düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin temyiz dilekçesinin reddine ilişkin 19.01.2015 tarih ve 2015/312 E., 2015/998 K. sayılı kararının oy birliği ile kaldırılmasına karar verildikten sonra davacının temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi; İlk karar taşkın haciz şikayetine ilişkin olup; İcra Mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK'nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir....
Kaldı ki, borçluya kıymet taktir raporu ve satış ilanı, yine ticaret sicil müdürlüğünde kayıtlı olan adresinde şirket çalışanları çarşıda olduğundan bahisle 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca 29.12.2011 tarihinde yapılmış olup, usulüne uygundur. Bu durumda ödeme emri tebliğ işlemi usulsüz kabul edilse bile muhatabın en geç bu tarihte usulsüz tebliğ işlemini öğrendiğinin kabulü gerekeceğinden, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin şikayeti anılan tarihe göre İİK. nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır. Şikayet süresinin geçirilmesinden sonra borçluya kayyum atanmış olması sonuca etkili değildir. Diğer bir ifadeyle bu husus şikayet süresini yeniden başlatmaz. O halde mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....
Uyuşmazlık; Usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraza ilişkindir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; İstinafa konu gerekçeli kararda Hakim sicilinin bulunduğu bölümde katip sicilinin yer aldığı, katibin sicilinin bulunduğu kısımda ise kararı yazan katibin sicili bulunmayıp karar duruşmasına katılan katibin sicilinin yer aldığı görülmüş ise de, Uyap sisteminden yapılan incelemede gerekçeli kararın karar başlığında belirtilen ilgili hakim ve katip tarafından e-imza ile imzalandığı anlaşıldığından belirtilen bu yanlışlık maddi hata olarak değerlendirilmiş olup, yapılan incelemede; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun "Bilinen Adreste Tebligat" başlığını taşıyan 10. maddesinde; "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/01/2020 NUMARASI : 2019/710 ESAS 2020/7 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Mersin 1.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/710 Esas 2020/7 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davacı T1 vekili ile davalı vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 5.İcra Müdürlüğünün 2016/16473 esas sayılı dosyası ile müvekkilleri aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi yapıldığını, tebligat zarfı üzerine TK.21/2 maddesine göre tebligat yapılması şerhi düşülmemesi ve ödeme emrinin eklenmemesi ile açık mavi renk zarf kullanılmaması nedenleri ile ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, TK.21/2 maddesine göre müvekkiline tebligat yapılmadan önce başka bir tebligat daha gönderilmişse de gönderilen bu tebligat takip dosyası içerisinde bulunmadığından müvekkiline doğrudan TK.21/2 maddesine göre tebligat yapılmış sayılmasının gerektiğini, doğrudan TK.21/2...
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ödeme emri tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile yetkiye ve borca itiraz üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligata ilişkin şikayetin reddine, sair itirazların süresinde olmaması nedeniyle reddine, takip durdurulmamış olduğundan davalının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Süresinde takibe itiraz ettiklerini, usulsüz de olsa ödeme emri tebliğ edilmiş gözüktüğünden icra dairesine itiraz dilekçesi verilmesinin sonucu değiştirmeyeceğini, bu nedenle, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte itirazlarını mahkemeye yaptıklarını belirterek kararın borca itirazın reddine ilişkin kısmı yönünden kaldırılmasına, takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Takibin durdurulması talebinin kanuna aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, takibin durdurulması talebine ilişkindir. Adana 12....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/12/2018 NUMARASI : 2018/675 ESAS - 2018/896 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Borca-Yetkiye-İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan takipte ödeme emrinin, müvekkilinin 2013 yılında terkettiği adresine gönderildiğini, tebliğ işleminin Tebligat Kanunu’na aykırı olduğunu, takibin 04/09/2018 tarihinde öğrenildiğini, müvekkilinin yerleşim yeri olan Trabzon İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, müvekkilinin takip alacaklısını tanımadığını ve senetten ötürü alacaklıya borcu bulunmadığını, takibe konu senetteki yazı ve imzaların müvekkiline ait olmadığını, takibin zamanaşımına uğradığını belirterek öğrenme tarihinin 04/09/2018 olarak tespitine, ödeme emrinin ve takibin iptaline, hacizlerin...
İstinaf Sebepleri Şikayetçi borçlular vekili istinaf dilekçesinde; menfi tespit davası ile borçlu olmadıklarına karar verilmesi üzerine müdürlükten takibin durdurulması ve hacizlerin fekkine karar verilmesini talep ettiklerini, müdürlüğün takibi durdurduğunu fakat hacizleri kaldırmadığını, müvekkillerin pek çok taşınır, taşınmaz malına ve banka hesaplarına haciz konulduğunu, konulan hacizlerin taşkın haciz niteliğinde olduğunu iddia etmiştir. C....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin tüm mal ve hakları üzerine haciz konulduğunu, müvekkilinin yapılan takibe herhangi bir itirazı olmadığını ve borcunu kabul ettiğini, ancak müvekkiline karşı gerçekleştirilen takip dosyasındaki borç miktarının 2.540.322,64TL olmasına rağmen icra müdürünce gerçekleştirilen haciz işlemi sonucunda üzerine haciz konulan malların toplam değerin borç miktarını aştığını, ayrıca ilgili takip dosyasına sunulan 20/04/2022 tarihli bilirkişi raporu ile kıymet takdiri yapılan taşınmazın tespit edilen değerin borç bedelini karşıladığını, müvekkilinin malların ve hakları üzerine konulu diğer tüm hacizlerin taşkın haciz niteliğine haiz olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, taşkın haciz şikayeti (İcra Mahkemesince 85....
Mahkemece tüm şikayetlerin reddine karar verilmiş, davacı tarafça taşkın haciz yönünden ve hacizlerin kaldırılması talebi üzerine harç alınmasına dair müdürlük kararı yönünden verilen kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Borçlu tarafından bildirilen taşınmazlar dışındaki taşınmazlara haciz konulamayacağına ilişkin şikayete ilişkin verilen karar yönünden ise istinaf kanun yoluna başvuru yapılmamıştır. Taşkın haciz şikayetine yönelik istinaf başvurusu bakımından yapılan incelemede; İcra Mahkemesi kararlarından hangilerine karşı istinaf yoluna başvurabileceği özel hükümlerle ayrıca hangi kararlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı İİK'nun 363....