Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, tebligattan banka hesaplarını kullanmak istemesi üzerine 29.08.2019 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek gecikmiş itirazının kabulüne, takibin durdurulmasına ve bu tarihten önceki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istediği, İlk Derece Mahkemesince; başvurunun usulsüz tebligat şikayeti niteliğinde olduğu ve tebliğ işleminde usulsüzlük bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddiğine karar verildiği, tarafların istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/376 KARAR NO : 2021/2458 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/12/2020 NUMARASI : 2020/356 ESAS, 2020/595 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/356 Esas, 2020/595 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından İzmir 6....
İstinaf Sebepleri Alacaklı istinaf başvurusunda; yerel mahkeme tarafından taleple bağlılık ilkesi ihlal edilerek, şikayetin taşkın haciz şikayeti olarak değerlendirilip kesin hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinin hukuka ve hakkaniyet aykırı olduğunu, dosya kapsamında yapılan tüm hacizlerin kesin hacze dönüşmüş olup, İİK madde 266 uyarınca icra mahkemesine başvurularak ihtiyati haczin kaldırılmasının mümkün olmadığı, borçlu tarafından takibe dayanak ilama karşı istinaf yoluna başvurulup tehir-icra kararı alındığını, şu aşamada borçlunun ancak icranın geri bırakılması kararı uyarınca taşkın haciz iddiasıyla icrai hacizlerin kaldırılmasını ancak icra müdürlüğünden talep etmesi gerektiğini ileri sürmüştür. C....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının süresi içinde maaş haciz müzekkeresi tekidine cevap verdiğini, usulsüz tebligat şikayetlerini kabul etmediklerini, tebligatın şirketin e-tebligat adresine yapıldığını, tebligat adresinin maaş haciz müzekkeresinin gönderildiği adres olduğunu, tebligatı yapan kurumun müvekkili banka olmadığını, memur işleminin sonuçlarının müvekkiline yüklenemeyeceğini, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilmiş olan kararın kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, usulsüz tebligat şikayeti istemine ilişkindir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa 3.İcra Müdürlüğünün 2019/2693 Esas sayılı dosyasından gönderilen 89/1 Haciz İhbarnamesinin tebliğinin usulsüz yapıldığını, Birinci haciz ihbarnamesi tebliği usulüne uygun yapılmadan 2.ci haciz ihbarnamesinin hiç yapılmamış sayılması gerektiğini, müvekkilinin 3....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine ilamlı icra yolu ile başlatılan takipte, borçlu icra mahkemesine tarihinde yaptığı başvurusunda taşınmazın kıymet takdirine itirazları ile birlikte taşkın haciz ve İİK'nun 82/12 maddesine dayanan meskeniyet şikayetinde bulunmuş, Mahkemece İK'nun 82/12 maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayanılarak haczedilmezlik şikayeti ve kıymet takdirine itiraz incelenerek alacaklı adına vekili Ali Çınar'ın sunduğu 27/05/2019 ve 27/08/2019 tarihli dilekçesindeki kabul beyanı dikkate alınarak karar verilmiş, taşkın haciz şikayetine ilişkin hüküm kurulmamış yargılama faaliyetinde bulunulmamış, davacı/borçlu tarafından her üç şikayet konusu istinafa getirilmiştir....
Haciz ihbarnamesi tebligatının bilâ tebliğ iade edilmesi üzerine, alacaklı vekilinin talebi üzerine, 3. Kişinin o tarih itibariyle mernis adresi olan aynı adrese TK 21/2. maddesi gereğince tebligat yapıldığı, 2. ve 3. Haciz ihbarnamelerinin de aynı şekilde Tebligat Kanununun 21/2. Maddesine göre tebliğ edildiği, tebligatların üzerinde Tebligat Yönetmeliği 16/2. ve 79. maddelerindeki şerhin usulünce icra müdürlüğünce verilmiş olduğu görülmektedir. Her ne kadar, mahkemece, 89/2 haciz ihbarnamesi tebligatında teslim alan mahalle muhtarının isim ve imzasının bulunmadığı, tebliğin bu nedenle de usulsüz olduğu sonucuna varılmış ise de; Dairemizce, PTT 'ye yazılan müzekkere cevabı ekinde gönderilen adli tebliğ belgesinin incelenmesinde; 89/2 haciz ihbarnamesine ilişkin tebligatın teslim edildiği mahalle muhtarının isim ve imzasının bulunduğu, ancak farklı bir mahalle muhtarına ait olduğu görülmektedir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacı 3. Kişiye gönderilen 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ... icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti ile beraber mükerrer takip yapıldığını ve sair itirazlarını ileri sürdüğü, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulünün yanısıra takibin mükerrerlik nedeniyle iptaline karar verildiği görülmektedir. Borçlunun mükerrerlik iddiası borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Mahkemece Sivas İcra Müdürlüğünün 2019/91698 Esas sayılı dosyasında yapılan takipte davacı şirket yetkilisi Murat Akpınar'ın icra dosyasında yapılan 24/11/2015 ve 08/12/2015 tarihli hacizlerde hazır olduğu ve takipten bu tarihte haberdar olduğu gerekçesiyle davanın süresinde açılmadığından bahisle dava reddedilmişse de, incelenen haciz tutanaklarında haczin alınan ihtiyati haciz kararı gereğince yapıldığı, tutanaklarda da haciz yapılacağının belirtildiği, şirket yetkilisi Murat Akpınar'ın takipten veya ödeme emrinden haberdar olduğuna ilişkin herhangi bir beyanının olmadığı, bu durumda şirket yetkilisinin takipten haberdar olduğunun kabulü mümkün olmadığından dava dilekçesinde belirtilen öğrenme tarihine göre de dava süresi içerisinde açıldığından mahkemece davacının usulsüz tebligat şikayeti ve itirazları hakkında inceleme yapılması gerektiğinden davacı vekilinin istinaf talebi yerinde bulunduğundan HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince Sivas 2....
Borçlunun şikayeti İİK.nun 168/3.maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük sürede icra mahkemesine bildirilmelidir. İtiraz süresinin başlaması için borçluya ödeme emri tebliği zorunlu olup, takibi öğrenmiş olması süreyi başlatmaz. Öğrenme ile sürenin başlayabilmesi için borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin bulunması gerekir. Böyle bir durumda 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32.maddesi uyarınca öğrenme tarihi tebliğ tarihi kabul edileceğinden, itiraz süresi de bu tarihten başlayacaktır. Somut olayda ise borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığından 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32.maddesinin uygulanma imkanı yoktur. Ayrıca Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre borçluya ödeme emri tebliğ edilmemiş olsa bile alacaklının takibi ve uyuşmazlığı sürdürme iradesinin bulunması halinde itiraz hakkının bulunduğu kabul edilmektedir....