Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde, şikayetçinin, tebliğ yapılan kişinin çalışanı olmadığına yönelik beyanı karşısında, şikayetin niteliği gözetilerek bu husus araştırılıp, konu ile ilgili tarafların delilleri toplandıktan sonra, mahkemece, şikayetçiye gönderilen birinci haciz ihbarnamesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğinin tespiti halinde, birinci haciz ihbarnamesine ıttıla tarihine göre süresinde itiraz edilmiş ise, artık şikayetçiye ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi çıkarılamayacağından, bir başka anlatımla ikinci ve üçüncü haciz ihbarnameleri yok hükmünde olacağından, ilk haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesi gerekirken, şikayetçinin 89/1 haciz ihbarnamesi tebligatını alan Serkan Balcı isimli şahsın, şirket çalışanı olmadığına yönelik iddiası değerlendirilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Somut davada, davalı üçüncü kişiye 89/1 haciz ihbarnamesinin 27/10/2021 tarihinde, 89/2 haciz ihbarnamesinin ise 31/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı üçüncü kişinin 10/01/2021 tarihinde itiraz ettiği anlaşılmakla,,yasal 7 günlük süreden sonra 89/2 haciz ihbarnamesin itiraz edilmiş olduğundan. 89/3 haciz ihbarnamesi gönderilmesi talebinin reddine ilişkin icra müdürlüğü işlemi usul ve yasaya aykırıdır. Öte yandan; 89/1,89/2 haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edilip edilmediği hususunun muhatabı olan davalı üçüncü kişi tarafından süresi içinde şikayet edilmesi gerekmekte olup, dosya kapsamından üçüncü kişi tarafından yapılan bir şikayet başvurusu bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan sebeplerle icra müdürlüğü işleminin iptaline dair İlk Derece Mahkemesi kararı yerinde olduğundan davalının istinaf kanun yolu başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    İlk derece mahkemesi kararı; mahkemece yapılan değerlendirmeler neticesinde, davacının 1. haciz ihbarnamesine ilişkin şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine, davacının 2. ve 3. haciz ihbarnamesine ilişkin şikayetinin reddine" karar verilmiştir. GEREKÇE; Mersin 3. İcra Dairesi'nin 2018/3654 esas sayılı dosyasında alacaklı T3 tarafından borçlu İnanç Grup Narenciye Oto.İnş.Nak.Tic.Ltd.Şti.aleyhine icra takibi başlatıldığı görülmüş olup uyuşmazlık davacıya gönderilen İİK madde 89/1- 2- 3 haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. Davacı vekili tarafından sunulan 20/04/2023 tarihli dilekçe ile istinaf kanun yoluna başvurulmuş mahkeme kararının kaldırılması talep edilmiş, mahkemece verilen 25/04/2023 tarihli EK Karar ile; " davacı vekilinin süresinde olmayan istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş, söz konusu Ek Karara karşı da davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İİK.'...

    , İİK 89/2 haciz ihbarnamesine itiraza ilişkin dilekçe üzerindeki tarih ve şikayet dilekçesindeki beyana göre İİK 89/2 haciz ihbarnamesine 21/11/2018 tarihinde itiraz ettikleri, davacı tarafa birinci haciz ihbarnamesinin 01/08/2018 tarihinde tebliğ edildiği, şikayet dilekçesinde 27/08/2018 tarihinde birinci haciz ihbarnamesine itiraz ettiklerinin beyan edildiği, 89/2 haciz ihbarnamesinin de 12/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, itirazın ise 21/11/2018 tarihinde yapıldığı, İİK 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerine tebliğden itibaren yasal süre içerisinde itiraz edilmediğinden, itirazlar süresinden sonra olduğundan, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    itiraz edilmediği gerekçesi ile ikinci ve üçüncü haciz ihbarnameleri tebliğ edilerek müvekkilinin takip dosyasına borçlu sıfatı ile eklendiğini ve mal varlığına haciz konulduğunu, daha önce 1. haciz ihbarnamesine itiraz eden müvekkiline yeniden 1....

    için başvuru yapması sonucu ilgili dosyadan haberdar olduğunu, icra dairesi tarafından gönderilen 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin daimi işçiye tebliğ edildiğini, 3. haciz ihbarnamesinin de muhattabın bizzat kendisine tebliğ edilmiş olduğu tebliğ mazbatalarında belirtildiğini, 1. ve 2 haciz ihbarnamesine ait tebliğ mazbatalarında birçok eksiklik bulunduğunu, ana ve temel eksiklik daimi işçiye değil şirket yetkilisine tebliğ edilmesi gerekli olan tebligat hiçbir gerekçe ve sebep belirtmeksizin işçiye tebliğ edilmesinin usule, yasaya ve yerleşik yargıtay kararlarına aykırı olduğunu, 3. haciz ihbarnamesine ait tebliğ mazbatasında da yine birçok eksiklik olmakla beraber kime tebliğ olduğu belirli olmaksızın muhattabın bizzat kendisine tebliğ edildiği belirtilmekle şirketin bizzat kendisine tebliğ yapılmasının imkansız olduğu gözetilmeksizin ve tebliği alan kişinin kimlik bilgileri belirtilmeksizin yapılan tebligat yasaya ve usule aykırı olduğunu, tebligatların usulsüzlüğüne karar verilmesini...

    Somut olayda, davacının "Fatih Mahallesi, 30005 Sokak, No:4, İç Kapı No:10, Mezitli/Mersin" adresine tebliğe çıkarılan 89/1 ihbarnamesine ilişkin tebligatın bila tebliğ dönmesi üzerine mernis adresi olan aynı adrese TK 21/2. maddesi uyarınca şerh verilerek ihbarnamenin bu maddeye göre tebliğ edildiği, anılan tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, 89/2 ihbarnamesine ilişkin tebligatın doğrudan TK 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, önceki tebliğ usulü takip edildiğinden bu tebliğ işleminde de usulsüzlük bulunmadığı anlaşılmaktadır. Tebligatın açık mavi zarfla yapılmasının aranmasının ise, aşırı şekilcilik olduğunun, icra müdürlüğünde mavi renkli zarf bulunmaması halinde, beyaz renkli zarfa usulüne uygun şekilde TK 21/2. Maddesine uygun şerhin yazılması halinde, salt zarfın beyaz renkli olması nedeniyle usulsüz olduğu sonucuna varılamayacağının kabulü gerekir. (Yargıtay 12....

    bir usulsüz tebligat şikayeti olmadığı gibi 3....

    Şikayetçinin başvurusu, kendisine gönderilen İİK’nun 89/1, 89/2 ve 89/3. maddeleri kapsamında düzenlenen haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin olup, mahkemece yapılacak iş; şikayetçiye gönderilen birinci haciz ihbarnamesi usulüne uygun tebliğ edilmemiş ise, birinci haciz ihbarnamesine ıttıla tarihine göre süresinde itiraz edilmesi halinde artık şikayetçiye ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi çıkarılamayacağından, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi yok hükmünde olduğundan ilk haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesinin iptaline karar vermekten ibarettir. O halde mahkemece, karar yerinde belirtilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünün ileri sürüldüğü düşünülerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir....

      na İİK m. 89/3 haciz ihbarnamesinin 27/03/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafça tebligatın usulsüz olduğu, öğrenme tarihinin 07/11/2018 tarihi olduğundan bahisle işbu davanın açıldığı, diğer davacının da 08/04/2014 tarihinde icra müdürlüğünce haciz konulan gayrimenkulün yeni maliki olduğu, 3.haciz ihbarnamesine yönelik tebligatın usulsüz olduğuna yönelik açılan davanın reddedildiği, istinaf edilmesi üzerine İİK'nın 89/3 maddesine göre düzenlenen haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayet kısmının reddine karar verilerek kararın kesinleştiği, bu haliyle tebligatın usulsüz olmadığı, bu durumda 3.haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi olan 27/03/2014 tarihinden dava tarihine kadar geçen süre itibariyle İİK 89/3.maddedeki 15 günlük hak düşümü süresinin dolduğu ve geçtiği anlaşılmakla ve diğer davacı yönünden de 89/3 haciz ihbarnamesi gönderilen kişi olmadığı, haciz konulan taşınmazın maliki olduğu anlaşılmakla davacılar hakkında açılan davanın süreden reddine karar vermek gerekmiştir...

        UYAP Entegrasyonu