İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde dava dilekçesindeki hususları tekrar etmiş ilaveten mahkeme kararında davaya konu tebligatın yapıldığı tarihlerin doğru olarak yazılmadığını, bu durumun mahkemece mazbatalar incelenmeden karar verildiğini gösterdiğini, ayrıca tebligat üzerinde TK'nın 21/2 maddesine göre tebligat yapılması talebini içerir şerh bulunmamasına rağmen mahkemece bu şerhin bulunduğunun kabul edildiğini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu ve takibin usulsüz tebligat ile kesinleştiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, usulsüz tebligat şikayetine ve borca itiraza ilişkindir. Muğla 2....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; davacı vekili tarafından icra dosyasından müvekkiline yapılmış bir tebligat bulunmamasına rağmen malları üzerine haciz konulduğundan bahisle hacizlerin kaldırılması istemi ile eldeki davanın açıldığı, icra dosyası incelendiğinde Davacı T1'na gönderilen ödeme emirlerinin taşındığından bahisle iade döndüğü, alacaklı vekilinin 08/11/2022 tarihli talebi üzerine davacının malları üzerine haciz konulduğu anlaşılmıştır. Davanın usulsüz tebligat olarak nitelendirilebilmesi için usulsüz de olsa davacıya bir tebligatın yapılmış olması gerekir....
Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. Somut olayda, örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçluya 31.05.2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise 07.06.2017 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, 06.10.2017 tarihinde cevaba cevap dilekçesi ile ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetini ileri sürdüğü anlaşılmıştır. İİK'nın 18. maddesi uyarınca icra mahkemesine arzedilen hususlar ivedi işlerden sayılır ve bu işlerde basit yargılama usulü uygulanır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/03/2021 NUMARASI : 2021/318 ESAS- 2021/463 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; davalının 11/12/2020 tarihinde müvekkilleri, aleyhine İstanbul 25. İcra Dairesi 2020/26687 E. sayılı dosya ile ilamsız icra takibi başlattığını, ödeme emri tebliğinin müvekkilin eski adresine çıkartıldığını, iade olduğunu, bunun üzerine şirketin mersis adresine tebligat gönderildiğini, tebligatın usulsüz olarak iade edildiğini, icra müdürünün alacaklı vekilinin talebini inceleyerek ilk tebligatın usulsüz olduğunu resen tespit ederek talebi reddetmesi gerekirken T.K'nun 35. md. göre tebligat talebini kabul ettiğini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, ıttıla tarihinin 02/03/2021 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dosya kapsamına alınan belgeler incelendiğinde; davacı T4 adına çıkarılan örnek 10 ödeme emri ve dayanak belgesi içerir tebligatın incelenmesinde, muhatabın işte veya nerede olduğunu bilmediğine dair matbu şerh düşülerek tebligatın muhtarlığa yapıldığı ancak, tebliğ memuru tarafından tebligat mazbatasına, borçlunun işte veya nerede olduğunu bilmediğine dair şerh beyanda bulunan kişinin adı ve soyadının yazılmadığı, kim olduğuna dair hiçbir bilginin belirtilmediği anlaşılmakla tebligatın bu haliyle Tebligat Kanunu'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30/1. maddeleri gereğince usulsüz olduğu anlaşıldığından tebliğ tarihinin 24/12/2018 tarihi olarak tespit ve kabulüne karar verilmiş, diğer yandan davacı tarafın kambiyo senedinin üzerinde "malen" kaydı bulunması nedeniyle senedin kambiyo vasfını taşımadığı yönündeki iddiası bakımından, senette "malen" kaydının bulunması sadece senette asıl borç ilişkisine ait açıklamaya yer verilmiş olduğunu göstermekle birlikte TTK'nun 776. maddesi uyarınca...
Gecikmiş itirazdan söz edilebilmesi için usulüne uygun tebligat gerektiğinden hukuki tavsif hakime ait olup başvuru bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetidir (Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.2001 tarih ve 1991/12- 258 esas 1991/344 karar sayılı kararı). Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12- 258 E., 91/344 K. sayılı kararı)....
, ancak usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne ilişkin ......
tebligat bu adrese yapılır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamı itibari ile; davalı borçlunun 89/1- 2- 3 haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini bildirerek hacizlerin kaldırılması talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince şikayetin kabulü ile, davacı borçluya 89/2 ihbarnamesi tebliği tarihinin ıttıla tarihi olan 22.02.2021 olarak düzeltilmesine karar verildiği, kararın davalı alacaklı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır. İcra dosyası incelendiğinde davacı borçluya çıkarılan 89/2 haciz ihbarnamesinin muhatabın tanınmadığı şerhiyle 07.02.2016 tarihinde iade edildiği, davacı borçluya TK'nın 21/2. maddesi uyarınca 89/2 haciz ihbarnamesi çıkarıldığı, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilerek, bu adrese T.K.'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Talep; İİK’nun 16. ve 7201 sayılı Tebligat Kanununun 32. maddesinden kaynaklanan usulsüz tebligat şikayetidir. Takip dosyasının incelenmesinde; davacı borçlu hakkında genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığı, davacı borçluya ödeme emrinin 31/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. 11.01.2011 tarihinde 6099 Sayılı Kanun'un 3. maddesiyle 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesine eklenen 2.fıkraya göre; "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır''....