Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK.nun 89. maddesi gereğince gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüz olarak tebliğ edildiğine yönelik şikayet, usulsüz tebligata muttali olunan tarihten itibaren 7 gün içinde yapılabilir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, her iki icra dosyasından da birinci haciz ihbarnameleri 23.10.2012 tarihinde, ikinci haciz ihbarnameleri 24.12.2012 tarihinde, üçüncü haciz ihbarnameleri 05.04.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir....

    Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Borçlu tarafından kıymet takdir rapor ve satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği iddia olunmuş, mahkemece tebliğlerin usulüne uygun olduğu kabul edilmiş, davacı tarafça bu husus istinafa konu edilmemiştir. Satış ilanının 05.03.2021 tarihinde tebliğinden itibaren yasal yedi günlük süre içerisinde de satış ilanında yer alan hususlara ilişkin şikayet yoluna başvurulmadığı ve başkaca bir fesih nedeni de bulunmadığı anlaşılmakla, yazılı gerekçeyle ihalenin feshi talebin reddine karar verilmesi yerindedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öte yandan, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun ileri sürülmesi "şikayet" niteliğinde olup, İİK'nin 16/l. maddesi gereğince şikayetin, işlemi öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur....

      Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca, borçlunun, tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Somut olayda, .. İcra Müdürlüğü'nün 2012/ 1673 Esas sayılı dosyasından borçlu adına 24/06/2013 tarihinde ödeme emrinin, 29/01/2014 tarihinde ise hacze ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekili ise şikayet dilekçesinde, sadece 24/06/2013 tarihli ödeme emri tebliğ işlemini şikayet konusu yapmış olup, açıkça şikayet konusu yapılmayan 29/01/2014 tarihli 103 davetiyesi tebliğ işlemine göre 13/01/2015 tarihinde yapılan başvuru, yukarıda açıklanan yasa hükmünde öngörülen 7 günlük şikayet süresinden sonradır....

        Maddesinde "Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur." hükmü getirilmiştir. Davacı borçlunun tebligat usulsüz olsa dahi tebliğe muttali olduğu tarihten itibaren İİK 16/1 maddesi gereği usulsüz tebliğ şikayetini yasal 7 günlük şikayet süresinde yapması gerekirken süre dolduktan sonra 26/10/2018 tarihinde davanın açıldığı anlaşılmakla" şeklinde açıklanan gerekçe ile süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmiştir....

        Şikayet dilekçesi içeriğine göre borçlunun icra mahkemesine başvurusu; usulsüz tebligat iddiasına ilişkin şikayet niteliğindedir. 7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ mutlaka batıl olmayıp muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12-258 E. - 1991/344 K.). Öte yandan, usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca borçlunun tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Somut olayda, borçlunun 28/11/2012 tarihinde icra dosyasına itiraz dilekçesi verdiği görülmüştür....

          , PTT memuru ile hiç karşılaşmadığını, bu hususta dinlenecek tanıklar ile anlaşılacağını belirterek, ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti ile ödeme emrinin öğrenme tarihinin 14/02/2022 olarak tespit edilmesine karar verilmesini, icra dosyasına yapılan borca itirazın tebliğ tarihinin değişmesi nedeniyle süresinde kabul edilerek icra müdürlüğünün itirazın reddine dair kararının şikayet nedeniyle kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesi uyarınca usulüne aykırı tebligat yapılmış olsa bile muhatap tebliğ işleminden haberdar olmuşsa tebliğin geçerli sayılacağı, İİK'nın 16. maddesi uyarınca da usulsüz tebliğ şikayetinin öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede mahkemede ileri sürülebileceği, şikayet eden vekilinin icra dosyasına 09.02.2022 tarihinde vekaletname sunduğu, İcra Müdürlüğünce bu tarihte vekaletnamenin kaydedildiği buna göre davacı borçlunun takipten bu tarihte haberdar olmasına rağmen şikayetin yedi günlük süreden sonra ileri sürülmesi sebebiyle usulsüz tebligat şikayetinin süreden reddi gerektiği, şikayet eden vekili 22.02.2022 tarihli müdürlük işleminin iptalini talep etmişse de şikayetin süresinde yapılmaması sebebiyle icra müdürü işleminin hukuka uygun olduğu, borçlu vekilinin takibin durdurulması talebi yönünden ise de icra takibinde takibin durdurulmasına karar verilmesi...

            Bu nedenle, mahkemece, öncelikle borçlunun, takibi ve usulsüz olduğunu iddia ettiği ödeme emri tebligatını öğrenme tarihinin tespiti gerekir. Somut olayda, borçluya 27.11.2015 tarihinde 103 davetiyesinin tebliğ edildiği görülmekte olup, borçlu, icra mahkemesine yaptığı 14.12.2015 tarihli şikayet başvurusunda, bu tebliğ işleminin de usulsüz olduğunu ileri sürmemiştir. O halde, borçlunun hakkındaki takipten 103 davetiyesinin tebliğ tarihi olan 27.11.2015'te haberdar olduğu anlaşılmakla mahkemece, şikayetin süre aşımından reddi gerekirken, işin esasının incelenerek istemin reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'...

              Mahkemece öncelikle şikayetçi borçluya gönderilen ihaleye ilişkin tebligatların usulüne uygun yapılıp yapılmadığı denetlenerek şayet ihaleye ilişkin ilanların tebliğinin usulüne uygun olmadığına karar verilirse şikayet süresinde kabul edilerek satış ilanının usulsüz tebliği başlı başına İİK 127.maddeye göre ihalenin feshi nedeni olarak kabul edilip ihalenin feshine, yapılan tebligatların usulüne uygun olduğunun kabul edilmesi halinde ise istemin süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.Başkan...

                UYAP Entegrasyonu