İİK.nun 89. maddesi gereğince gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüz olarak tebliğ edildiğine yönelik şikayet, usulsüz tebligata muttali olunan tarihten itibaren 7 gün içinde yapılabilir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, her iki icra dosyasından da birinci haciz ihbarnameleri 23.10.2012 tarihinde, ikinci haciz ihbarnameleri 24.12.2012 tarihinde, üçüncü haciz ihbarnameleri 05.04.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir....
Mahkemece öncelikle şikayetçi borçluya gönderilen ihaleye ilişkin tebligatların usulüne uygun yapılıp yapılmadığı denetlenerek şayet ihaleye ilişkin ilanların tebliğinin usulüne uygun olmadığına karar verilirse şikayet süresinde kabul edilerek satış ilanının usulsüz tebliği başlı başına İİK 127.maddeye göre ihalenin feshi nedeni olarak kabul edilip ihalenin feshine, yapılan tebligatların usulüne uygun olduğunun kabul edilmesi halinde ise istemin süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.Başkan...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öte yandan, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun ileri sürülmesi "şikayet" niteliğinde olup, İİK'nin 16/l. maddesi gereğince şikayetin, işlemi öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur....
Hukuk Dairesinin 2019/11629 E. 2020/ 3376 K. sayılı kararında da öğrenmenin UYAP üzerinden evrakın incelenmesi ile meydana geleceği yönündeki içtihatları dikkate alınarak kabul edilmediği, 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesi "tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır." hükmü uyarınca şikayet eden borçlunun usulsüz tebliğ edilen satış ilanı tebligatına 25.05.2021 tarihinde saat 15:35 saatinde Uyap vatandaş portalı üzerinden e-devlet şifresi ile giriş yapmak sureti ile öğrendiği, dolayısı ile ihale tarihi olan 27/05/2021 tarihinden makul süre öncesinde ihaleden haberdar olduğu anlaşılmakla, usulsüz tebligata ihale tarihinden çok sonra 23/11/2021 tarihinde ıttıla ettiğine dair iddiası yerinde görülmediği, ihalenin feshi şikayetinin ihale tarihi itibari ile yürürlükte bulunan İİK'nun 134/2. maddesinde belirtilen ihale tarihinden itibaren 7 günlük şikayet süresi içerisinde şikayetin yapılması gerekirken, süre geçtikten sonra şikayetin yapıldığı gerekçesiyle...
Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca, borçlunun, tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Somut olayda, .. İcra Müdürlüğü'nün 2012/ 1673 Esas sayılı dosyasından borçlu adına 24/06/2013 tarihinde ödeme emrinin, 29/01/2014 tarihinde ise hacze ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekili ise şikayet dilekçesinde, sadece 24/06/2013 tarihli ödeme emri tebliğ işlemini şikayet konusu yapmış olup, açıkça şikayet konusu yapılmayan 29/01/2014 tarihli 103 davetiyesi tebliğ işlemine göre 13/01/2015 tarihinde yapılan başvuru, yukarıda açıklanan yasa hükmünde öngörülen 7 günlük şikayet süresinden sonradır....
Şikayet dilekçesi içeriğine göre borçlunun icra mahkemesine başvurusu; usulsüz tebligat iddiasına ilişkin şikayet niteliğindedir. 7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ mutlaka batıl olmayıp muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12-258 E. - 1991/344 K.). Öte yandan, usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca borçlunun tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Somut olayda, borçlunun 28/11/2012 tarihinde icra dosyasına itiraz dilekçesi verdiği görülmüştür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesi uyarınca usulüne aykırı tebligat yapılmış olsa bile muhatap tebliğ işleminden haberdar olmuşsa tebliğin geçerli sayılacağı, İİK'nın 16. maddesi uyarınca da usulsüz tebliğ şikayetinin öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede mahkemede ileri sürülebileceği, şikayet eden vekilinin icra dosyasına 09.02.2022 tarihinde vekaletname sunduğu, İcra Müdürlüğünce bu tarihte vekaletnamenin kaydedildiği buna göre davacı borçlunun takipten bu tarihte haberdar olmasına rağmen şikayetin yedi günlük süreden sonra ileri sürülmesi sebebiyle usulsüz tebligat şikayetinin süreden reddi gerektiği, şikayet eden vekili 22.02.2022 tarihli müdürlük işleminin iptalini talep etmişse de şikayetin süresinde yapılmaması sebebiyle icra müdürü işleminin hukuka uygun olduğu, borçlu vekilinin takibin durdurulması talebi yönünden ise de icra takibinde takibin durdurulmasına karar verilmesi...
Bu nedenle, mahkemece, öncelikle borçlunun, takibi ve usulsüz olduğunu iddia ettiği ödeme emri tebligatını öğrenme tarihinin tespiti gerekir. Somut olayda, borçluya 27.11.2015 tarihinde 103 davetiyesinin tebliğ edildiği görülmekte olup, borçlu, icra mahkemesine yaptığı 14.12.2015 tarihli şikayet başvurusunda, bu tebliğ işleminin de usulsüz olduğunu ileri sürmemiştir. O halde, borçlunun hakkındaki takipten 103 davetiyesinin tebliğ tarihi olan 27.11.2015'te haberdar olduğu anlaşılmakla mahkemece, şikayetin süre aşımından reddi gerekirken, işin esasının incelenerek istemin reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'...
Erzincan İcra Müdürlüğü'nün 2020/161 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı olarak T4 borçlu olarak T2 ve Hüseyin Küpeli isimli şahısların bulunduğu, İcra Mahkemesi'ne şikayet yolu ile başvuranların ise T2 ve T1 olduğu, dolayısı ile T1 'nin aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmıştır. 7201 Tebligat Kanunu'nun “Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat” başlıklı 16. maddesinde; “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.” düzenlemesi mevcuttur. Mevcut düzenleme karşısında öncelikle kendisine tebliğ yapılacak şahsın adreste bulunup bulunmadığı tespit edilerek mazbataya yazılmalı, daha sonra aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine tebligat yapılmalıdır....
Başvuru bu hali ile İİK.nun 58/3 ve 61.maddelerine dayalı şikayet olup, İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin iddia da İİK.nun 16.maddesi kapsamında şikayet olup, anılan şikayetin de aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca yedi günlük sürede icra mahkemesinde açıkça ileri sürülmesi gerekir (HGK. nun 27.01.2010 tarih, 2009/12-539 esas, 2010/16 karar sayılı kararı). Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine verdiği 25.12.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, kendisine yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna dair herhangi bir iddiasının bulunmadığı görülmektedir. Borçlu yargılama sırasında 30.12.2014 tarihli dilekçe ile ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu iddia etmiş ise de, şikayet dilekçesinde şikayet konusu yapılmayan bu hususun sonradan ileri sürülmesi mümkün değildir....