Somut olayda; takip dosyasının incelenmesinde takip dosyası içerisinde davacı tarafın 15/08/2019 tarihli itiraz dilekçesi bulunup, itiraz dilekçesinde özetle; 89/1 haciz ihbarnamesinin taraflarına 02/08/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, 89/1 haciz ihbarnamesine itiraz ettiklerini beyan etmişlerdir. Yine davacı tarafın takip dosyasına ibraz ettiği 03/12/2019 tarihli dilekçede de 89/2(02/08/2019 tebliğ tarihli), 89/3 (20/08/2019 tebliğ tarihi) haciz ihbarnamelerine itiraz ettiklerini, bu nedenle müvekkilinin malları üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, icra müdürlüğünün bu talep üzerine aynı tarihte şikayet konusu kararı verdiği görülmektedir. Her üç tarih itibariyle haciz ihbarnamesine süresinde itiraz edilmediği görülmektedir....
Dava ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde şikayet olup, İİK'nun 16. Madde gereğince bu yöndeki şikayetler takibi öğrenme tarihinden itibaren 7 gündür. İcra dosyası incelendiğinde, şikayetçi borçlunun vekili aracılığıyla 12/07/2019 tarihinde icra dosyasına borca itiraz dilekçesi sunduğu, şikayet dilekçesi ile de, takibi öğrenme tarihinin 06/07/2019 tarihi olduğunu beyan ettiği, ancak mahkememize usulsüz tebligat şikayetinin 7 günlük yasal süre geçtikten sonra 10/12/2019 tarihinde yapıldığı, bu nedenle usulsüz tebligat şikayetinin süresinde yapılmadığı, takibin kesinleştiği anlaşılmakla şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle REDDİNE, karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; İstanbul 13....
Maddesi uyarınca tebliğe çıkartıldığı ve 31/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Gönderilen ödeme emrinin ticaret sicilde kayıtlı adrese TK 35. Maddesi uyarınca tebliğ edildiğinden tebliğ işleminde usulsüz bir yön bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle usulsüz tebliğ şikayetinin reddine " dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: müvekkiline ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, söz konusu ödeme emrinde borçlunun adresi olarak gösterilen adresin müvekkilinin adresi olmadığını, müvekkilinin adresi 01.10.2020 tarihli ödeme emrine itiraz dilekçesinin ekinde sunulan noter onaylı Ticaret Sicili Gazetesi'nde "Güngören Mah. Turgut Özal Cad....
Davacının gecikmiş itiraz talebinin incelenmesinde ise, İİK’nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde, gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....
Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Dava dilekçesinde, davacı borçlunun takipten 20/04/2019 tarihinde haberdar olduğunun belirtildiği görülmektedir. Buna göre usulsüz tebliğ şikayetinde bulunma süresinin son günü 27/04/2019 tarihi olmakla birlikte, bu tarih tatil gününe rastladığından sürenin son günü, izleyen ilk mesai günü olan 29/04/2019 tarihidir. Şikayet tarihi ise 30/04/2019 dur. Bu haliyle şikayetin 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılmadığı açık olup, usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmektedir. Usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar verildiğinden hacizlerin kaldırılması talebinin de reddi gerekir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayetçi borçlunun ödeme emrinde yazılı adresine, ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı, tebliğ evrakının, borçlunun yurtdışında olması sebebi ile iade edildiği, alacaklının talebi ile borçlunun adres kayıt sisteminde bulunan adresine, tebliğ evrakı üzerine "Adres kayıt sistemi mernis adresidir" şerhi yazılmak suretiyle çıkarılan tebligatın, aynı madde uyarınca 06.03.2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçluya ödeme emri tebliğ işleminin, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2, 21/2 ve 23/8. maddelerine ve dolayısıyla usulüne uygun olduğu, 06.03.2021 tebliğ tarihine ve takibin niteliğine göre icra dairesine yasal yedi günlük süre içerisinde itiraz vaki olmaması nedeniyle takibin kesinleştiği, takibin kesinleşmesinden sonra şikayetçi borçlu tarafından yapılan itirazın sonuç doğurmasının mümkün bulunmadığı gerekçesiyle; icra takip dosyasında yapılan tebligata yönelik usulsüz tebliğe, takibin durdurulması...
No:7/14 Konyaaltı/Antalya adresinde muhatabın adreste olamaması nedeniyle daire:12'den sorulduğu, muhatap çarşıya gittiğinden mahalle muhtarına tebliğ yapıldığı ve daire:12 ye haber verilerek tebliğ işleminin tamamlandığı, beyanına başvurulanın kim olduğu tespit edilemediğinden yapılan tebligatın usulsüz olduğu, borca ve imzaya itiraz bu nedenle süresinde olduğundan bilirkişilerden rapor aldırılmış, bilirkişiler raporlarında, söz konusu imzanın davacının eli ürünü olduğunu beyan etmişlerdir. Davacının borcunun bulunmadığına ilişkin itirazını İİK'nun 169/a maddesinde sayılan belgelerle ispat edemediği anlaşıldığından bilirkişi raporu da gözetilerek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile imzaya ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili borçlarının olmadığını ve yeniden rapor alınması gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
olarak beyan ve kabul ettiği 28/09/2015 tarihinin, tebligat usulsüz olsa bile, tebliğ tarihi olarak kabulü gerektiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamı itibari ile; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo takiplerine özgü haciz yolu ile takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ettiği, imzaya itiraz ettiği, mahkemece 19.10.2017 tarihli ara karar ile usulsüz tebligat şikayetin kabulüne karar verilerek öğrenme tarihi olan 22.05.2017 tarihini tebliğ tarihi olarak tespitine, gerekçeli kararında ise imzaya itirazının kabulüne, %20 oranında tazminata ve %10 oranında para cezasına hükmettiği, kararın temlik alan davalı alacaklı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmaktadır....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/11182 esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, takipten haricen 15.01.2021 tarihinde haberdar olduğunu ve takibin durması için icra müdürlüğüne süresinde itiraz ettiğini, ancak müvekkilinin takibin durmadığını 22.05.2021 tarihinde taşınmazına kıymet takdirine gelindiğinde öğrendiğini beyanla ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 15.01.2021 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi; davacının icra müdürlüğüne gelerek 18.01.2021 tarihinde dosyaya itiraz dilekçesi ibraz ettiği, bu haliyle borçlunun takipten itiraz ettiği tarihte haberdar olduğu ve bu tarihten itibaren 7 gün içinde şikayet etmediği, şikayetin 28.05.2021 tarihinde ileri sürüldüğü gerekçesiyle şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar vermiştir....