Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

veya diğer tebligatların tebliğ edilmediğini veya usulsüz tebliğ edildiğini ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremeyeceğini, açıkça şikayet dilekçesinde ileri sürülmesi kaydı ile borçluya satış ilanı tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olarak kabul edildiğini; davacı borçluya kıymet takdiri raporunun 21.12.2020 tarihinde, satış ilanının ise 18.01.2021 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, tebligatlara yönelik bir usulsüzlüğün yer almadığı, davacı borçlunun kendisi dışındaki diğer ilgililere tebligat yapılmadığı veya usulsüz tebliğ yapıldığını ileri sürme hakkının olmadığı; ihale tarihi itibariyle yürürlükte bulunan İİK'nun 129. maddesi uyarınca satışın yapılabilmesi için, artırma bedelinin, tahmini değerin %50'si ile paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını karşılaması, bunun yanında rüçhanlı alacakları aşmış olması gerektiğini, alacaklı ihale alıcısı, zaten taşınmazın satışını talep edip, taşınmazı alacağına mahsuben satın aldığını, bu...

Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre tebligat usulüne uygun yapılmasa dahi muhatabın tebliği öğrendiğini beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi sayılır ve karşı taraf takip alacaklısının bunun aksini yazılı ve resmi belgelerle kanıtlaması gerekir. Takip alacaklısı aksini ispat edemediğinden öğrenme tarihinin davacı vekilinin dava dilekçesinde belirttiği gibi 20/09/2018 olarak düzeltilmesine karar vermek gerekmiş...'' şeklindeki gerekçe ile şikayetin kabulüne, Ankara 29. İcra Müdürlüğünün 2018/9451 Esas sayılı dosyasında davacıya gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile tebliğ tarihinin 20/09/2018 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; yapılan tebligatın şikayet tarihinde öğrenildiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, borçlu şirketin, tebliğ tarihinde tebligattan haberdar olduğunu, Ankara 29....

Usule aykırı tebliğin hükmünün 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53. maddelerinde düzenlendiği, anılan maddelerde, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise tebliğin geçerli sayılacağı, şikayet edene 2. haciz ihbarnamesinin 20/01/2021 tarihinde bizzat kendisine tebliğ edilmek suretiyle usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, o halde muhatabın usulsüz tebliği 20/01/2021 tarihinde öğrenmiş sayılacağı" gerekçesi ile birinci haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğine yönelik şikayetin kabulü ile; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince birinci haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin şikayet eden yönünden 20.01.2021 olarak düzeltilmesine, 2 haciz ihbarnamesinin iptaline karar verilmiştir....

şikayet olunanın haczinin 28.08.2017 tarihinde kesinleştiği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, yeniden esas hakkında şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir....

    GEREKÇE: Uyuşmazlık, İİK'nun 150/ı maddesi gereğince borçluya icra emri gönderilebilmesi için icra müdürlüğüne verilmesi gereken belgelerin verilmediği ve hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle takibin/icra emrinin iptaline karar verilmesi talebine ve icra emri ile kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle tebliğ tarihinin düzeltilmesi talebine ilişkindir. Adana 1. İcra Müdürlüğünün 2020/1243 E sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklı banka tarafından şikayetçi aleyhine İİK'nun 150/ı maddesine göre ilamlı takip başlatıldığı görülmüştür. İİK'nun 16/2.maddesi gereğince Kat ihtarı tebliği usulsuz ise süreli şikayete hiç yapılmamış ise süresiz şikayete tabidir (Yargıtay 12 HD'nin 2021/8374 E, 2022/3649 K sayılı emsal kararı). Somut olayda, ilk derece mahkemesince, şikayet sebeplerinden sadece hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet sebebinin incelendiği, diğer şikayet sebeplerinin ise incelenmediği anlaşılmıştır....

    İcra Müdürlüğünün 2019/ 1811 E. sayılı dosyası kapsamında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip başlatıldığını, takip dosyası kapsamında gönderilen ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edilmek suretiyle kesinleştirilmiş ve takibin satış aşamasına geldiğini belirterek, usulsüz tebliğ nedeni ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin davanın açıldığı tarih olarak düzeltilmesine, yasal süresi içerisinde ödeme emrine, takibe, borca ve tüm ferilerine itirazlarının kabulü ile öncelikle ve ivedilikle satışın akabinde takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarının maddi yönden temelsiz hukuki yönden geçersiz olmakla reddi gerektiğini, huzurdaki davanın usulsüz tebligat nedeni ile şikayet olduğunu, davacı tarafın 06.07.2022 tarihli dilekçesi ile ödeme emrinin tebligat kanununa aykırı olarak tebliğ memuru tarafından muhtara bırakılarak takibin kesinleştirildiğini iddia ettiğini, şikayetin süresinde olmadığını, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 16. Maddesinin 1. Fıkrası "Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir....

    Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 21.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal beş günlük süreden sonra 01.06.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak takibe konu senedin kambiyo vasfında olmadığına yönelik şikayet ile birlikte imzaya ve borca itirazda bulunduğu, başvurusunda usulsüz tebligat şikayetinde de bulunmasına rağmen mahkemece bu husus gözardı edilip imzaya itirazın esastan incelenerek sonuca gidildiği görülmektedir. Mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapılmalıdır. Ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiği sonucuna varılması halinde diğer şikayet ve itirazların süre yönünden reddi, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti halinde ise, TK'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihi düzeltilerek, buna göre şikayet ve itiraz süresinde ise işin esasının incelenmesi, aksi takdirde istemin süreden reddi gerekir....

      Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK.nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. Maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öte yandan HGK'nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 esas ve 1991/344 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere "....usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir." Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. HGK.nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan ettiği tarihin aksi tarih beyanıyla ispat edilemez....

        İcra Müdürlüğü tarafından buna ilişkin muhtıranın hazırlandığını, ancak söz konusu muhtıranın, 15.01.2020 tarihinden beri davacı idarenin vekilliğini yapmayan Av. ...ye tebliğ edildiğini, taraflarınca muhtıranın 17.06.2021 tarihinde öğrenildiğini,10 günlük sürenin de bu tarihten itibaren başlaması gerektiğini belirterek tebliğin usulsüz tebliğ olduğunun tespitine, usulsüz tebligat nedeni ile mal beyanına ilişkin süre verilmesine dair muhtıranın tebliğ tarihinin idarenin muhtırayı öğrenme tarihi olan 17.06.2021 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Dosya üzeri karar verildiğinden cevap dilekçesi bulunmamaktadır. III....

          UYAP Entegrasyonu