarihinde tebliğ edildiği, her ne kadar 1. haciz ihbarnamesi tebliğinin usulsüz olduğu şikayet konusu yapılmış ise de, 1. haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra davacıya bizzat 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin tebliğ edilmiş olması sebebiyle şikayetçinin en geç 2. haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinden itibaren 7...
İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/501 esas sayılı dosyasında şikayetin reddine karar verilmiş olması dolayısı ile hukuk mahkemesinde dava konusu edilmiş olması da nazara alınarak usulsüz olarak tebliğ edildiği ileri sürülen 1. haciz ihbarnamesine itiraz edememesi nedeniyle zarara uğramasının mümkün olmadığı; kaldı ki bir zarar olduğu iddiasında olan şikayetçi yanın 89/1 ihbarına ilişkin tebliğ usulsüzlüğünü öğrenme tarihinden itibaren yasal sürede buna ilişkin şikayetini icra mahkemesine yapmayarak buna kendi kusuru ile sebebiyet verdiği kanaatine varılmakla, suçun unsurları itibari oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmiş ise de; katılan aleyhine Kadıköy 6....