İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/11/2022 NUMARASI : 2022/877 ESAS - 2022/985 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet, İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine İstanbul 18.İcra Müdürlüğünün 2022/17714 esas sayılı dosyası ile başlatılan kambiyo senetlerine özgü takipte, müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, usulsüz tebliğ şikayetinin süresiz şikayet hallerinden olduğunu, protesto çekilmediğinden davalının müvekkiline müracaat hakkı bulunmadığını, imzaya, borca ve fer'ilerine itiraz ettiklerini beyanla takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde ...... mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz yapıldığını ileri sürerek 23.03.2016 tarihinde şikayet yoluyla ...... mahkemesine başvurduğu ve usulsüz tebligattan 18.03.2016 tarihinde haberdar olduğunu beyan ettiği anlaşılmaktadır. Öte yandan, borçlunun ödeme emri tebligatından daha önce haberdar olduğu alacaklı tarafça iddia ve ispat edilmediği gibi ...... dosyasında da bu yönde bir belge ve bilgi bulunmamaktadır....
Ödeme emri borçluya 23/12/2014 tarihinde tebliğ olunmuş, borçlu 25/02/15 tarihinde itiraz etmiştir. İcra müdürü itirazın yasal süreden sonra yapılması nedeniyle reddine karar vermiş, davalı borçlu tebligatın usulsüz olduğundan bahisle şikayet yoluyla tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olduğunun belirlenmesi isteminde bulunmuştur. Buna ilişkin dava sayılı kararı ile reddedilmiş ancak kesinleşmemiştir. Davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük süreden sonra itiraz etmesi nedeniyle temerrüt nedeniyle tahliyesine karar verilmiş ise de davalı borçlu tarafından ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğuna dair.... İcra Mahkemesinin 2015/217-249 sayılı dava dosyasının sonucunun beklenmesi ve ondan sonra bir karar verilmesi için kararın bozulması gerekmiştir....
T2 07/01/2019 tarihli gecikmiş itiraz talep dilekçesi ile borçlu vekilinin borçlunun farklı bir adreste ikamet ettiğini, borçlunun ağır hastalığı nedeniyle babasının yanında kaldığını bu durumun tereke dosyasına beyan edildiğini. icra takibini 04/01/2019 tarihninde haricen öğrendiğini bu nedenle İİK 65 maddesine göre gecikmiş itirazın kabulü ile takibin durdurulmasının talep edildiğini, icra müdürlüğünün bu talebi yargılamayı gerektirdiği nedeniyle reddettiğini, gecikmiş itirazda bulunan şahsın bu itirazını dayanak belgelerle belgelemesi ve ispatlaması gerektiğini, somut olayda bu olgu davacı tarafından kanıtlamadığını, itirazı ağır hastalık nedeniyle yapamadığını bildirmişse de bu durumla ilgili en ufak bir delil dahi sunulmadığını, gecikmiş itiraz için şartları sağlamayan davacının tebligatın usulsüz olduğundan bahisle ıttıla tarihinin değiştirilmesi suretiyle hukuki himayeden yararlanmasının mümkün olmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini...
İlk derece mahkemesi kararında; ödeme emri tebliği usulsüzlüğü hususunda daha önce süresinde şikayet yoluna başvurulmadığından, bu durumun fesih sebebi olarak ileri sürülemeyeceği, satış ilanının usule uygun tebliğ edildiği, kıymet takdirine itiraz davasında raporun usule uygun olarak tebliğ edildiği, başkaca fesih sebebi de bulunmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine ve ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasının davacıdan tahsiline karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıya gönderilen ödeme emrinin usule uygun tebliğ edilmediğini, kıymet takdirine itiraz davasında bilirkişilerce sunulan raporun davacıya usule uygun tebliğ edilmemesi nedeniyle rapora karşı itirazların merci tarafından dinlenmediğini, kat ihtarnamesinin de usule uygun tebliğ edilmediğini beyan etmiş, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Takip dosyasının incelenmesinde davacı üçüncü kişiye 89/1 haciz ihbarnamesinin 04.03.2022 tarihinde, usulsüz tebliğ iddiasına konu 89/2 haciz ihbarnamesinin 22.03.2022 tarihinde ve nihayet 89/3 haciz ihbarnamesinin ise 04.04.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafça 89/3 haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik iddiasının bulunmadığı anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise tebliğ muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öte yandan tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir. Somut olayda, üçüncü kişi davacıya ikinci haciz ihbarnamesinin 22.03.2022, üçüncü haciz ihbarnamesinin ise 04.04.2022 tarihinde tebliğ edildiği icra dosyası kapsamından anlaşılmaktadır....
etmek üzere 20.02.2020 tarihinde müvekkillerinin tümü bakımından bu şekilde borca itiraz etmek taraflarınca uygun görüldüğünü, her ne kadar müvekkillerinin Süren Sezer ile Avedis Sezer, kendilerine tebliğ edilen ödeme emrini 19.02.2020 tarihinde tebellüğ etmişse de müvekkillerinin T1'e ödeme emri tebliğ edilmediğini, daha sonra 17.03.2021 tarihinde müvekkili T1 bakımından takip, hukuka aykırı olarak kesinleştirilmiş olup; 17.03.2021 tarihinde müvekkil hakkında haciz işlemi gerçekleştirildiğini, dosya ve mezkûr haciz tutanağı üzerinde yapmış olduğumuz tetkikler neticesinde müvekkili T1'e tebliğ edildiği belirtilen ödeme emrinin, usulsüz olarak tebliğ edilmiş olduğu taraflarınca fark edilmiş; hemen akabinde işbu dilekçemiz ile de usulsüz tebligatın ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi isteminin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayet, takibin durdurulması, haciz ve yakalamanın kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı ve dava dışı borçlu hakkında başlatılan icra takibinde, 7 örnek ödeme emri T.K'nın 21/1 maddesi gereğince 27/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı ve diğer borçlu vekili Av. T2 tarafından 04/02/2020 tarihinde borca itiraz dilekçesi verilmiştir. Dava dilekçesinde usulsüz tebligattan, ev adresinde eşe yapılan tebliğ işlemi ile haberdar olunduğu belirtilmiş ve öğrenme tarihi açıkça belirtilmemiş ise de, davacının borca itiraz dilekçesinin verildiği 04/02/2020 tarihinde takipten haberdar olduğu ve bu tarih esas alınsa bile, usulsüz tebliğ işleminin 7 günlük yasal süre içinde şikayet konusu yapılmadığı anlaşıldığından, kararda herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/6630 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili hakkında başlatılan takibin usulsüz tebliğ yapılarak kesinleştirildiğini vekaletname sunarak dosyaya eklendikleri 28/06/2021 tarihinde haricen öğrendiklerini, müvekkilinin Aralık 2015'ten beri Çin Halk Cumhuriyetinde tutuklu olduğunu, bu nedenle Türkiye'deki menkullerinin usulsüz şekilde ele geçirilmeye çalışıldığını, bazı kişiler ve alacaklı hakkında soruşturma yürütüldüğünü, müvekkilinin ikamet etmediği "Cumhuriyet Mah. Nazım Hikmet Bulvarı Ads Rezidans No:73 Kat:5 D:35 Esenyurt/ İstanbul" adresine tebligat çıkarılmasının talep edildiğini, bu adresteki kişilerle irtibat kurarak tebliğ yapılmasının sağlandığını, ödeme emrinin TK'nın 21. maddesine aykırı olarak usulsüz tebliğ edildiğini beyanla tebliğ tarihinin 28/06/2021 olarak kabulüne, tebliğin usulsüz yapılması nedeniyle ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda, ödeme emrinin “muhatap aranılan saatlerde iş gereği adres dışında olması nedeniyle daimi çalışanı ...... imzasına tebliğ edildi 05.02.2015 ”şerhi ile tebliğ edildiği görülmüş , tebligat adresinin borçlunun ikametgah veya işyeri adresi olmayıp, ... Ltd. Şirketinin ticaret sicil adresi olduğu, tüzel kişiye ait adreste borçluya yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla mahkemece tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihi olan 28.09.2015 olarak tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Taşınmazların ilamsız icra yolu ile tebliğine ilişkin takipte borca itirazların icra dairesine yapılması gerekirken, icra mahkemesine yapılması usulsüz olup mahkemece borca itirazların bu nedenle reddi yerine, süreden reddi doğru değil ise de bu istem sonuçta reddedildiği için bozma sebebi yapılmamıştır....