Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ceza Mahkemesinde 07.06.2011 tarihli celsede bildirdiği, bilinen son adresi olan .... " adresine tebligat çıkartılmadan, "..... " adresine Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca yapılan karar tebliğinin usulsüz olduğu anlaşılmakla, gerekçeli karar ve üst Cumhuriyet savcısının temyiz talebi sanığa usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek, temyiz süresi beklenip, verilirse gerekçeli temyiz dilekçesi ile birlikte ve sanığın temyizi hakkında ek tebliğname düzenlenerek temyiz incelemesi için Dairemize tekrar gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 12.11.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    İcra Müdürlüğü'nün 2022/11248 E. takip sayılı dosyasında gönderilen her iki ödeme emri tebligatının Tebligat Kanunu gereği usulsüz olduğunu, müvekkilinin haberi olmaksızın takibin kesinleştirildiğini ve haciz uygulandığını, ayrıca temerrüt nedeniyle tahliye davası açılarak müvekkilinin haberi olmaksızın tahliye kararı alınarak kesinleştirildiğini, söz konusu takipten haberdar olmalarının ise müvekkilin kiraladığı mecura 22.08.2022 tarihinde icra müdürlüğünce yapılan fiziki haciz ve tahliye işlemi için gelinmesi ile mümkün olduğunu, borcun olmadığından bahisle öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük yasal süre içinde 29.08.2022 tarihinde itirazda bulunulduğunu, Örnek 13 icra takibine ilişkin çıkarılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, İcra takibine dayanak olarak sunulan kira sözleşmesindeki özel hükme öncelik verilmesi gerekirken doğrudan ticaret sicildeki adrese tebligat yapılmasının hatalı olduğunu, bu nedenle usulsüz ödeme emri tebligatlarının iptaline, takibe konu borcu öğrenme...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; "Ödeme emrinin borçluya tebliğine ilişkin tebliğ mazbatası incelendiğinde, tebliğ mazbatasında tebliğ imkansızlığı nedeniyle mahalle muhtarına bırakıldığının bildirildiği, fakat yeterli araştırma yapılmadan yapılan tebliğ işleminin bu hali ile usul ve yasaya uygun olmadığı usulsüz tebligat şikayetinin kabulünün gerektiği anlaşıldığından, davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi ile Yönetmeliğin 53. maddesi uyarınca şikayetçinin ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 23/07/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, diğer şikayetleri yönünden İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün 2005/7734 Esas sayılı takip dosyasının imha edildiği taleplerinin incelenmesinin mümkün olmadığı, ayrıca takibe yönelik diğer itirazlarının ilamsız takipte itirazın İİK ' nun 62....

    ; Tebligat Kanunu m.35'e göre tebligat talebi ve bu talebin kabulü tarihi 05.10.2020 tarihli olup bu tarihte borçlu şirketin Ticaret Sicil Gazetesinde kayıtlı adresi Şerifali Mah....

    O halde mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü halinde takip kesinleşmemiş olacağından, mirasçıların, asıl borçlu murisine yapılan ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin şikayetinin esasının incelenerek, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü halinde muttali oldukları tarihin tespiti ile tespit edilen tarihine göre ileri sürdükleri sair itirazın 5 günlük yasal sürede olduğu kabul edildiğinde işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Tebligat Kanunu'nun 17. ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 26. maddelerine göre; bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde, tebliğ o yerdeki daimi memur veya müstahdemlerden birine yapılır. Bu durumda muhatabın o yerde geçici olarak bulunmadığı hususu tespit edilerek, tebligat mazbatasına şerh verilmelidir. Şerh gereğinin yerine getirilmemesi ise tebligatı usulsüz kılar. Somut olayda borçlu vekili Av......’na gönderilen satış ilânının; "kendisine verilmek üzere aynı adreste bulunan daimi işçisi .... imzasına tebliğ tebliğ edildi" şerhi ile 17.09.2018 tarihinde tebliğ edildiği, vekile yapılan bu tebligat, tebliğ memuru tarafından muhatabın adreste bulunup bulunmadığı araştırılarak tespit edilmediğinden bir başka deyişle tebliğ işlemi 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 17. maddesi hükümlerine uygun yapılmadığından usulsüzdür (HGK'nun 30.01.2013 tarih ve 2012/6-644 E.- 2013/164 K. sayılı ilamı)....

        İcra Hukuk Mahkemesi’nin 25.8.2016 tarih ve 2016/802 E.-2016/905 K. sayılı ilâmı ile; "....icra müdürlüğünün, tebligatın iade sebebinin, tebligat parçasının fiziki olarak dönüşüne göre hareket edip, şayet mahalle adları değiştiği için sokak ve cadde adları değiştiği gerekçesiyle tebligat iade gelmiş ise, TK’nun 35. maddesi gereği tebligat yapılması talebi reddedilip, ilgili Belediye Başkanlığı'na müzekkere yazılarak, mahalle adlarının değişmesi nedeniyle yeni mahalle adı, sokak ve caddenin doğrusunun tespiti talep edilmesi suretiyle belirlenecek adrese TK’nun 10. maddesinin emredici hükmü gereği tebligat yapılıp, yine iade gelmesi üzerine, bu sefer TK’nun 35/4. maddesi gereği işlem yapılması gerektiği..." gerekçesi ile; "Şikayetçinin şikayetinin kabulü ile, B. Çekmece 1....

          Şikayetçi borçluya ödeme emri Tebligat Kanunu'nun 21/1 maddesine göre tebliğ edilmiştir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/1 maddesine göre; "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır....

          E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olarak bulunduğu, bu nedenle sanığa cezaevi kanalı ile tebligat yapılması gerekirken, sanığın bilinen son adresine yapılan tebliğin usulsüz olduğu, Tebligat Kanun'unun 32/2. maddesi gereğince usulsüz tebliğ halinde, muhatabın hükmü öğrendiğini beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi kabul edilmesi gerektiği de dikkate alınarak, sanığın 23/03/2017 tarihli dilekçesiyle esas ve karar numarası belirtmek suretiyle uzlaştırma ve mahsup; 21/08/2020, 25/12/2020, 31/12/2020, 06/01/2021, 21/01/2021, 22/04/2021, 01/06/2021, 14/06/2021, 06/07/2021 ve 13/12/2021 tarihli dilekçeleri ile tekerrür hükümlerinin kaldırılması talebinde bulunduğu, 80.TL adli para cezasının 08.08.2016, 10 ay hapis cezasının ise 05.07.2017 tarihinde infaz edildiği ve 29.11.2021 tarihli dilekçesinde eski hale getirme talebi bulunmadığı gözetilerek yapılan incelemede; Sanığın, yokluğunda verilip, 23.03.2017 tarihinde öğrendiği 20.01.2016 tarihli hükmü, 5320 sayılı Kanun’un 8/...

            Oysa ki mahkemece, davacının dava dilekçesinde belirtilen adresine tebligat kanununa göre duruşma gününün tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece dosyanın işlemden kaldırılması için taraflara tebligat kanunu ve tüzüğü dikkate alınarak usulüne uygun tebliğin yapılması gerekir. Dolayısıyla usulüne uygun bir tebligat yapılmadan dosyanın işlemden kaldırılması ve dosyanın üç aylık süre içinde yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi mümkün değildir. Öyle olunca usulsüz tebligat nedeniyle davacının savunma hakkı kısıtlanmış olup bu husus usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, 12.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu