Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 65. maddesinde koşulları belirlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması halinde, muhatabın bir engel nedeni ile süresi içinde takibe itiraz edememesi durumunda başvurulacak bir yoldur. Usulsüz tebligatta ise, tebligat usulüne uygun olarak yapılmamış olup, tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurulur. Böyle bir durumda, mahkemece yapılacak iş, tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığının incelenmesi ve tebligatın usulsüz olduğunun saptanması halinde de aynı Kanunun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihine göre tebliğ tarihinin düzeltilmesinden ibarettir. Somut olayda, borçlu vekilinin icra mahkemesine 30.12.2015 tarihinde yaptığı başvuruda, gecikmiş itiraz sebebi olarak bildirilen borçlunun hastanede yatışı sebebiyle engelin 28.10.2015 tarihinde kalkmış olmasına rağmen yasal üç günlük süre içerisinde gecikmiş itirazda bulunulmadığı anlaşılmıştır....

    Bu durumda davacı borçlu adına gönderilen ödeme emri tebligatı usulsüz tebliğ edilmiş olduğundan usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin dava dilekçesinde bildirilen öğrenme tarihi olan 02/06/2021 olarak düzeltilmesi gerekir. Davacı borçlunun takipten önce mirası reddetmesi nedeniyle talebinin İİK 168 maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olduğu ve yasal 7 günlük süre içerisinde icra takip dosyasına yapıldığı anlaşılmıştır. O halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken usulsüz tebligat şikayeti ve sair itirazın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davacının istinaf sebepleri yerinde olduğundan istinaf talebinin kabulü ile Şarkışla İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/20 Esas ve 2021/55 Karar sayılı kararının HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    İcra Müdürlüğünün 2012/1074 sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takip nedeniyle tahsil edildiğini, yine senedin söz konusu krediye teminat olarak verildiğini, müvekkili aleyhine kambiyo takibi başlatılmasının mükerrer tahsilata yol açtığını, ayrıca ödeme emri usulsüz tebliğ edilip, bu tebligat nazara alınarak takip kesinleştirilmiş ise de, usulsüz tebligata göre yapılan işlemler de geçersiz olduğundan takip tarihi olan 2012 yılından bu yana 3 yıllık zamanaşımı süresinin de dolduğunu, tüm bu nedenlerle usulsüz tebligatın iptaline, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına, senede ve borca itirazların kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, haksız ve mesnetsiz davanın süre ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 8....

    Şikayet dilekçesi içeriğine göre borçlunun icra mahkemesine başvurusu; usulsüz tebligat iddiasına ilişkin şikayet niteliğindedir. 7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ mutlaka batıl olmayıp muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12-258 E. - 1991/344 K.). Öte yandan, usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca borçlunun tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Somut olayda, borçlunun 28/11/2012 tarihinde icra dosyasına itiraz dilekçesi verdiği görülmüştür....

      , davacıya yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, usulsüz tebligat nedeniyle icra dosyasını öğrenme tarihi olan 13/07/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesini, icra dairesinin itirazın reddine dair kararının kaldırılmasını, takibin itiraz nedeniyle durdurulmasını, karşı tarafın takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir....

      in 02.04.2012 tarihinde usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca itirazlarını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetçiye yapılan tebligatın usulsüz olduğu tespit edildikten sonra, icra dosyasında şikayetçinin süresinde borca itiraz etmiş olması sebebi ile usulsüz tebligat şikayetini ileri sürmekte hukuki yararı olmadığından davanın reddine karar verildiği görülmektedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

        İcra Müdürlüğü aracılığıyla 02/04/2021 tarihli borca itiraz dilekçesi gönderildiğini, ancak 05/04/2021 tarihli tensip ile borçluya çıkarılan ödeme emrinin 18/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla süresinden sonra yapılan itirazın reddine karar verildiğini, kiracı müvekkilinin kira sözleşmesinde 2 adet adresi olduğunu, ödeme emrine ilişkin tebligatın hiç birisinin sözleşmede gösterilen adreslere yapılmadan mernis adresine yapılmasının usulsüz olduğunu, söz konusu usulsüz tebliagat nedeniyle müvekkilinin kendisini savunma hakkının kısıtlandığını, müvekkilinin Mart 2019 tarihinden beri Değirmendere Mah., Göcek Kavağı, 2....

        GEREKÇE: Uyuşmazlık usulsüz tebligat şikayeti ile borca, imzaya itiraz ve zaman aşımı itirazına ilişkindir. Adana 13.İcra Müdürlüğünün 2019/15436 esas sayılı dosyasının incelenmesinde Alacaklı T. Vakıflar Bankası T.A.O....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrarla; mahkemece davaları kabul olmuşsa da işin esasına girilmediğini, borca ve tüm ferilerine itirazlarının değerlendirilmediğini, tüm bu nedenlerle, usulsüz yapılan tebliğ nedeniyle müvekkilinin usulsüz tebliği öğrenme tarihi olan 29/01/2020 tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesi ile süresinde borca ve tüm ferilerine itirazımızın kabul edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca itiraz niteliğindedir olup istinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Somut olayda, davacı borçlu Aydın Yılmaz'a gönderilen ödeme emirinin 10/01/2020 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacının 5 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 17/10/2020 tarihinde itirazını yaptığı anlaşılmıştır. Davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik bir itirazının da bulunmadığı" gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takibe konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilin alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını, senedin sahte olduğunu, icra dosyasında çıkarılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda imzaya itiraz istemine ilişkindir....

        UYAP Entegrasyonu