davacı şirket tarafından herhangi bir itirazın yapılmadığı dikkate alındığında icra müdürlüğünce verilen 13/01/2021 tarihli ret kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davacının usulsüz tebliğe yönelik davasının süre yönünden reddine, davacının memur muamelesini şikayet yönelik davasının reddine karar verilmiştir....
Şikayetçi vekili her ne kadar usulsüz tebliğ işleminden 19.10.2015 tarihinde haberdar olduklarını belirtip 22.10.2015 tarihinde mahkemeye başvurmuş ise de, şikayetçiye gönderilen 89/3 haciz ihbarnamesinde "...ikinci ihbara rağmen müddeti içinde itiraz etmemeniz sebebiyle borç zimmetinizde sayılmıştır..." açıklaması yer almakla artık 89/2 haciz ihbarnamesi ile ilgi kurulmuş olup, şikayetçi taraf 26.08.2015 tarihinde tebliğ edilen 89/3 haciz ihbarnamesi üzerine 89/2 haciz ihbarnamesinden haberdar olmuş ve bu öğrenme tarihine göre de İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 22.10.2015 tarihinde 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurmuştur. O halde mahkemece 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamesine yönelik istemin süre aşımından reddi gerekirken, bu hususun gözetilmemesi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....
getirmesi gerektiği halde, 20.01.2020 tarihinde usulüne uygun 3. haciz ihbarnamesinin tebliğine rağmen şikayetçi tarafından 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine dair İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca 7 gün içerisinde şikayet yoluna başvurulmadığı gerekçesi ile de birleşen dosyalardan 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğine dair şikayetlerin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir....
Bu durum karşısında bu adres yerine Cumhuriyet Mahallesi Çataklar Sokak no:88/8 Kelkit/Gümüşhane adresine 08.08.2019 tarihinde yapılan ikinci haciz ihbarnamesi tebligatının usulsüz olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin ikinci haciz ihbarnamesine yönelik usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak belirtilen 25.10.2019 olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekmiştir. Öte yandan ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 25.10.2019 tarihi olarak düzeltilmesi ve borçluya usule uygun şekilde ikinci haciz ihbarnamesi tebliğ edilmeden üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğe çıkarılamaması veya çıkarılmış olsa bile hükümsüz sayılmasının gerekmesi karşısında üçüncü haciz ihbarnamesinin de iptaline karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır....
No:33/2 Merkez/Aksaray adresine usulsüz olarak tebliğ edildiğini iddia ettiğini, 89/1 haciz ihbarnamesinin usulsüz olması sebebiyle 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin usulsüz olacağını bildirdiğini, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin tebliğine ilişkin bir usulsüzlük iddiasında bulunmadığını, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesinin davacının dava dilekçesinde de belirttiği adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesi uyarınca tebliğ edildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, 89/1 haciz ihbarnamesi usulsüz tebliğ edilmiş olsa dahi 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesi usulüne uygun tebliğ edildiğinden ve usulsüzlüğüne ilişkin bir iddia da bulunmadığından davanın süresinden sonra açıldığını, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin sırasıyla 28.07.2022 tarihinde ve 21.09.2022 tarihinde TK m. 21/2 hükmü uyarınca tebliğ edildiğinden en geç 28.07.2022 tarihinde 89/1 haciz ihbarnamesinden haberdar olduğunun kabulü gerektiğini, kaldı ki, 89/2 haciz ihbarnamesine itiraz ederek de 89/1 haciz ihbarnamesine itirazın...
İİK'nun 16. maddesi; “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.” hükmünü amirdir. Somut olayda, her ne kadar şikayetçi tarafından 89/1 haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş ve Bölge Adliye Mahkemesince de tebliğ işleminin usulsüz olduğu isabetli olacak şekilde tespit edilmiş ise de; şikayet dilekçesinde 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin tebliğine ilişkin bir usulsüzlük iddiası bulunmadığı görülmüştür. İcra mahkemesine şikayet süresi muamelenin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün olup, şikayetçi 3. kişiye 2. haciz ihbarnamesi 20.8.2021 tarihinde tebliğ edildiğinden, şikayete konu 89/1 haciz ihbarnamesine en geç bu tarihte muttali olunduğunun kabulü gerekir....
İİK'nın 16. maddesi; “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.” hükmünü amirdir. Somut uyuşmazlıkta, her ne kadar şikayetçi tarafından 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş ise de; Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeli kararında da işaret edildiği üzere, 89/1 haciz ihbarnamesi tebligatının iade edilmesi üzerine müteakip tebligatların Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi gereğince yapılmasının usulüne uygun olduğu, şikayetçi 3. kişiye 89/1 haciz ihbarnamesinin 11.10.2021, 89/2 haciz ihbarnamesinin de 10.11.2021 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır....
Somut olayda davacıya gönderilen birinci haciz ihbarnamesi, tebliğ evrakındaki posta memuru kaşesine göre, bilinen en son adrese tebliğ yapılmaksızın doğrudan Teb.K.21/2. Maddesine göre mernis adresine yapılmış olup bu tebliğin usulsüz olduğu açıktır. Ancak; ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi ise 14.11.2018 olup, her ne kadar davacı tarafça 21.11.2018 tarihinde usulüne aykırı tebligatları muhtarlıktan alarak ihbarnamelerden haberdar olduğu ve bu tarihte itiraz ettiği beyan edilmiş ise de dosya kapsamında bu itiraza rastlanılmadığı, üçüncü haciz ihbarnamesine 10.12.2018 tarihli itirazının bulunduğu gibi davacının usulsüzlüğünü iddia ettiği ihbarname tebliğlerinin iptali yönünde usulsüz tebliğleri öğrendiğini beyan ettiği 21.11.2018 tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye yapılmış bir şikayeti de mevcut değildir. Dolayısı ile birinci haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğine yönelik olarak, usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşılan 2....
Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur.Somut olayda, şikayetçi vekili dilekçesinde, 2. haciz ihbarnamesini 22.12.2014 tarihinde öğrendiklerini bildirdiğine göre, beyan edilen bu ittıla tarihine nazaran yasal şikayet süresinin son günü 29.12.2014 Pazartesi mesai bitimi olduğundan, 30.12.2014 tarihinde yapılan usulsüz tebligata yönelik şikayet, İİK'nun 16/1 maddesinde öngörülen yasal 7 günlük sürenin geçmesinden sonra olmakla, süresinde değildir.O halde, mahkemece; 89/2 haciz ihbarmesi tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin süre aşımı nedeni ile reddine karar verilerek, sair şikayet nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir....
Haciz ihbarnamesinden haberdar olma tarihi olan 11/11/2019 tarihinin tebliğ tarihi sayılmasını ve 1. Haczi ihbarnamesine yapılmış itirazın muteber kabul edilerek takip işlemlerinin iptalini talep etmiştir. GEREKÇE; Adana 8. İcra Müdürlüğünün 2018/12699 esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklı T3 tarafından borçlu Fadime Durhasan aleyhine başlatılan icra takibinde davacı T1'e haciz ihbarnameleri gönderildiği anlaşılmıştır. Şikayetçinin, tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğinde olup şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 günlük süreye tabidir....