WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Rize olduğunu, bu nedenle yetki itirazlarının kabulü ile Rize icra müdürlüğünün yetkili olduğuna karar verilmesini, takibe dayanak bononun zaman aşımı dolmuş olduğundan takibin talikine ve iptaline, işlemiş faize ve işleyecek faize itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Sayılı dosyasının borçlusu olmayan ipotek takibin borçlusu ve birleşen davanın davalısı Narin Örme Pazarlama Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi vekili tarafından mahkeme tarafından itirazın iptali kararı verilmesinden yaklaşık 10 yıl sonra usulsüz tebligat nedeni ile karar temyiz edildiğini, Narin Örmenin taraf olduğu birleşen dava yönünden karar bozulduğunu, müvekkili şirket tarafından karar düzeltme talep edilmiş ise de Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 2019/2469 E., 2019/4792 K. Sayılı karar düzeltme talebi reddedildiğini, icra müdürlüğü tarafından verilen 20.01.2020 tarihli karar ile; "Borçlu T1 vekilinin talebi ve ekte ibraz ettiği Yargıtay 19.hukuk dairesinin 2019/2469 esa, 2019/4792 karar, 16/10/2019 tarihli ilamı ile takibin iptaline ilişkin yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiş olmakla takibin borçlu T1 yönünden durdurulmasına, konulmuş olan hacizlerin kaldırılmasına karar verildi....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava konusu uyuşmazlık genel haciz yolu ile takibe yönelik olarak usulsüz tebligat ve hacizlerin kaldırılması şikayettir. Akyazı İcra Dairesi'nin 2022/169 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine toplam 70.881,77 TL alacağın tahsili için genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı görülmüştür. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı Yasa’nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır....

İlk derece mahkemesi kararında; eldeki dosyada takip konusu alacaktan fazla haciz yapıldığının bu aşamada belirlenemeyeceği gerekçesiyle taşkın haciz şikayetinin reddine, haciz işleminin sadece borçlu belediye tarafından gösterilecek mallar yönünden yapılabileceğine dair yasal düzenlemenin Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildiği, bunun yanında alacaklı tarafından haczin kaldırılması talebinin alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceği ve bu durumda tahsil harcının alınması gerektiği gerekçesiyle de memur muamelesine yönelik şikayetin reddine karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; belediyeye ait bir çok taşınmaz olduğunu ve değerli olduğunu, fazla miktarda uygulanan hacizlerin kaldırılması gerektiğini, hacizlerin harçsız olarak kaldırılması şikayeti yönünden verilen kararın da usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiş, kararın kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle takibin şeklinin ilamlı icra takibi olduğunu icra emrinin iptali ile hacizlerin kaldırılması talebinin kabulünün mümkün olmadığını tebligat usulsüz olsa bile geçerli olduğunu, öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edileceğini dava dilekçesinde herhangi bir borca itirazın da olmadığını söyleyerek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince:" Somut olay değerlendirildiğine, borçlu şirketin takip tarihi itibari ile merkezinin "SS Marmara Geri Dönüşümcüler Toplu İşyeri Yapı Koop. Şekerpınar Mah. Ayçiçek Sok....

İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davalı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, davacının icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği, borçtan fazla taşınmazın satışının amaçlandığı, takibin kanuna aykırı yapıldığını ileri sürerek icra emrinin ve takibin iptalini talep ettiği mahkemece talebin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece verilen hükümde usulsüz tebligat şikayeti ret edildiği halde, diğer taleplerin süresinde olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapılmadan karar verilmesi hatalı olup, hükümde çelişki yaratılmıştır. Zira usulsüz tebligat şikayetinin ret edilmesi ile itiraz ve şikayet süresi şeklen yapılan tebligat ile başlatılacaktır....

Davacı gecikmiş itirazda bulunmuşsa da davanın hukuki nitelendirilmesi hakime ait bir görev olup somut olayda gecikmiş itirazın koşulları bulunmamaktadır, olsa olsa usulsüz tebligat şikayeti söz konusu olabilir. Zaten usulsüz tebligat şikayeti ile gecikmiş itiraz bir arada yapılamaz. Gecikmiş itirazda tebligat usulsüzlüğü söz konusu olmayıp aksine yapılan tebligat usulüne uygundur, borçlu hastalık vs. geçerli bir mazereti sebebiyle süresinde borca itiraz edememiştir. Somut olayda böyle bir durum söz konusu değildir. Davacı bonoda keşideci konumunda olup herhangi bir adres bildirmemiştir. (Bononun keşide yeri Ankara'dır.) Davacının mernis adresine yapılan ilk tebligatın bila iade dönmesi üzerine ikinci tebligat TK 21/2'ye göre yapılmış olup herhangi bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Tebligat usulüne uygun olarak kabul edildiğinden davacının şikayeti ve borca itirazı yasal süresi içerisinde yapılmamış olup süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....

anılan işlemlerin iptali ve hacizlerin kaldırılması için icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece; anılan tebliğlerin usule uygun olduğu, dolayısı ile icra müdürlüğü işlemlerinin de usul ve yasaya aykırı olmadıkları gerekçesiyle, dosya üzerinde yapılan inceleme ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre; hükmi şahıslara tebligat, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır....

    İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili aleyhine Kambiyo takibi başlatıldığını, müvekkilinin işyeri adresine tebliğe çıkarılan ödeme emrinin hiç bir bildirim yapılmadan, haber kağıdı bile bırakılmadan usulsüz olarak muhtarlığa bırakıldığını, müvekkilinin 30/10/2018 tarihinde icra dosyasından haberdar olduğunu, çıkarılan tebligatın İİK.103.maddesine göre düzenlendiğini, bu sebeple haczedilemezlik kuralı gereği müvekkilinin gayrimenkulü üzerindeki haczin kaldırılmasına ve borcun bulunmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: Mahkemece "Eldeki dava, usulsüz tebligat şikayeti ve takibe itiraza dayanmaktadır. Şikayete dayanak takip, alacaklı davalı tarafça başlatılan Kambiyo takibi olup, mahkememizce ilk olarak, usulsüz tebligat şikayetinin İİK.' nun 16. maddesine göre; yedi (7) günlük yasal süresi içinde olup olmadığı değerlendirilmiştir....

    Maddesi ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30/1. maddesine gereğince bilgisi alınan kişinin komşu, yönetici yada kapıcı olup olmadığı tespit edilmeksizin yapıldığı için bu hali ile tebligat işlemi usulsüz olduğu anlaşılmakla usulsüz tebligat şikayetinin kabülü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğ tarihinin 21.01.2021 olarak düzeltilmesine, düzeltilen tebliğ tarihine göre takip kesinleşmeden icra müdürlüğünce şikayet eden borçlunun banka hesaplarına konulmuş hacizler olduğu anlaşılmakla 21.01.2021 tarihinden önce takip dosyasında konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuran İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı/ borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

      UYAP Entegrasyonu