, davalı (alacaklı) tarafa hiçbir borcunun bulunmaması karşısında yetkisiz icra dairesinde genel haciz yoluyla girişilen takibin durdurulmasına ve tüm hacizlerin fekki ile kesinleştiği gerekçesiyle yapılan tüm haciz işlemlerinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
aykırı olduğunu, esasen müvekkilinin borcu bulunmadığı gibi temerrüt gerçekleşmediğinden faiz talep edilemeyeceğini, ödeme emrinin takip talebi içeriğine uygun düzenlenmediğini, alacak nedeni olarak kiraya dayanılmış ise de, hangi yıl ve aylar kira alacağı olduğunun belirtilmediğini, alacağın belirsiz olduğunu, bu husustaki şikayetin süreye tabi olmadığını ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayeti ile borca, faiz ve ferilere itirazlarının kabulü ile takibin ve ödeme emrinin iptaline, hacizlerin kaldırılmasına, borçlu olunmadığının tespitine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi 2015/21047 esas - 2018/1231 karar sayılı ilamı ile bozulduğunu belirterek taşınmaz hacizlerinin kaldırılmasını talep etmiş olup, İcra Müdürlüğü 16.02.2019 tarihli kararıyla ilamın temyizen bozulması, takibi olduğu yerde durduracağından bahisle hacizlerin kaldırılması talebinin reddine, icra takibinin durdurulması talebinin ise kabulüne karar vermiştir. Somut olayda borçlu vekili tarafından her ne kadar 15.02.2019 tarihinde takibin durdurulması ve tesis edilen hacizlerin kaldırılması talep edilmişse de icra dosyası incelendiğinde; borçlunun talep tarihinden ve takibin durdurulmasından önce Keşan İcra Müdürlüğü tarafından 08/02/2019 tarihli karar ile borçluların taşınmazlarına haciz şerhi konulmasına karar verilmiş olup Keşan Tapu Müdürlüğü tarafından da aynı tarihte icrai haciz işlemi gerçekleştirilmiştir. Dolayısıyla borçlu vekilinin kaldırılmasını talep ettiği hacizler Yargıtay bozma ilamının takip dosyasına sunulmasından önce tesis edilmiş hacizlerdir....
İcra Müdürlüğü'nün 2017/16899 Esas sayılı dosyasında borçlu olan Hasan Durmuş'un yasal mirasçısı olduğunu, borcun sebebi olarak bonoların gösterildiğini, dosya alacağının tahsili için 17/09/2015 tarihinde taşınmaz üzerine haciz konulduğunu, takipsizlikle düşen dosyanın 19/10/2017 tarihinde yenilendiğini, aynı gayrimenkule 26/10/2017 tarihinde yeniden haciz konulduğunu, ilk hacizden itibaren 1 yıllık süre içerisinde satış istenmediğinden, ilk konulan haczin kaldırılması gerektiğini, hacizler kalktığından, yenileme emri düzenlenerek müvekkillerine tebliğ edilmesi gerektiğini, dosyada haczedilen taşınmaz ve araçlar ile ilgili hacizlerin usul ve yasaya aykırı olarak sürekli yenilendiğini ve bu nedenle hacizlerin kaldırılması gerektiğini, ayrıca takip borçlusu Hasan Durmuş'a ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini, tebligat zarfındaki imzanın Hasan Durmuş'a ait olmadığını, borçlu Hasan Durmuş'un takipten haberdar olmadığı gibi takip tarihi itibarı ile vasi tayini için alınmış hastane...
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki usulsüz tebliğ şikayeti ile ödeme emrinin iptali ve takibe konu senetlerin teminat senedi olduğundan bahisle takibin iptali istemiyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabulüne, kısmen reddine, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile öğrenme tarihinin 17.10.2016 olarak düzeltilmesine, diğer itirazların hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/14220 Esas ve 2018/3902 Esas sayılı dosyalarıyla takip yapıldığını, kendisine ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, senetlerin baskı ve tehdit ile imzalatıldığını, bu hususta suç duyurusunda bulunduğunu ve soruşturmanın devam ettiğini, esasen takip alacaklısı görünen şirketin kendisine borçlu olduğunu, davalı aleyhine 2018/2750 Esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalının usulsüz tebliğ ile kesinleştirilen takip dosyasından araç ve taşınmazlarına haciz koydurarak kendisini mağdur ettiğini, savcılık soruşturma sonucunun beklenerek hacizlerin kaldırılmasını, usulsüz tebligatla kesinleştirilen ödeme emrine itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme dosya üzerinde yaptığı inceleme sonucunda; İstanbul Anadolu 1....
tarihi olarak düzeltilecek 10/03/2022 tarihinden önce usulsüz olarak konulan tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/701 Esas sayılı dava dosyası ile açılan usulsüz tebliğ şikayeti davasında yapılan yargılama sonucunda; 24/08/2021 tarih, 2021/701- 1259 E.K.sayılı ilamı ile usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne karar verildiği, kararın icra müdürlüğüne ibraz edilerek hacizlerin fekkine karar verilmesinin talep edildiği, icra dairesince verilen şikayete konu kararlardan olan 31/08/2021 tarihli müdürlük kararında davaya konu taşınmaz dışındaki taşınmaz kayıtlarına konulan hacizlerin fekkine ve takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir....
Bu durumda konkordato geçici mühlet kararları tarihi, takip ve haciz tarihleri gözetildiğinde takibin iptali ve hacizlerin kaldırılmasının mümkün olmadığı açık olduğu gibi, takipten sonra verilen mühlet kararının ise takip dosyasına ibrazı ile takibin durdurulmasının temini her iki borçlu bakımından mümkündür. Kaldı ki, şirket yönünden eldeki başvurudan önce bu işlem yapıldığı ifade edilmişti. Bu bakımdan hukuki bir yarar bulunmamaktadır. Bu durumda davacıların takibin ve hacizlerin mühlet kararından önce olduğu apaçık ortada olmasına rağmen haksız olan "takibin iptali" ve "hacizlerin kaldırılması" istemli şikayetinin reddi gerekirken, şikayetin kabulü ile takibin durdurulması ve davacılar lehine vekalet ücreti takdiri yönünde hüküm tesisi yerinde olmamıştır....
Sayılı dosyasının borçlusu olmayan ipotek takibin borçlusu ve birleşen davanın davalısı Narin Örme Pazarlama Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi vekili tarafından mahkeme tarafından itirazın iptali kararı verilmesinden yaklaşık 10 yıl sonra usulsüz tebligat nedeni ile karar temyiz edildiğini, Narin Örmenin taraf olduğu birleşen dava yönünden karar bozulduğunu, müvekkili şirket tarafından karar düzeltme talep edilmiş ise de Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 2019/2469 E., 2019/4792 K. Sayılı karar düzeltme talebi reddedildiğini, icra müdürlüğü tarafından verilen 20.01.2020 tarihli karar ile; "Borçlu T1 vekilinin talebi ve ekte ibraz ettiği Yargıtay 19.hukuk dairesinin 2019/2469 esa, 2019/4792 karar, 16/10/2019 tarihli ilamı ile takibin iptaline ilişkin yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiş olmakla takibin borçlu T1 yönünden durdurulmasına, konulmuş olan hacizlerin kaldırılmasına karar verildi....