İcra Müdürlüğünün 2018/28025 Esas sayılı takip dosyasından davacı şikayet eden hakkında düzenlenen 1.haciz ihbarnamesinin usulsüz olduğunun tespiti ile 2.ve 3.haciz ihbarnamelerinin iptaline, İhbarnamelerin neticesinde yapılan haciz işlemlerin iptaline karar verildiği görülmüştür....
icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, ödeme emri, kıymet takdiri raporu ve 103 davetiyesi tebliğlerinin usulsüz olduğu, tebliğ tarihlerinin iptali ile ıttıla tarihi olan 21.12.2015 olarak düzeltilmesine, kıymet takdiri davasının ve meskeniyet şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir....
İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, ... 4.... Müdürlüğünün 2012/309 esas sayılı dosyasındaki ödeme emrinin usulsüz teblig edildiği belirtilerek,ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. ... Hukuk Mahkemesi'nce, takip konusu alacağın teftiş raporu doğrultusunda kurum zararı olup, kamu alacağı niteliğinde olduğu,bu durumda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun uygulamasından doğacak uyuşmazlıklarda görevli mahkemeninde İş mahkemesi olduğu nedeniyle, görevsizlik kararı verilmiştir. İş Mahkemesi ise, istemin İİK 16. maddesi uyarınca ... müdürlüğü işleminin şikayet yoluyla iptaline ilişkin olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, diğer şikayet ve itirazlarının yanında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu da ileri sürdüğü halde, mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılmadığı, olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmediği görülmektedir. Mahkemece; öncelikle tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, usulsüz tebligattan haberdar olunan tarihe göre şikayetin süresinde olması durumunda, tebligat tarihinin TK.'...
Aynı Yasanın 25. maddesi hükmüne göre de; hakim, şikayet dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup; ileri sürülmeyen maddi olayları kendiliğinden gözetemez. Somut olayda; yukarıda içeriği kısmen özetlenen şikayet dilekçesi kapsamına göre; şikayetçi borçlu vekili, kendisine yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğunu açıkça ileri sürmediği halde, mahkemece, şikayet dilekçesinde dayanılan vakıaların dışına çıkılarak, kamu düzeniyle ilgili olmayan, re'sen dikkate alınacak hususlar kapsamında da bulunmayan; "satış ilanının şikayetçi vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesi" nedenine dayalı olarak ihalenin feshine karar verilmesi doğru değildir....
getirmesi gerektiği halde, 20.01.2020 tarihinde usulüne uygun 3. haciz ihbarnamesinin tebliğine rağmen şikayetçi tarafından 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine dair İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca 7 gün içerisinde şikayet yoluna başvurulmadığı gerekçesi ile de birleşen dosyalardan 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğine dair şikayetlerin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir....
Ödeme emri tebliği, icra müdürlüğü işlemi olup, bu işlemin usulsüz olduğu ancak tebliğ işleminin muhatabı tarafından İİK. nun 16.maddesine göre öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurulması halinde icra mahkemesince incelenir ve tebliğ işleminin usulsüz olduğu belirlenir ise İİK. nun 17. ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihi öğrenme tarihi esas alınarak düzeltilir. Bir diğer anlatımla, ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığı hususu icra müdürlüğünce değerlendirilemez. Bu nedenle şikayet tarihinden sonra icra müdürlüğünce tebliğ işleminin usulsüz olduğu yönünde verilen karar hukuki sonuç doğurmayacağından, aynı konuda icra mahkemesine yapılan şikayeti konusuz bırakmaz. Kaldı ki her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir....
Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler. Önemle vurgulamakta yarar var ki, öğrenme açısından aslolan şikayetçiye bir tebligat yapılması olup, tebligat bulunmaması halinde öğrenme tarihi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....
Mahkeme; usulsüz tebligat şikayetinin, usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içinde ileri sürülmesi gerektiği, davacı vekili, dava dilekçesinin sonuç kısmında her ne kadar müvekkilinin haciz ihbarnamelerinden 17.06.2022 tarihinde haricen haberdar olduğunu beyan etmiş ise de, dava dilekçesi içeriğinde müvekkilinin 13.06.2022 tarihinde banka hesabındaki parayı kullanamayınca icra dosyası nedeni ile hesabının bloke olduğunu öğrendiğini beyan ettiği, yine icra dosyasının incelenmesinde 17.06.2022 tarihinde davacı T1 vekilince "Müvekkilimize yapılan usulsüz tebliğ nedeni ile haciz ihbarnameleri tebliğ tarihinin müvekkilimizin icra dosyasını öğrenme tarihi olan 13.06.2022 tarihi olarak düzeltilmesi ile süresinde haciz ihbarnamesine itirazımızı içeren dilekçe" adı altında borca itiraz dilekçesi ibraz edildiği ve bu durumda borçlunun usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin kendi beyan ve icra dosyasındaki talepleriyle sabit olduğu üzere 13.06.2022 tarihi olduğu dikkate...
Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebi olup, borçlu vekiline satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi de aynı hukuki sonuçları doğurur. Tebligatın usulsüzlüğü nedeni ile ihalenin feshini istemek hakkı sadece kendisine tebligat yapılmayan ilgilisine aittir. İhalenin feshini isteyen şikayetçi, kendisi dışındaki diğer ilgililere satış ilanının ve diğer tebligatların tebliğ edilmediği hususunu ileri süremez. Tüm dosya kapsamında yapılan inceleme sonucunda; Samsun 3....