Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Alacaklının temyizinin borçlu ... yönünden incelenmesinde; Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre temyiz itirazlarının REDDİNE; 2-Alacaklının temyizinin borçlu ... yönünden incelenmesinde; İlamsız takipte, borçlu İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, öğrenme tarihinin 25/03/2019 olarak düzeltilmesini, borçlu olmadığı, yapılan hacizlerin kaldırılması ve takibin iptalini talep ettiği, ilk derece mahkemesince; tebligatın usulsüz olduğu ancak; borçluların evinde 11/03/2019 tarihinde yapılan hacizle takibe muttali oldukları, haciz...

    Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiası İİK.nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup açıkça ve delilleriyle ileri sürülmesi gerekir (HGK'nun 27.01.2010 tarih 2009/12-539 E.,2010/16 sayılı kararı). Somut olayda borçlunun icra mahkemesine verdiği dilekçesinde kendisine gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna dair açık bir iddiası bulunmamaktadır. Şikayet dilekçesinde yer alan: "ödeme emrinin muhtara bırakıldığı, ödeme emrinden 21.09.2015 tarihinde haberdar olunduğu" şeklindeki beyanlar usulsüz tebligat şikayeti olarak yorumlanamaz. Zira tebligat usulsüzlüğü ayrıca, açıkça ve delilleriyle ileri sürülmüş değildir. O halde yöntemine uygun olarak açıkça ve delilleriyle ileri sürülen bir tebligat usulsüzlük şikayeti bulunmadığı halde mahkemece hukuki tavsifte hataya düşülerek 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uygulanmak suretiyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu hakkında başlatılan ilamlı takipte, takip dayanağı ilamda borçlunun vekili olmasına rağmen icra emrinin borçlu vekiline tebliğ edilmediği, borçlu asile tebliğ edildiği, borçlu vekilinin icra emrinin iptali ve hacizlerin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulü ile asile çıkartılan icra emrinin iptaline, malları üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/12/2021 NUMARASI : 2021/1276 ESAS- 2021/1658 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ NEDENİ İLE ŞİKAYET KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu dava dilekçesinde özetle; İstanbul 9. İcra Müdürlüğü'nün 2020/28452 E. Sayılı dosyasında hakkında ilamsız takip yapıldığını, takip nedeni ile tarafına çıkarılan tebligat usulsüz olup, takipten 19/11/2021 tarihinde haberdar olduğunu beyanla; tebligat usulsüzlüğünün tespiti ile usulsüz yapılan ödeme emri, kıymet takdir raporu, davet mektubu ile dosyada yapılan tüm işlemlerin iptaline, icra takibi ve kıymet takdirinden 19/11/2021 tarihinde haberdar olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İstanbul 19....

        DAVA Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; icra takibini 26.11.2020 tarihinde banka hesabından işlem yapmak istemesi üzerine öğrendiğini, kapısına haber kağıdı yapıştırılmadığını, ... adında bir komşusunun olmadığını ileri sürerek usulsüz tebligatın iptaline, öğrenme tarihinin 26.11.2020 tarihi olarak kabul edilmesine, takibin itiraz nedeniyle durdurulmasına, araç, taşınmaz ve banka hesaplarına konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklılar, iddiaların yerinde olmadığını, araştırılması gerektiğini, borcun 01.12.2020 tarihinde fiili haciz sırasında ödendiğini, 02.12.2020 tarihinde ise hacizlerin fek edildiğini, hacizlerin kaldırılması talebinde hukuki yarar bulunmadığını ileri sürerek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A. Gerekçe ve Sonuç ......

          İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/456 E. sayılı dosyası ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin 20/08/2020 olarak düzeltilmesine karar verildiğini, karar üzerine icra takibine itiraz edildiğini ve takibin durdurulması, dosyaya celp edilen miktarın iade edilmesi talebinde bulunulduğunu, süresinde yapılan itiraz neticesinde takibin kesinleşmediğini ve borçlunun gayrimenkullerine, hak ve alacaklarına haczin mümkün olmadığını, bu tarihten önce yapılan hacizlerin de usulsüz hale geldiğini, tüm haciz işleemlerinin kaldırılması gerektiğini, bu yöndeki taleplerinin icra müdürlüğünün İİK'nın 40.maddesini gerekçe göstererek reddettiğini, ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilamsız takipte İİK'nın 40. maddesinin uygulanamayacağını ileri sürerek icra müdürlüğünün 05/02/2021 tarihli kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          konulmuş hacizlerin kaldırılmasına, bu yanlışlık salt icra memurunun hatasından kaynaklanmayıp takip durduğu halde icra takip işlemleri yapıldığından vekalet ücreti ve masrafların davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          bir tebligat olduğunu, davacının gelini olan Hacer'in haber verme yükümlülüğünü yerine getirmemiş olmasının taraflarına yüklenebilecek bir kusur olmadığını, davacının tebliğ tarihinde hastanede olduğuna ilişkin sunulan bir evrak bulunmadığını belirterek öncelikle süresinde yapılmayan usulsüz tebligat ve haczedilmezlik şikayetinin süreden reddine, mahkeme farklı kanaatte olursa haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          O halde, her bir talep hakkında Mahkemece karar verilmesi zorunluluğu göz önünden bulundurularak, duruşma açılması ve taraf teşkili sağlandıktan sonra öncelikle usulsüz tebliğ şikayeti incelenip tebligatın usulsüz olduğunun belirlenmesi halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince şikayetçiden takibi öğrenme tarihi sorularak, usulsüz tebligat şikayetinin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 16/1. maddesi uyarınca (7) günlük süre içinde yapıldığının tespiti halinde tebligat tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, öğrenme tarihine göre itirazın süresinde yapıldığı sonucuna varılırsa borçlunun itirazının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme ile evrak üzerinde inceleme yapılarak şikayetle ilgisi bulunmayan takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir....

            "İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen usulsüz tebligat şikayeti ve imzaya itirazda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; usulsüz tebligat şikayeti ve imzaya itirazın kabulü ile takibin borçlu yönünden durdurulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı temlik alan alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

              UYAP Entegrasyonu