Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairemizin kararından sonra yapılan yargılama sonucunda ilk derece mahkemesi; davacı borçluların usulsüz tebliğ şikayetinin yasal süresinde olduğu, her iki davacı/borçlu yönünden yapılan ödeme emri tebliği mazbatalarının incelenmesinde yapılan tebliğ işleminin Tebligat Kanunun 21., Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30.-31. maddelerine aykırı ve usulsüz olup, her iki borçlu yönünden usulsüz tebligat şikayetinin yerinde olduğu, bu nedenle yetki itirazının incelemesine geçildiği, takibe konu çekte adresin Malatya olduğu, davacının yetki itirazında haklı olduğu gerekçesiyle usulüne uygun yetki itirazının kabulüne, sair itiraz ve şikayetler hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir....

nın 21/2 maddesine uygun yapılmadığından tebligatın usulsüz olduğu, 89/3 haciz ihbarnamesinin tebliğine ilişkin tebligat mazbatasının incelenmesinde; "Muhatap adresinin kapalı olması sebebiyle en yakın komşu Murat Uçar'dan soruldu, muhatabın işe gittiği beyan etti imzadan imtina edilmiştir....

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava konusu yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, yok hükmünde bulunduğunu, müvekkiline gönderilen ödeme emrinin ikametinin bulunduğu yere tebliğ edilmediğini, gerçek kişiye düzenlenen ödeme emrinin, takip borçlusunun ortağı bulunduğu şirket adresinin çalışanına yapıldığını, ilgili tebligatın gerçek kişi kapsamında yapılmadığı varsayılsa bile, bu hali ile tebliğ işlemi, tebliğ anında muhatabın orada bulunup bulunmadığı tespit edilmeden doğrudan çalışana yapılmış olduğundan 7201 sayılı Tebligat Kanunun 17. maddesi ve Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 26. maddesine aykırı olup usulsüz olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir....

Sulh Ceza Mahkemesinin, 02.12.2013 tarihli ve 2013/845 Esas, 2013/427 Karar sayılı kararının, sanığın bildirdiği ve aynı zamanda MERNİS adresi olan adresine doğrudan Tebligat Kanunu'nun 21 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği tebliğ edildiği dolayısıyla tebligatın usulsüz olduğu ve bu nedenle kararın da usulsüz olarak kesinleştirildiği anlaşıldığından; kesinleşmeyen karara ilişkin verilen sonraki karar ve işlemlerin hukuken geçersiz olduğu; sanığın 10.05.2016 tarihli temyiz isteminin 02.12.2013 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 231 inci maddesinin onikinci fıkrası gereğince itiraz kanun yoluna tabi bulunması nedeniyle, 5271 sayılı Kanun'un 264 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, dava dosyasının, oy birliğiyle İNCELENMEKSİZİN...

    Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.11.2014 tarihli ve 2014/452 Esas, 2014/421 Karar sayılı kararının, sanığın bildirdiği son adres yerine MERNİS adresine doğrudan Tebligat Kanunu'nun 21 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği tebliğ edildiği dolayısıyla tebligatın usulsüz olduğu ve bu nedenle kararın da usulsüz olarak kesinleştirildiği anlaşıldığından; kesinleşmeyen karara ilişkin verilen sonraki karar ve işlemlerin hukuken geçersiz olduğu; sanığın 06.05.2016 tarihli temyiz isteminin 25.11.2014 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının 5271 sayılı Kanun'un 231 inci maddesinin onikinci fıkrası gereğince itiraz kanun yoluna tabi bulunması nedeniyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 264 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, dava dosyasının, oy birliğiyle İNCELENMEKSİZİN...

      Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi ve Tebligat Yönetmeliği'nin 57. maddesi gereğince ticaret siciline bildirilen adrese TK' nun 35. madde gereğince tebligat yapılabilmesi için söz konusu adrese öncelikle normal usullere göre tebligat çıkartılıp bilâ tebliğ dönmesi halinde 35. maddedeki tebliğ prosedürünün işletilmesi gerekir. Somut olayda, borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı “... Sitesi ... Sk. A Blok No: 18 ...” adresine çıkarılan satış ilanı tebligatının, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi gereğince 07.9.2015 tarihinde tebliğ edildiği, ancak borçlu şirkete bu tebligattan önce çıkartılmış ve iade edilmiş bir tebligat bulunmadığı anlaşıldığından TK'nun 35/4. maddesine göre yapılan tebligatın usulsüz olduğunun kabulü gerekir. Bununla birlikte, borçlu şirkete 02.9.2015 tarihinde de, "Şirket yetkilisi ... imzasına tebliğ" şerhi ile satış ilanı tebliğ edilmiş ise de; borçlunun şikayet dilekçesinde, bu tebligattaki yetkili imzasına itiraz ettiği anlaşılmıştır....

        Dava ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin icra takip dosyasını öğrenme tarihi olan 24/09/2021 tarihi olarak düzeltilmesi istemine ilişkindir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun “Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat” başlıklı 16. maddesine göre “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.” Tebliğ tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Tebligat Tüzüğünün 22/1. maddesinde ise “Kendisine tebligat yapılacak kişi adresinde bulunmazsa tebliğ, ailesi efradından veya hizmetçi ve uşak gibi müstahdemlerden birine yapılır.” hükmüne yer verilmiştir....

        Ayrıca Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesinde; "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır, ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79. maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir" hükmü yer almaktadır. Bu yönetmeliğe göre; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna ve bu adrese tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur....

        DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı alacaklıların Uşak 3....

        İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince "Tüm açıklamalar ışığında, davacı borçlu Şirkete yapılan tebligatın usulsüz yapıldığı kabul edilerek davacı vekilinin usulsüz tebligat nedeniyle icra memuru işlemine yönelik şikayetinin kabulüne, usulsüz tebligat kural olarak geçersiz olmakla birlikte muhatabın usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin beyan ettiği 02/12/2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine " dair karar verildiği görülmüştür....

        UYAP Entegrasyonu