O halde; şikayetçi ... adına yapılan kıymet takdir raporu tebliğ işlemi usulsüz olup, satış ilanı tebliğ tarihinden itibaren kıymet takdirine itiraz süresi dolmadan satış yapıldığı nazara alındığında, şikayete konu taşınmaza ilişkin kıymet takdir raporu kesinleşmeden ihale yapılmasının usulsüz olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nce İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçi ...’ın temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/6162 esas sayılı dosyasında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip ile ilgili 20.01.2020 tarihinde davacıya ait taşınmazın ihalesinin yapıldığı, kesinleşen kıymet takdir raporuna göre taşınmazın değerinin 500.000,00- TL olduğu, 447.500,0- TL'ye davalı T3 ihale edildiği, davacının kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle ihalenin feshini istediği, dava dilekçesinde satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğine dair bir iddiasının olmadığı, kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğini iddia eden davacının satış ilanı tebliği ile rapordan haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, satış ilanı tebliğinden itibaren yasal 7 günlük süre içinde rapora itiraz etmeyen davacının kıymet takdir raporu tebliğinin usulsüzlüğünden bahisle ihalenin feshini isteyemeyeceği, satışa hazırlık ve satış aşamasında kamu düzenine ilişkin resen incelenmesi gereken bir usulsüzlük de bulunmadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş...
Her ne kadar, mahkemece, 'kıymet taktirine yönelik 13.09.2014 tarihli keşifte taşınmazda borçlu ve eşinin oturduğunun tespit edildiği, yine borçlunun icra müdürlüğüne sunduğu 16.10.2014 havale tarihli dilekçesinde kendi el yazısı ile tarihi 15.09.2014 olarak belirttiği, belirttiği bu tarihin kıymet taktirinden 2 gün sonra olduğu, bu tarihte usulsüz tebliği öğrendiği, icra mahkemesine yaptığı başvurunun 7 günlük süreden sonra olduğu' gerekçeleri ile şikayetin süre aşımından reddine karar verilmiş ise de; İİK'nun 103.maddesi uyarınca haczin borçluya usulüne uygun olarak bildirilmediği, kıymet takdirine yönelik 13.09.2014 tarihli keşfin borçlunun yokluğunda yapıldığı, kıymet takdir tutanağında borçlu imzasının bulunmadığı, tutanakta “ikamet eden ... ve eşi ...” ibaresinin yazılı olduğu, ancak 103 ihbarnamesi yerine geçmek üzere kıymet takdir tutanağının bir örneğinin borçluya ya da eşine tebliğ edildiğine dair bir beyanın bulunmadığı görülmektedir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; öncelikle usulsüz tebligat şikayeti yönünden yapılan incelemede, davacılar vekili müvekkillerinin yurt dışında olduğundan bahisle yapılan tebligatların usulsüz olduğunu iddia etmiş ise de, davacı borçlulara yerleşim yerleri adresleri itibariyle tebligatların TK'nun 21/2 maddesi gereğince usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacıların yurt dışında olmasının TK'nun 21/2 maddesi gereğince tebliğ yapılmasına engel teşkil etmeyeceği görüldüğünden usulsüz tebligat şikayetinin reddine, bu nedenle yetki itirazı ile İİK'nun 61. maddesine aykırılık şikayetinin süresinde yapılmadığının kabulü gerektiği anlaşıldığından mahkemenin de kabulü bu yönde olup, belirtilen talepler konusunda süreden red kararı verildiği anlaşılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesince; davacı borçlunun ödeme emri tebliğinden sonra takibe, borca ve fer'ilerine 29/03/2016 tarihinde itiraz ettiğini, ayrıca kıymet takdir raporunun da davacı asile ve davacı vekili Av. ...'e elektronik tebligat ile tebliğ edildiği anlaşılmakla davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin ve kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetin süreden reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Somut olayda, ödeme emri davacı borçluya 23/12/2020 tarihinde, 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporu ise 04/08/2021 tarihinde (bizzat kendi imzasına) tebliğ edilmiş olup, davacı tarafın 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğine ilişkin bir iddiası da mevcut değildir. Hal böyle olunca da, davacı borçlunun en geç 04/08/2021 tarihinde takipten ve ödeme emrinin tebliği işleminden haberdar olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafça da, yukarıda belirtilen öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde (11/08/2021) ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetinde de bulunulmuştur. Mahkemece bu yöndeki şikayetin süre yönünden reddi hukuken isabetli değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, usulsüz tebliğ ile meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti ile kıymet taktirine itiraza ilişkindir. İlk derece mahkemesince dava dosyasında daha önce yapılan yargılama sonucunda, 10/02/2020 tarih 2020/20- 2020/28 E.K sayılı ilamı ile "Meskeniyet iddiası davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine, Kıymet takdiri davası yönünden İİK madde 128/a uyarınca Kıymet takdiri raporunu düzenleten icra dairesinin kesin yetkili bulunduğu anlaşıldığından Mahkememizin yetkisizliğine... ," dair karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararının davacı vekilince istinafı üzerine, dairemizin 14/07/2020 tarihli 2020/1211- 1236 E.K sayılı ilamı ile özetle; "...meskeniyet şikayeti ile ilgili davalarda, mahkemece dava dilekçesinin taraflara tebliğ edilerek, duruşma açılıp, tarafların duruşmaya davet edilmesi ve taraflarca bildirilen deliller toplanıp sonucuna göre hukuki değerlendirme yapılması gerekir....
İlk Derece Mahkemesi gerekçesinde kıymet takdirine itiraz davasının kıymet takdir raporunun tebliğ usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin reddedilmesi nedeni ile süreden reddedildiğinin yazılı olduğu, bu durumda mahkemece usulsüz tebligata ilişkin şikayetle ilgili ilamın kesinleşmesinin bekletici mesele yapılarak sonucuna göre kıymet takdirine itirazın ihalenin feshi sebebi olup olmayacağını değerlendirmesi gerekir....
Davalı ihale alıcısı T3 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kıymet takdir raporunun borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, ihalenin feshi davasının konusu olan Bodrum 2. İcra Müdürlüğünün 2018/9872 E sayılı icra takip dosyasında ihalesi yapılan taşınmazın değerinin icra müdürlüğünce 400.000,00 TL olarak tespit edildiğini, kıymet takdir raporunun borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, icra dosyasında ihalesi yapılan taşınmazın değerine ilişkin kıymet takdir raporunun Bodrum 2....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/129 Esas sayılı dosyasından verilen 16/07/2020 tarihli karar ile ihalenin feshine karar verildiği, 03/09/2020 tarihinde bu kararın kesinleştiği, alacaklı tarafın talebi üzerine yeniden satış günü verildiği, 26/02/2021 tarihinde taşınmazın alacağa mahsuben davalı bankaya 400.000,00- TL'ye ihale edildiği görülmüş olup, her ne kadar davacı taraf icra emri ve düzeltme ilanının müvekkiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, düzeltme ilanı tebliğindeki imzanın müvekkilinin eşine ait olmadığını beyan etmişse de, kıymet takdir raporu davacı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, icra emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini iddia eden davacının en geç kıymet takdir raporunun tebliğ edildiği tarihte takipten haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, ayrıca icra emri usulsüz tebliğ edildiği iddiasının tek başına ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürülemeyeceği, taşınmazın kesinleşen kıymet takdir raporunda belirlenen muhammen bedelinin üzerinde satılmış...