Uyuşmazlık; kambiyo senedine özgü haciz yoluyla icra takibinde tebligat usulsüzlüğü ve imzaya itiraza ilişkindir. Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik, tebliğ belgesindeki işlemin aksinin iddia edilmesi halinde, bunun tahkik şeklini ve yöntemini göstermemiştir. Mahkemece, her somut olayın özelliği, cereyan şekli, gerçekleşen maddi olgular en ufak ayrıntılarına kadar göz önünde bulundurulup iddia tahkik edilmelidir. H.G.K.nun 07.04.1982 tarih ve 1377- 337 sayılı kararında da benimsendiği üzere, tebligat parçasında yazılı olan hususun aksi her türlü delille ispatlanabilir. İİK.nın 168. maddesinin 4. ve 5. bentlerine göre kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte, imzaya ve borca yönelik itirazın, ödeme emrinin tebliğ edilmesinden itibaren beş gün içerisinde icra mahkemesine sunulması zorunludur....
Takip dosyası incelendiğinde; davacı borçlu ve dava dışı borçlu Caka Mekanik...Ltd.Şti. hakkında çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, örnek 10 nolu ödeme emrinin davacı borçluya 23/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 30/03/2018 tarihinde açıldığı görülmüştür. İİK.nun 168. maddesinin 4. ve 5. bentlerine göre kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesinde imzaya ve borca itiraz edebilir. Bu süre geçirildikten sonra yapılan itiraz geçersizdir. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; HMK.'...
, bu durumda davacı yana yapılan tebligatın usule uygun olduğu, davacı yanca daha önceden teslim edilen sıra vadeli senetlere ilişkin kısmi ödeme yapıldığını ve kısmi ödeme yapılan senetteki imzaların da aynı imzalar olduğunu, davacı tarafa tebliğ edilen ödeme emrinde açıklama kısmında borç dayanağı senet bilgilerinin yazıldığını ve yine ekinde senet suretinin davacı tarafa tebliğ edildiğini, fiili haciz sırasında senedin davacı tarafından görülerek fotoğraflandığını, davacı yanın imzaya itiraz ettiği senetlere ilişkin icra baskısı olmaksızın takip öncesinde kısmi ödeme yaptığını belirterek, davanın reddine, davacı aleyhine %20'den az olmamak üzere inkar tazminatına, %10 para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ve imzaya itiraz nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesine, imzaya itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın itiraz eden borçlu vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı itiraz eden borçlu vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Borçlu itiraz dilekçesinde, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu tebliğ tarihinin 02.04.2018 olarak düzeltilmesi gerektiğini, imzanın kendisine ait olmadığı ve borcu bulunmadığı iddiaları ile takibin iptali ile tazminata karar verilmesini talep etmiştir. II....
Davacının Usulsüz tebligat şikayetinin reddedildiğinden, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren İİK'nun 168/5 maddesinde yazılı olan 5 günlük itiraz süresinin 19/01/2021 tarihinde mesai saati sonunda sona erdiği, borçlunun imzaya itirazının süresinde olmadığı anlaşıldığından borçlunun imzaya itirazının süre yönünden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçelerle; 1- Davacının Usulsüz Tebligat Şikayetinin REDDİNE, 2- Davacının imzaya itirazının süre yönünden REDDİNE karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece hatalı hukuki değerlendirmelerle yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Somut olayda, davacı borçlu tarafından usulsüz tebligattan 17.06.2021 tarihinde haberdar olunduğu belirtilmiş olup, dosya içerisinde daha önce haberdar olunduğuna ilişkin herhangi bir belge ve bilgiye rastlanmamıştır. Davacı borçlunun belirttiği öğrenme tarihi itibariyle şikayet ve imzaya itiraz yasal süresinde yapılmıştır. İcra mahkemesince imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, İİK'nun 170/4. maddesinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklının, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ve %10 oranında para cezasından sorumlu tutulacağı hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, takip dayanağı olan bonolarda alacaklı lehtar olup, borçlunun ise avalist olduğu görülmektedir. Bu durumda, lehtar ile imzaya itirazı kabul edilen avalist doğrudan ilişki içinde olduğundan, lehtar, avalist imzasının adı muteriz borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; Metin Önal yönünden yapılan değerlendirmede; davacı tarafça tebligatın usulsüz tebliğ edildiği zira tebligatın yapıldığı şahsın annesi olduğu ve annesinin temyiz kudretinin olmadığı beyan edildiği, mahkemece davacıya annesinin temyiz kudretinden yoksun olduğuna dair bilgi, belge ve hastane kayıtlarının dosyaya sunulması için ihtaratlı tebliğ çıkartılmış ise de; davacı tarafça yasal süre içerisinde bir bilgi ve belge sunulmadığı, bu haliyle davacının usulsüz tebliğ iddiasını ispat edemediği kanaatiyle şikayetin reddine karar verilmiş, davacının usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilmemekle icra dosyasında yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu kanaatine varıldığı, bu haliyle davacıya tebligatın 22/10/2021 tarihinde yapıldığı, kambiyo senetlerine özgü takip yolunda imzaya ve borca itiraz talebinin yasal beş günlük süre içerisinde ileri sürülmesi gerektiği ancak davacının yasal beş günlük süreden sonra 01/11/2021 tarihinde dava açtığı görülmekle...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2271 KARAR NO : 2022/1063 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KEMER İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/04/2021 NUMARASI : 2019/173 ESAS 2021/90 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı ve davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflarınca takibe konu setteki imzaya ve borca itiraz ettiklerini, tebligatın usulsüz bir şekilde tebliğ olduğunu, ödeme emrinin TK 21/2 gereğince muhtara tebliğ olduğunu ayrıca alacaklı tarafından takibe konu olan borcun kaynağını teşkil eden senedin, temsilcisi olduğu şirket ile hiçbir ilgisi bulunmadığını...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe karşı icra mahkemesine dilekçe veren borçlu ödeme emri tebliği yapılan yerde değil Giresun ili Keşap ilçesi Gülpınar köyünde ikamet ettiğini, yurdışında olduğu sırada anne ve babasının evine haciz gelmesi ile öğrendiğini Türkiye'ye 20/05/2013 tarihinde geldiğini ve süresinde borca itiraz ettiğini senedi imzalamadığını belirterek imzaya itiraz ettiği mahkeminin davacının 03/05/2012 tarihinde takipten haberdar olduğunu buna rağmen 7 gün içinde usulsüz tebligat şikayetinde bulunmadığını belirterek...
İİK.nun 170/3.maddesi uyarınca icra mahkemesince aynı kanunun 68/a maddesinin 4.fıkrasına göre yapılacak inceleme sonucunda inkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip durdurulmuşsa borçlu aleyhine inkar tazminatı ve para cezasına hükmolunur. Somut olayda, örnek 10 ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğine dair şikayet yerinde bir gerekçe ile reddedildiği göre, borçlunun imza itirazı da anılan yasa maddesi kapsamında imzaya ilişkin herhangi bir inceleme yapılmadan reddedilmiş sayılır ve süresinde yapılmayan imza itirazı nedeniyle takibin geçici olarak durdurulması doğru değildir. Borçlunun imza itirazının süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiğine göre borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesi isabetsiz olup mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile......