Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ait olmadığını, bonodaki imzaya ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini belirterek, ödeme emri tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olan 24/05/2022 olarak kabul edilmesine ve itirazların süresinde olduğunun kabulüne, dosyadaki usulsüz tebligata dayanan tüm hacizlerin fekki ile icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe;Davacı borçlu hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde, borçlu vekilince tebliğin usulsüz olduğunun tespiti ile ıttıla tarihinin 20.08.2021 olarak belirlenmesinin istenildiği, yetkiye, imzaya, borca itiraz edildiği, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği, davalı alacaklı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Borçlu şirketin tebligat adresinin, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı bulunması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir....

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, 05/04/2021 tarihli icra memur işleminin şikayet edildiğini ve bunun da süresinde olduğunu belirtmiş ise de, söz konusu memur işleminin de davacı borçlunun ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla borca itiraz talebinin reddine ilişkin olup, şikayetin özünün de usulsüz ödeme emri tebligatının öğrenme tarihine göre düzeltilmesi ve buna göre borca itirazlarının süresinde kabul edilmesi istemi olduğundan, davacının, usulsüz tebligatı, icra dosyasına sunduğu borca itiraz dilekçesi ile öğrendiği kabul edilerek verilen kararda usulsüzlük bulunmamaktadır....

Yönetmeliği'nin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine göre usulsüz olduğu anlaşıldığından istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile davacıya çıkartılan ödeme emri tebliğ tarihinin 12/11/2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ DELİLLER : Davalı-alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafça gecikmiş itiraz şikayetinde bulunulduğunu, usulsüz tebliğ şikayeti olmadığı halde mahkemece davacının talebini aşar şekilde usulsüz tebligat hakkında karar verildiğini, dava konusu olayda gecikmiş itiraz şartlarının mevcut olmadığını, tebligatın da usulüne uygun olduğunu, tebligatta ismi geçen komşu Emine Gökdemir'in davacının komşusu olduğu sonucuna ulaşıldığını beyanla, mahkemece verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; davalı-alacaklının davacı-borçlu hakkında 47.750,00 TL alacağa ilişkin olarak ilamsız takip yaptığı, çıkarılan örnek 7 nolu ödeme emrinin davacıya 03/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır....

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın, tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin bir iddiasının bulunmadığını, mahkemenin tebligatın usulsüzlüğünü incelemesinin taleple bağlılık ilkesine ve 6100 Sayılı Kanunun 26. maddesine aykırı olduğunu, davacı tarafın sadece tebligatın öğrenilme tarihine itiraz ettiğini, bu iddiasını da Tebligat Kanunu madde 20 ye dayandırdığını, oysa dosyada Tebligat Kanunu'nun 20. maddesinin şartlarının oluşmadığını, davacının, dosyaya muvakkaten başka yere gittiğine dair bir belge sunmadığını, muvakkaten nerede olduğunu belirtmediğini, süresinde olmayan bir dava ve yetkiye itiraz dilekçesi ile imza ve yetkiye itiraz edilmesinin haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından, davacıya yapılan ödeme emri tebligatı incelendiğinde, tebligatın 30/03/2018 tarihinde annesi tarafından tebliğ alınarak yapıldığı, Tebligat Kanunun 16.madde ve Tebligat Yönetmeliğinin 25.maddesine uygun yapıldığı davacının usulsüz tebligat şikayetinin yerinde olmadığı , ödeme emrinin davacıya 30/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacının ise davasını İİK.nın 168. Maddesinde belirtilen 5 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra 10/04/2019 tarihinde açtığı gerekçesi ile davanın hakdüşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmiş olduğunu, müvekkilin tebligat adresinde bulunmamasına yönelik bir şerh içermediği ve bu yönüyle tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunulmuştur....

ın yokluğunda verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına ilişkin gerekçeli kararın sanığın MERNİS adresine doğrudan 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun (7201 sayılı Kanun) 21 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği tebliğ edildiği anlaşılmış olup; aynı Kanun'un 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntemin benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, aynı Kanun'un 21 inci maddesinin birinci fıkrasına göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ...

    YANIT : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle, usulsüz tebligat iddiasının soyut kaldığını, yasal süresinde borca itiraz edilmediğini, balıkların bozuk olduğuna ilişkin müvekkili aleyhine gönderilen bir ihtarname, ihbarname veya açılmış dava bulunmadığını, davacı tarafça davalının sadece Atlas Deniz Ürünleri firması olarak gösterildiğini, ancak tensip zaptında davalı taraf olarak T3'ın da gösterildiğini, bu hususta bir karışıklık bulunduğunu belirterek, davacının tüm taleplerinin reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davalı şirket hakkındaki talebin usulden reddine, davalı T3 hakkında İzmir 10. İcra Müdürlüğünün 2019/10591 Esas sayılı icra takibine ilişkin olarak usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin 25/10/2019 tarihinde tebliğ edilmiş sayılmasına, İzmir 10....

    O halde, her bir talep hakkında Mahkemece karar verilmesi zorunluluğu göz önünden bulundurularak, duruşma açılması ve taraf teşkili sağlandıktan sonra öncelikle usulsüz tebliğ şikayeti incelenip tebligatın usulsüz olduğunun belirlenmesi halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince şikayetçiden takibi öğrenme tarihi sorularak, usulsüz tebligat şikayetinin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 16/1. maddesi uyarınca (7) günlük süre içinde yapıldığının tespiti halinde tebligat tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, öğrenme tarihine göre itirazın süresinde yapıldığı sonucuna varılırsa borçlunun itirazının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme ile evrak üzerinde inceleme yapılarak şikayetle ilgisi bulunmayan takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir....

      UYAP Entegrasyonu