Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca ve imzaya itirazda bulunmuş, mahkemece usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapılmaksızın, imzaya itirazın esası incelenerek itirazın kabulüne karar verildiği görülmüştür....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu, icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte takibe konu senedin kambiyo senedi vasfında olmadığını belirterek ayrıca imzaya ve borca da itiraz etmiş, mahkeme, usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapmaksızın, imzaya itirazın esasını inceleyerek itirazın reddine karar vermiştir....

      İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2022/323 Esas - 2022/599 Karar sayılı kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirme bakımından usul ve esas yönünden hukuka aykırı bir durum bulunmamasına göre davacı vekilinin usulsüz tebligat şikayeti, borca ve imzaya itiraz yönünden istinaf kanun yolu başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2- Taşkın haciz şikayeti yönünden kararın kesin nitelikte olması nedeniyle İİK'nın 363/1, 365/son maddeleri gereğince istinaf başvurusu dilekçesinin REDDİNE, Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubuna bakiye 36,30 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine, Kararın taraflara tebliğine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme ve müzakere neticesinde, usulsüz tebligat şikayeti, borca ve imzaya...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu ..................... aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılmış, şirket ortağı olan ... tarafından şirkete yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu belirtilerek borca itiraz edilmiştir. İcra mahkemesine başvuru, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraz mahiyetinde olup, tüzel kişiler yetkili organları aracılığı ile şikayet ve itiraz başvurusunda bulunabilirler. Tüzel kişilerin organları, şikayet ve borca itirazda yasal temsilci(kanuni mümessil) durumundadır....

        Somut olayda; kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte borçlu mahkemeye başvurarak kambiyo şikayeti ile birlikte borca itiraz iddiasında bulunmuş olup anılan itiraz ve şikayetlerin takip yoluna göre İİK.'nun 172. maddesi gereğince 5 gün içinde icra dairesine yapılması gerekir. Hal böyle olunca, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun kambiyo şikayeti ve borca itirazının İİK'nun 172. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile süre aşımından reddi yönünde hüküm tesisi de yerinde görülmemiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi 20....

          Davacı gecikmiş itirazda bulunmuşsa da davanın hukuki nitelendirilmesi hakime ait bir görev olup somut olayda gecikmiş itirazın koşulları bulunmamaktadır, olsa olsa usulsüz tebligat şikayeti söz konusu olabilir. Zaten usulsüz tebligat şikayeti ile gecikmiş itiraz bir arada yapılamaz. Gecikmiş itirazda tebligat usulsüzlüğü söz konusu olmayıp aksine yapılan tebligat usulüne uygundur, borçlu hastalık vs. geçerli bir mazereti sebebiyle süresinde borca itiraz edememiştir. Somut olayda böyle bir durum söz konusu değildir. Davacı bonoda keşideci konumunda olup herhangi bir adres bildirmemiştir. (Bononun keşide yeri Ankara'dır.) Davacının mernis adresine yapılan ilk tebligatın bila iade dönmesi üzerine ikinci tebligat TK 21/2'ye göre yapılmış olup herhangi bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Tebligat usulüne uygun olarak kabul edildiğinden davacının şikayeti ve borca itirazı yasal süresi içerisinde yapılmamış olup süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....

          Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir'' hükmüne yer verildiği, aynı Kanunun 297/c maddesinde ise kararın; "Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri" içermesi gerektiği belirtilmiştir. Somut olayda, borçlu hakkında 21.07.2014 tarihinde başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, alacaklı 215.894,10 TL toplam alacak talep etmiştir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebligat şikayeti ve tahrifat iddiasına bağlı borca itirazda bulunmuş olup, ayrıca faize yönelik bir itirazda bulunmamıştır. Bu durumda, mahkemece, taleple bağlı kalınarak, usulsüz tebligat şikayeti ve tahrifat konusunda inceleme yapılması ile yetinilmesi zorunludur....

            gerçekleştiği, davacı şikayetçinin aksi yönde bir delil de ibraz edemediği gerekçesiyle usulsüz tebligat şikayetinin reddine, takipte talep edilen borca, tazminata, işlemiş faize ve oranına yönelik itirazın, borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre uygulanması gereken İİK'nın 62. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra müdürlüğüne yapılmasının zorunlu olduğu, icra hukuk mahkemesine başvurularak ileri sürülmesinin hukuki sonuç doğurmayacağı, borçlunun takip talebinde istenen işleyecek faiz oranına itirazı da borca itiraz niteliğinde olduğundan ve İİK 62.maddede öngörülen zorunluluğa ve kurala tabi olduğundan bu husustaki itirazını da süresi içerisinde icra dairesine yapması gerektiği, somut olayda borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde işlemiş faiz miktarına, gecikme tazminatına yada işleyecek faiz oranına bir itirazı olmadığı; kaldı ki takip tarihinden sonra ve kesinleşen takibe ilişkin dosya borcunun hesaplanması görevi...

            gerekçesiyle imzaya ve borca itirazın süresinde olmadığından reddine karar verildiği görülmektedir....

              Ancak, davacı ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş ise, imzaya ve borca itirazın süre yönünden reddedilebilmesi için öncelikle davacının usulsüz tebliğ şikayeti ön sorun olarak incelenmeli, tebliğin usulüne uygun olduğu tespit edildiği takdirde usulsüz tebliğ şikayeti ve dava süre yönünden reddedilmelidir. Tebliğin usulüne uygun olmadığı ve davanın TK'nın 32. maddesi uyarınca öğrenmeden itibaren yasal süresi içerisinde açıldığının tespit edilmesi halinde ise, ödeme emrinin tebliğ tarihi düzeltilerek davacının imzaya ve borca itirazları değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmelidir....

              UYAP Entegrasyonu