Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi kapsamında şikayet olup, usulsüz tebliğin öğrenildiği tarihten itibaren işlemeye başlayan 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde şikayet edilmesi gerekmektedir. Somut olayda, davacı borçlunun 29/05/2019, 20/06/2019 tarihli tahsilat makbuzları ile borç ödemesi yaptığı anlaşıldığından davacının usulsüz tebliği 29/05/2019 tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir. Şikayet ise 08.07.2019 tarihinde yapıldığından dava tarihinden önce şikayet süresi sona ermiştir. Mahkemece şikayetin süresinde olmadığının kabul edilmesine rağmen şikayetin esası incelenerek tebliğ işleminin usulüne uygun olduğunun değerlendirilmesi sonuçta şikayet süre yönünden reddedildiğinden sonuca etkili görülmeyerek dairemizce eleştirilmekle yetinilmiştir. Mahkemece şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

olmadığını beyan ederek ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle tebliğ tarihinin muttali olduğu 17/01/2020 tarihi olarak kabul edilmesine, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

No:2 İç Kapı No:23 Güngörenİstanbul" adresine tebliğe çıkarıldığını ve muhtara tebliğ edildi şerhi ile tebliğ edildiğini, usulsüz yapılan tebligat nedeni ile takipten ancak 23.10.2019 tarihinde haberdar olunması ile hemen aynı gün icra dosyasına itirazda bulunulduğunu ancak müdürlükçe itirazın süresinde yapılmadığı gerekçesi ile itirazın reddedildiğini, İcra Müdürlüğü'nün red kararının müvekkiline tebliğ edilmediğini ve kararın öğrenildiği 01.11.2019 tarihinde yerel mahkeme nezdinde memur muamelesini şikayet davası açıldığını, itiraz sonrası müdürlüğün red kararının öğrenme tarihinin 01.11.2019 tarihi olduğunu, icra takibine muttali olunan anda ne itiraz başvurusu ne de red kararı olmadığından müvekkilinin icra takibine muttali olduğu tarihin red kararını öğrendiği tarih olarak kabul edilmesinin düşünülemeyeceğini, kararda açıkça belirttiği üzere, şikayet, memur muamelesinin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün üçerisinde yapılabilecekken mahkemenin, dosyada, müvekkilin red kararını bu...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ümraniye İcra Mahkemesi Taraflar arasındaki icra muamelesini şikayete ilişkin davada Ümraniye İcra Hukuku ile ... 4. İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kıymet takdirine itirazla birlikte usulsüz tebligat nedeniyle icra muamelesini şikayet istemidir. Dosya kapsamından, asıl takibin ... 7. İcra Müdürlüğünün 2004/3518 E. sayılı dosyada yapıldığı, yazılan talimat üzerine Ümraniye 2. İcra Müdürlüğünden 2005/1301 sayılı dosyada kıymet takdirinin yapıldığı, kıymet takdiri raporunun davacıya ... İcra Müdürlüğünce tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. İ.İ.Y.nın 128/a maddesi uyarınca kıymet takdirine itiraz, raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesine yapılmalıdır....

    Davalı T3 Vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; usulsüz tebligat nedeni ile yapılan şikayetin süresinde olmadığını, haciz ihbarnamesinin tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağının İİK nun 16. maddesi olduğunu, tarafların bu yöndeki şikayetlerinin aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapmak zorunda olduğunu, icra dosyasından gönderilen tebligatların usulsüz olmadığını, şikayet yolu ile açılan davanın yasal süre içerisinde açıldığının kabulünün mümkün olmadığını, davacı vekilince icra dosyasından gönderilen haciz ihbarnamelerinin tebliğlerinin usulsüz olduğuna dair iddialarını doğrular herhangi bir somut delilin icra dosyasında mevcut olmadığını, davacı tarafa yapılan tebligatların davacının mernis adresine gönderildiğini, bu adresin davacının tebliğe yarar son adresi olduğunu, davacı tarafa çıkarılan ihbarnamelerin Tebligat Kanunu'nun 32., 10/f1., 10/f2., ve 21/f2....

    Her ne kadar İlk Derece Mahkemesince, aynı tarihte borçlunun aynı adresine ödeme emri tebligatının TK’nın 21/2., 103 davetiyesinin ise TK'nın 21/1. maddesi gereğince tebliğ edilmesinin, tebligatın güvenilirliği ilkesine aykırı olup gerçek duruma uygun düşmediği ve bu suretle usulsüz olduğu, buna dayalı olarak takip dosyasından yapılan müteakip tebligatların da TK’nın 21/2. maddesi gereğince yapılması nedeniyle usulsüz olduğu belirtilerek şikayete konu taşınmazlara ilişkin ihalelerin feshine karar verilmiş ve mahkemenin tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğüne ilişkin gerekçesi Bölge Adliye Mahkemesince de benimsenmiş ise de; borçluya TK’nın 21/2. maddesi gereğince yapılan ödeme emri tebliğ işleminin ve müteakip TK’nın 21/2. maddesi kapsamında yapılan tebligatların, borçlunun şikayet dilekçesinde, tebliğ yapılan adresten taşınmadığına ya da buranın mernis adresi olmadığına dair iddialarının bulunmaması ve bila tebliğ iade edilen tebligattaki şerhin gerçeğe uygun olup olmadığının mahkemece re'sen...

      ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; ödeme emri tebliğ işleminin, borçlunun adresten sürekli mi geçici mi ayrıldığı araştırılmadan ve hangi komşudan bilgi alındığı ile hangi komşuya haber verildiği hususları tespit edilmeden yapıldığından usulsüz olduğunu, icra takibinden 18.11.2021 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek, ödeme emri tebligatı ile buna bağlı yapılan işlemlerin iptalini ve ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; takipten 4 yıl geçtikten sonra yapılan şikayet başvurusunun iyi niyetli olmadığını, başka bir takip dosyasında yapılan ve iş bu takip dosya numarasının da bulunduğu 11.5.2018 tarihli sıra cetvelinin şikayetçiye tebliğ edilmesi nedeniyle borçlu tarafından belirtilen ıttıla tarihinin doğru olmadığını, gerçek öğrenme tarihine göre iş bu şikayetin süresi içerisinde yapılmadığını ve ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğunu ileri sürerek şikayetin reddini istemiştir. III....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Şikayet konusu hususların haksız ve yersiz olduğunu, bir an için tebligatın usulsüz olduğu düşünülse dahi şikayetçiye 22.11.2018 tarihinde 103 davet kağıdı tebliğ edildiğinden ve 103 davet kağıdının usulsüz tebliğ edildiği iddia edilmediğinden şikayetin süresinde yapılmadığını, ayrıca davacının takibi Mersin 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/1333 esas sayılı dosyasında da öğrendiğini, davacının adresine gönderilen ödeme emrinin iade edilmesi nedeni ile aynı adreste tebligat kanununun 21/2 maddesine göre tebligat yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı 3.kişi şirket vekilinin Adana 11.İcra Dairesinin 2017/5692 esas sayılı sayılı dosyasına verdiği dava dilekçesinde haciz ihbarnamelerinden 13/01/2021 tarihinde haberdar olduklarını beyan ettiğinden davacının en geç 13/01/2021 tarihi itibariyle haciz ihbarnamelerinden haberdar olduğunun kabulü gerektiği, davanın usulsüz tebligat nedeni ile şikayet mahiyetinde olup süreye tabi olduğu, 13/01/2021 tarihinde takipten ve haciz ihbarnamesi tebliğinden haberdar olduğu, buna karşın dava tarihinin 26/01/2021 olmakla, davacının usulsüz tebligata ilişkin davasının yasal süre içerisinde açmadığı anlaşıldığı, keza icra dosyası kapsamında haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi hususunda bir ilam ibraz edilmediği, usulsüz tebliğ ile tebliğ tarihinin düzeltilmesi hususunda mahkeme ilamı ibraz edilmediği sürece bu hususun resen nazara alınamayacağı, icra dosyası kapsamında haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihleri itibariyle yasal süresi içerisinde...

        HGK'nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas ve 1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere "....usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir." Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. HGK.nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere muhatabın beyan ettiği tarihin aksi tarih beyanıyla ispat edilemez. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

          UYAP Entegrasyonu