İcra Mahkemesi kararları verildikleri tarih itibariyle hüküm ve sonuç doğurur. Ayrıca usulsüz tebligat şikayetlerine ilişkin kararların infazı için kesinleşmesi gerektiğine dair özel yasal bir düzenleme de bulunmamaktadır. Somut olayda; takip borçlusunun şikayeti üzerine İzmir 12.İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/256 Esas 2022/501 Karar sayılı ilamı ile, "şikayetin kabulü ile, İzmir 26. İcra Müdürlüğünün 2022/5198 E. sayılı dosyasından ödeme emrinin vekile tebliğ edilmek suretiyle takibin devamına" karar verildiğine göre, borçlu yönünden takip kesinleşmeyeceğinden, şikayete konu 09/08/2022 tarihli kararla, ilgili ilam uyarınca takibin durdurulmasına ve hacizlerin fekkine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur. Yargıtay 12....
DAVA KONUSU : ŞİKAYET KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu mirasçı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu müteveffa Musa Kara aleyhine 28/08/2014 tarihinde icra takibi başlatıldığını,murisin takipten önce 01/03/2013 tarihinde vefat ettiğini, ölü olmasına rağmen tebligatın usulsüz gönderilerek takibin kesinleştirildiğini, muris Musa Kara adına kayıtlı taşınmaza 18/12/2018 tarihde haciz konulduğunu, takipten ve hacizden mart ayında haberdar olduklarını, icra müdürlüğüne 09/06/2020 tarihinde müracaat ederek müteveffa adına usulsüz takip yapıldığını ve taşınmazına konulan haczin fekkini talep ettiklerini, icra müdürlüğünce talepleri yerine getirilmeyerek sebepsiz sürüncemede bırakıldığını belirterek muris adına başlatılan takibin/ödeme emrinin iptali, hacizlerin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 25/12/2020 gün, 2020/316 Esas 2020/531 "Şikayetin Kabulü ile; İstanbul 8....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; usulsüz tebligat şikayetine dayalı olarak icra müdürlüğü tarafından takibin kesinleştirilmesi işleminin ve hacizlerin kaldırılması talebinden ibarettir. Şikayete konu Çarşamba İcra Müdürlüğü'nün 2020/2116 esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı davalı tarafından T1 ve Ticaret Şirketi aleyhine 06.11.2020 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, takibe ilişkin ödeme emrinin Hacılı mahallesi Ketenlik sokak no:31/1 Kavak/Samsun adresine gönderildiği ve iade geldiği, alacaklı vekili tarafından 19.11.2020 tarihinde TK'nın m.'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetine ilişkindir. Tebligat Kanununun 11. , Avukatlık Kanununun 41. , HMK. 'nun 73, 81 , 82 ve 83. maddeleri uyarınca, vekille temsil edilen işlerde vekile tebligat yapılması zorunlu olup, vekil yerine asile tebligat yapılması usulüne uygun değildir. Somut olayda, davalı alacaklı tarafça davacı borçlu aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde, davalı alacaklı kendisini vekille temsil ettirdiği halde, davacı borçlu tarafın açmış olduğu iş bu davada alacaklı asile dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmek suretiyle, vekil yokluğunda yargılamaya devamla hüküm tesisi cihetine gidilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı ... tarafından borçlu ... aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; borca itirazları ile birlikte ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek takibin iptali ile hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, usulsüz tebligat ve geçersiz senetle yapılan takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise...
İcra Müdürlüğünde takip başlatıldığını, takip dosyasında müvekkiline usulsüz tebligat yapıldığını, tebligata dayanarak müvekkilinin mallarına haciz konulduğu, müvekkili şirket yetkilisinin banka tarafından aranması sonucu hacizden haberdar olduğunu, tebligat tarihinin muttali tarihi olarak sayılmasını, icra dosyasının incelenmesinde ilk tebligatın posta memuru tarafından tebligat kanunu hükümleri yerine getirilmeden iade edildiğini, buna istinaden TK 35'e göre ödeme emri gönderildiğini, müvekkilinin ilk tebligat adresinde halen faaliyette olduğunu, posta memuru tarafından yeterli araştırma yapılmadan tebligatın iade döndüğünü, takibin yetkisiz yerde açıldığını, yetkili icra dairesinin Yalova ve İstanbul olduğunu, tarafların tacir olmamasından kaynaklı yetki sözleşmesinin geçersiz olduğunu ileri sürerek; takibin durdurulmasına, tebliğ tarihininin 04/09/2020 tarihi olarak sayılmasına, hacizlerin fekki ile icra takibinin iptaline, takibe konu alacak için İstanbul ve Yalova icra dairelerinin...
olduğu belirtilen Mehmet Şerif Adsız isimli kişiye tebligatın yapıldığını, müvekkil şirkette böyle bir çalışan olmadığını, ismi geçen şahsın müvekkil şirket yetkilisinin babası olduğunu, yapılan tebligatın bu hali ile usulsüz olduğunu, bu nedenle takibin tedbiren durdurulmasını, mevcut hacizlerin kaldırılmasını, usulsüz tebligatın iptali ile ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak Tebligat Kanunu 32....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, borçlu vekilinine usulsüzde olsa yapılan bir tebligat olmadığı, ödeme emrinin borçlu vekiline tebliğine ve vekile tebligat yapılmadığından takibin kesinleşmediği belirtilerek, Şikayetin kabulü ile ödeme emrinin borçlu vekiline tebliğine , takibin kesinleşmediğinin tespiti ile hacizlerin kaldırılmasına, tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
Temyiz Sebepleri 89/1, 89/2, 89/3 haciz ihbarnamelerinin birbirinden bağımsız düşünülmesi gerektiğini, 89/3 haciz ihbarnamesinin Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesinden önce bilinen adrese yeniden normal yolla tebligat gönderilmesi gerektiğini, bilinen adrese gönderilen tebligatın iade edilmesi halinde 89/3 haciz ihbarnamesinin Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiğini beyan ederek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ve hacizlerin kaldırılmasına ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Tebligat Kanunu 21. ve 32. maddeleri 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte açılan imzaya ve borca itiraz davası olduğunu, mahkemece 2019/174 Esasına kayden görülen davanın usulsüz tebliğ şikayeti dışındaki talepler yönünden tefrik edilerek yeni bir esasa kaydedildiğini, usulsüz tebligata ilişkin kararın kesinleştiğini, önceki dosyanın yargılaması sırasında 29/04/2019 tarihli duruşmada müvekkilinin hazır bulunmasına rağmen istiktap tutanağının düzenlenmediğini, dosyanın tefrik edilmesinden sonra müvekkiline imza örneği vermesi için İİK.nun 68/a maddesindeki koşulları içerir tebligat çıkarılmadığını, müvekkiline tebligat çıkarılmadan davanın usulden reddine karar verilemeyeceğini, ayrıca mazeret dilekçesi sunulduğu ve mazeret belgelendirildiği halde mazeretin dikkate alınmamasının usule aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....