Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, tebligattan banka hesaplarını kullanmak istemesi üzerine 29.08.2019 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek gecikmiş itirazının kabulüne, takibin durdurulmasına ve bu tarihten önceki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istediği, İlk Derece Mahkemesince; başvurunun usulsüz tebligat şikayeti niteliğinde olduğu ve tebliğ işleminde usulsüzlük bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddiğine karar verildiği, tarafların istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye...

    Yukarıda yapılan değerlendirmeler neticesinde, ilk derece mahkemesince usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımı nedeniyle, 27/12/2019 tarihli itiraz dilekçesi doğrultusunda takibin durdurulmasına ve maaş haczinin kaldırılmasına ilişkin taleplerin esastan reddine karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne ve hacizlerin kaldırılmasına dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup söz konusu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK'nın 353/1- b.2. bendi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2021/10474 Esas sayılı takip dosyası İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacıya çıkartılan 08/03/2022 tarihli tebliğ mazbatasının incelenmesinde aynı konutta oturduğu Ertan Nazik'e tebliğ edildiği Ertan Nazik'in ise dosya borçlusu olduğu, Bu haliyle yapılan tebliğ işleminin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 39. maddesinde belirtilen hasma tebliğ yasağına aykırı olup usulsüz olduğu gerekçesiyle, 89/1 haciz ihbarnamesinin ıttıla tarihinin 12/09/2022 olduğunun kabulüne ile 89/1 ihbarı kesinleşmeden gönderilen 89/2 ve 89/3 ihbarnamelerinin iptaline ve şikayetin kabulü ile hacizlerin kaldırılması ve borçlu sıfatının silinmesine karar verildiği görülmüştür....

    Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece verilen kararın yerinde olmadığını, tebliğde TK'nun ilgili hükümlerine riayet edilmesinin gerektiğini, ancak müvekkiline usulüne uygun yapılan bir tebligatın mevcut olmadığını, müvekkiline tebliğ edilen ödeme emri ve İİK'nun 103 maddesi gereğince yapılan hacizlerin bildirimine ilişkin tebligatların TK'nun 10 ve 21 maddelerinde belirtilen şartların hiçbirinin yerine getirilmeden takibin kesinleştirilerek müvekkili adına kayıtlı taşınmaz ve traktörün kayıtlarına usulsüz olarak haciz tatbik edildiğini, müvekkilinin cimer'e yapmış olduğu şikayet başvurusunun tebliğ olarak kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Tebligat Kanununda tebligatın tüm şekil ve esaslarının belirlenmiş olduğunu ve haricen öğrenmeye dayalı işlemlerinin hiçbir hukuki sonuç doğurmayacağından mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne, yargılama gideri ve...

    Tebligat mazbatasının incelenmesinde... isminin çizilerek yerine ...yazıldığı, ayrıca “muhatabın aynı adreste ikamet ettiğini beyan eden ehil yeğeni ...i” şerhinin bulunduğu görülmüştür. UYAP sorgusundan ve dosya içerisinde bulunan kayıtlardan ...’ün, borçlu Hüseyin’in kızı olduğu anlaşılmaktadır. Buna rağmen yeğenine tebligat yapıldığı şerhi taşıyan tebligat mazbatası ile borçlu...e yapılmış usulüne uygun bir tebligatın varlığından söz edilemez. Şikayetin kabulü ile icra emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi ve hacizlerin kaldırılması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulması gerekirken onandığı anlaşıldığından, borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....

      Bu durumda tebligat tarihinin 17/08/2020 tarihinin veyahut 21/07/2020 olmasının tespitinde herhangi bir hukuki yarara bulunmamaktadır. Tüm bu sebeplerle hukuki yarar yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçelerle 1- )Hukuki yarar yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine, 2- )Gümüşhane İcra Müdürlüğünün 2020/333 Esas sayılı dosyasında durdurulan takibin devamına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; açılan dava uyarınca hukuki yararın bulunduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, usulsüz tebligat şikayeti ve genel haciz yoluyla yapılan icra takibinde borca ve fer'ilerine itiraz istemine ilişkindir....

      İcra Hukuk Mahkemesi 2021/701 Esas sayılı dosya ile usulsüz tebligat şikayetinde bulunulduğunu, mahkemece icra dosyasından yapılan tebligatın usulsüz olduğuna hükmedildiğini, tebligat tarihinin 02/08/2021 olarak düzeltildiğini, akabinde icra takibine yasal süre içerisinde itiraz edildiğini, takibin durdurularak müvekkilinin ve murisin mal varlığına konulan hacizlerin kaldırıldığını, ancak icra müdürlüğü tarafından her ne kadar takibin kesinleşmemesi sebebiyle hacizlerin kaldırılmasına karar verilse de, 31/08/2021 tarihli tensip zaptı ile 30/07/2021 tarihli yetki belgesinin iptali taleplerinin reddedildiğini, mahkemece dava dilekçesi içerisinde ve ekinde sundukları takibin kesinleşmesinden önce yapılan tüm işlemlerin geçersiz olduğuna ilişkin emsal kararların değerlendirilmediğini, şikayetlerinin reddine karar verildiğini, davalı tarafa verilen 30/07/2021 tarihli yetki belgesinin iptaline karar verilmesi gerektiğini, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk...

      Takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlu asil adına tebliğe çıkarıldığı ve 19/06/2017 tarihinde tebliğ edildiği, 31/07/2018 tarihinde borçlu vekili Av.Ali Yıldız’ın sunduğu dilekçe ile takibe itiraz edildiği, borçlu vekili Av.Ali Yıldız tarafından usulsüz tebligat şikayeti ile mahkemeye başvurulduğu, Ankara 5.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/543 Esas 2017/872 Karar sayılı ilamı ile şikayetin kabul edilip ödeme emri tebliğ tarihinin 28/07/2017 olarak düzeltilmesine karar verildiği, borçlu vekili Av.Ali Yıldız’ın 28/09/2017 tarihinde takip dosyasındaki takibin kesinleşmesinden önce konulan hacizlerin fekkini talep ettiği görülmüştür. 7201 sayılı Tebligat Kanununun 11, Avukatlık Kanununun 41. ve HMK.nın 73. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur....

      malvarlığına konulan hacizlerin de geçersiz olduğunu ileri sürerek şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 12/11/2021 olarak düzeltilmesine, borca itirazın yasal süresinde olduğu kabul edilerek takibin durdurulmasına ve takip kesinleşmeden konan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      tarihinde ülke'ye döndüğünü, dayanak senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin maaşının haczedildiğini, haczi maaşını çekemeyince öğrendiğini belirterek imza itirazının kabulüne, takibin durdurulmasına, usulsüz tebligatın ve müvekkilinin yokluğunda yapılan tüm işlemlerin iptaline, hacizlerin kaldırılmasına, alacağın %20'si oranındaki tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu