Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/01/2021 NUMARASI : 2020/656 ESAS- 2021/128 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 22....

Mahkemece; Takibe konu edilen senetteki imzanın borçlunun eli ürünü olmadığının Aydın Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliği'nin raporu ile sabit olduğu, raporun dosya kapsamı ile uyumlu ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, imzaya itiraza yönelik davanın kabulü ile takibin durdurulmasına, yasal şartları oluşmadığından tazminat ve para cezasına hükmolunmasına yer olmadığına, usulsüz tebliğ şikayeti yönünden şikayetin kabulü ile öğrenme tarihinin 14/11/2019 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Davalı davacının takipten önce takipten haberdar olduğunu, rapor itirazları nedeniyle adli tıptan rapor alınmadan verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

O halde mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin reddine ve sair itirazların İİK 168. maddesi doğrultusunda süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353/1- b.2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacının usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, davacının yetki itirazının, borca itirazının, imzaya itirazının ve borcun ferilerine itirazının süre aşımından reddine dair karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK'nun 353/1- b.2. maddesi gereğince Gaziosmanpaşa 2....

İlk derece mahkemesi tarafından; "...Usulsüz tebliğ şikayeti yönünden yapılan incelemede; ... ödeme emri borçlu şirketin "Altay Mah. Orhanbey Cad. No:1/31 Etimesgut/ Ankara adresine tebliğe gönderilmiş, "şirket yetkilisinin iş takibine gittiğini ve birlikte çalıştığını beyan eden adreste daimi işçisi çalışanı Hüseyin Gümüşel imzasına tebliğ edilmiştir" şerhiyle 26/06/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir....

İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "..., davacı Mustafa Göç vekili birleşen davasında usulsüz tebliğe ilişkin şikayette bulunmuş ise de Mustafa Göç'e ödeme emrinin aynı konutta yakınına tebliğ suretiyle 09/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacının şikayetinde yakınının sıfatına yada aynı konutta yaşamasına dair herhangi bir itiraz ileri sürmediği yalnızca yakını tarafından hukuken hatalı bilgilendirme yapılması nedeniyle itiraz süresinin 10 gün olarak düşünmesi nedeniyle usulsüz tebliğ iddiasında bulunduğu, hatalı bilgilendirmenin usulsüz tebliğ haline sebebiyet vermeyeceği, tebliğin usulüne uygun şerhlerle 09/03/2021 tarihinde yapıldığı bu itibarla davacının birleşen davada usulsüz tebliğ şikayetinin reddi gerektiği anlaşılmıştır....

Yukardaki fıkralarda yazılı hallerde keyfiyet, tebliğ mazbatasında tasrih edilir ve hazır bulunan şahsa da imza ettirilir. Okur yazar bir komşu bulunmaz veya bulunan komşu imzadan imtina ederse, tebliğ memuru o mahalle veya köyün muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birini veyahut bir zabıta memurunu, tebliğ sırasında hazır bulunmak üzere davet eder ve tebligat bunların huzurunda yapılır." şeklinde düzenlenmiş olup, TK'nun 24. maddesi muhatabın imza edecek kadar yazı bilmemesi veya fiziki durumu nedeni ile imza atamaması halinde tebligatın ne şekilde yapılacağına ilişkin bir düzenleme olup, imza karşılığı ödeme emrini tebliğ alan ve tebligat parçası üzerindeki imzaya itiraz etmeyen bizzat eşine ödeme emri tebliğ edilmediği yönünde bir iddiası da bulunmayan davacının, TK'nun 24. Maddesine aykırı olarak ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri süremeyeceği, TK'nın 24....

DAVA KONUSU : İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle;Büyükçekmece 3. İcra müdürlüğünün 2018/2808 E sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından müvekkil şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığını, takibe konu çek içeriğindeki yazılar ve çek altındaki imzaların müvekkil şirket yetkilisine ait olmadığını, 27/08/2017 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı sebebiyle işyerinden para, çek , boş çek yaprakları ve bir kısım eşyaların çalındığını, soruşturmanın İzmir Cumhuriyet başsavcılığının 2017/121795 sayılı dosyasında yürütüldüğünü beyanla, imzaya itirazlarının kabulü ile takibin ve ödeme emrinin iptaline, davalının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/10/2020 NUMARASI : 2019/68 ESAS 2020/480 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Usulsüz tebligat sebebiyle ödeme emirlerinin iptali talebi ile, imzaya, borca, borcun tüm ferilerine itiraz ederek, takibin iptalini istemiştir. Davalı vekili cevaplarında özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "... Talep: Usulsüz tebligat ve takibin iptaline ilişkindir....

Ticaret sicilinde kayıtlı adresin bilinen adres olarak kabul edilebilmesi için, tebliğ tarihinden önce borçlu şirket tarafından ticaret siciline, tebliğ merciine ya da alacaklıya adres değişikliğine dair bir bildiriminin yapılmamış olması gerekir. Buna göre somut olayda ödeme emri tebliğ edilen adresin borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olmaması nedeniyle tebligatın usulsüz tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre tebligat usulüne uygun yapılmasa dahi muhatabın tebliği öğrendiğini beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi sayılır ve karşı taraf takip alacaklısının bunun aksini yazılı ve resmi belgelerle kanıtlaması gerekir. Takip alacaklısı aksini ispat edemediğinden öğrenme tarihinin davacı vekilinin dava dilekçesinde belirttiği gibi 02.07.2018 olarak düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir....

Takip dosyası incelendiğinde; alacaklı tarafından 88.000,00 TL miktarlı 28/04/2021 tanzim tarihli 28/07/2021 vade tarihli bonoya dayalı olarak borçlu davacı aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği ve süresinde dava açıldığı görülmüştür. Somut olayda, İlk derece mahkemesi tarafından talep doğrultusunda dayanak belge ödeme emri ekinde tebliğ edilmediğinden ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verildiği, bu nedenle takip dosyasında davacı borçlu hakkında yeniden ödeme emrinin tebliğ edilmesi gerektiği ve bu yeni ödeme tebliğ ile birlikte davacının yeniden itiraz ve şikayet haklarının olacağı anlaşılmış, bu nedenlerle bu aşamada ilk derece mahkemesi tarafından, ödeme emri tebliğ işlemi iptal edildiğinden imzaya ve borca itirazın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir....

UYAP Entegrasyonu