WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kişi) nezdinde olan hak ve alacaklarının tahsili için müvekkiline 89/1 Haciz İhbarnamesi, 89/2 Haciz İhbarnamesi ve 89/3 Haciz İhbarnamesi gönderdiğini, müvekkilinin gönderilen 89/1 Haciz İhbarnamesine hiç bir şekilde vakıf olmadığını, bu sebeple haberdar olmadığı bir haciz ihbarnamesine karşı itirazda da bulunmadığını, 89/1 Haciz İhbarnamesinin muhtara 27/02/2018 tarihinde tebliğ edildiğinin öğrenildiğini, 89/2 Haciz ihbarnamesinin de muhtara 15 Mart 2018 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkilinin 89/2 Haciz İhbarnamesini 27 Mart 2018 tebellüğ ettiğini ve 29 Mart 2018 tarihinde 89/2 Haciz ihbarnamesine itiraz ettiğini, sonrasında gönderilen 89/3 Haciz İhbarnamesine müvekkilinin süresinde itiraz ettiğini, dosya incelendiği taktirde Tebligat Kanunu Madde 10 uyarınca bilinen son adresine hiç bir şekilde tebligat çıkarılmadığının görüleceğini, bu nedenlerle 89/1 Haciz İhbarnamesinin usulsüz tebliği nedeniyle usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulüne, tebligatın 16/09/2020 tarihinde yapılmış...

Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12-258 E.-1991/344 K. sayılı kararı). Bu madde hükmünün uygulanabilmesi için ise usulsüz de olsa bir tebligatın varlığı ön koşuldur. Somut olayda, borçlulara tebliğ edilen ödeme emri tebliğ mazbatalarının incelenmesinde; muhatapların tevziat saatlerinde bulunmamaları nedeniyle tebliğ mazbatalarının muhtara bırakıldıklarının bildirildiği, fakat Tebligat Kanunu 21. madde gereği gerekli araştırmaların yapılmadığı anlaşıldığından, anılan tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğu görülmektedir. Öte yandan, tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

    İcra Müdürlüğüne aynı borç için süresinde itiraz edildiğini, davalının itirazın kaldırılması talebinde bulunmadan, dosyanın yetki yönünden Ortaca İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istediğini, takibin Tebligat Kanununa ve hukuka aykırı şekilde devam ettiğini belirterek, kararın bozulmasına ve takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve borca itiraz nedeniyle takibin durdurulması isteminin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayettir. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır....

    İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle , İstanbul 30.İcra Müdürlüğü 2022/21842 esas sayılı dosyasında başlatılan takip kapsamında müvekkiline tahliye emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, müvekkilinin tahliye emrini 08/09/2022 tarihi itibariyle öğrendiğini, süresinde tahliye emrine ve tahliye taahhüdüne itiraz ettiklerini, şikayet yoluyla tahliye emri tebliğ tarihinin 08/09/2022 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından "...alacaklı kiralayan tarafından, kiracı ve tahliye yükümlüsü aleyhine tahliye taahhütnamesine dayalı olarak tahliye istemli başlatılan takiple ilgili olarak düzenlenen 14 örnek tahliye emrinin 26/08/2022 günü şikayetçi borçluya usule uygun tebliğ edilmiş olmasına karşılık, İİK'nun 274/1 maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürede itiraz edilmemesi nedeniyle tahliye istemli takibin kesinleşmiş olduğu görülmüştür....

    İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde söz konusu olur. Borçlunun, dilekçesinde gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili değildir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır....

      (M) Karşı Oy Borçlu aleyhinde genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde borçlu icra mahkemesine başvurarak usulsüz ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 04.08.2015 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiş, mahkeme ise icra dairesine itiraz tarihi olan 22.07.2015 tarihi itibariyle tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar vermiş, kararı alacaklı temyiz etmiştir. Usulsüz tebliğ tarihinin düzeltilmesine yönelik şikayet İİK 16/1 uyarınca tebligat usulsüzlüğünün öğrenilmesinden itibaren 7 gün olup, şikayet süresinde yapılmamış sayılacağından mahkeme kararının onanmasına ilişkin karar kaldırılarak, alacaklının karar düzeltme istemi kabul edilmiş olup şikayet sürede yapılmadığı nedeniyle reddi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur. Oysa örnek 7 ödeme emri tebligatının "......

        İİK'nun 65. maddesinde koşulları belirlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması halinde, muhatabın bir engel nedeni ile süresi içinde takibe itiraz edememesi durumunda başvurulacak bir yoldur. Usulsüz tebligatta ise, tebligat usulüne uygun olarak yapılmamış olup, tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurulur. Böyle bir durumda, mahkemece yapılacak iş, tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığının incelenmesi ve tebligatın usulsüz olduğunun saptanması halinde de aynı Kanunun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihine göre tebliğ tarihinin düzeltilmesinden ibarettir. Somut olayda, borçlu vekilinin icra mahkemesine 30.12.2015 tarihinde yaptığı başvuruda, gecikmiş itiraz sebebi olarak bildirilen borçlunun hastanede yatışı sebebiyle engelin 28.10.2015 tarihinde kalkmış olmasına rağmen yasal üç günlük süre içerisinde gecikmiş itirazda bulunulmadığı anlaşılmıştır....

          Bu durumda davacı borçlu adına gönderilen ödeme emri tebligatı usulsüz tebliğ edilmiş olduğundan usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin dava dilekçesinde bildirilen öğrenme tarihi olan 02/06/2021 olarak düzeltilmesi gerekir. Davacı borçlunun takipten önce mirası reddetmesi nedeniyle talebinin İİK 168 maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olduğu ve yasal 7 günlük süre içerisinde icra takip dosyasına yapıldığı anlaşılmıştır. O halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken usulsüz tebligat şikayeti ve sair itirazın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davacının istinaf sebepleri yerinde olduğundan istinaf talebinin kabulü ile Şarkışla İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/20 Esas ve 2021/55 Karar sayılı kararının HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          , davacıya yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, usulsüz tebligat nedeniyle icra dosyasını öğrenme tarihi olan 13/07/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesini, icra dairesinin itirazın reddine dair kararının kaldırılmasını, takibin itiraz nedeniyle durdurulmasını, karşı tarafın takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir....

          İcra Müdürlüğünün 2012/1074 sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takip nedeniyle tahsil edildiğini, yine senedin söz konusu krediye teminat olarak verildiğini, müvekkili aleyhine kambiyo takibi başlatılmasının mükerrer tahsilata yol açtığını, ayrıca ödeme emri usulsüz tebliğ edilip, bu tebligat nazara alınarak takip kesinleştirilmiş ise de, usulsüz tebligata göre yapılan işlemler de geçersiz olduğundan takip tarihi olan 2012 yılından bu yana 3 yıllık zamanaşımı süresinin de dolduğunu, tüm bu nedenlerle usulsüz tebligatın iptaline, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına, senede ve borca itirazların kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, haksız ve mesnetsiz davanın süre ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 8....

          UYAP Entegrasyonu