Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2021/32232 Esas sayılı dosyasında KDV alacağından bahisle ilamsız icra takibine gidildiği, ödeme emrinin davacının ikametgah adresine 09/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacının usulsüz tebligat şikayetinde bulunarak tebliğ tarihinin 17/12/2021 olarak düzeltilmesini istediği, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde muhatap adreste olmadığından çarşıda olduğunu sözlü beyan eden işyeri daimi çalışanı Elif Etçik'e tebliğ edildiğinin yazıldığı, ilk derece mahkemesi kararında da belirtildiği üzere tebligatı alan kişinin muhatabın çalışanı olduğu ve mernis adresinin tebligat yapılan adres olduğu, muhatap yerine tebligatı alan kişinin muhatapla aynı adreste ikamet ettiğinin anlaşıldığı, tebligat mazbatasında işyeri yazmasının tebligatı usulsüz hale getirmediği, TK 16.maddesine uygun olarak tebligat yapıldığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, satış ilanı tebligatının alacaklının talebi olmaksızın 21.maddeye göre tebliğinin usulsüz olduğunu, bu tebligatın usulüne uygun bir tebligat olduğundan bahisle şikayetin süre yönüden reddinin haksız olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Borçlunun usulsüz tebligatı öğrendiğini beyan ettiği tarih 25/11/2022 tarihi olduğundan ve dosyada aksine delil bulunmadığından, incelenen icra dosyasında da borçluya gönderilen İİK 89/2 ve İİK 89/3 haciz ihbarnameleri tebligatları da usulsüzlüğü kabul edilen 13/06/2022 tarihli tebligat ile aynı şerhi taşıdığı ve beyan edilen tarihe göre şikayetin yasal 7 günlük süre içerisinde yapıldığı anlaşıldığından, Giresun İcra Müdürlüğü 2018/12394 Esas sayılı icra dosyasındaki davacıya gönderilen İİK 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin 25/11/2022 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiştir, davacının hacizlerin kaldırılması yönünde de talebi bulunduğu ve süresi içerisinde İcra Müdürlüğü nezdinde haciz ihbarnamesine itiraz edilmiş olduğundan usulsüz tebligata dayalı olarak davacının borçlu kaydedilip malları üzerine de haciz uygulandığından, borçlu kaydının silinmesine, hacizlerin kaldırılmasına" karar verilmiştir....

yönelik bir hüküm tesis edilmediği ve gerekçeye yer verilmediği görülmekle usulsüz tebligat şikayetinin incelenmediği anlaşılmaktadır....

DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan İstanbul 1. İcra Müdürlüğünün 2019/31338 E. sayılı dosyasında müvekkiline normal tebligat çıkarıldığı ve tebligat zarfı üzerinde tebligat adresinin mernis adresi olduğuna ilişkin bir ibare bulunmadığı halde tebligat memuru tarafından hukuka aykırı ve usulsüz olarak TK 21 maddeye göre tebligat yapıldığını ve adreste müvekkilinin bulunmaması nedeniyle kapıya çağrı kağıdı yapıştırıldığını, ayrıca usulsüz yapılan bu tebligat adresinin müvekkilinin eski iş yeri adresi olduğunu, başlatılan bu takipten müvekkili tarafından 04.10.2019 tarihinde öğrenildiğini, bu nedenlerle ödeme emrinin iptaline, tebliğ tarihinin müvekkilinin öğrenme tarihi olan 04.10.2019 olarak düzeltilmesine ve takibin yargılama sonuna kadar durdurulmasına, hacizlerin ve icrai işlemlerin iptaline ve kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Yapılan bu açıklamalara ve dosya kapsamına göre; davanın usulsüz tebligat şikayeti ile borca itiraz olduğu, hukuki tasnifin hakime ait olduğu, dava dilekçesi içeriğinden de anlaşılacağı üzere şikayetçi tarafça ödeme emrinin müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediğinin iddia olunduğu, İİK'nun 65.maddesinde düzenlenen "gecikmiş itirazda" ise şikayet edene öncelikle usulüne uygun bir tebligat yapılması zorunluluğunun bulunduğu, dolayısıyla mahkemesince asıl dava dosyasında; davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespiti ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 03.08.2022 olarak düzeltilmesine, takibin şekline göre her türlü itirazın icra dairesine yapılması gerekli olduğundan takibin durdurulması talebinin ise reddine karar vermekle yetinilmesi gerekirken hem usulsüz tebliğ şikayeti hem de borca itiraz (gecikmiş itiraz) hakkında hüküm kurulmasının isabetli olmadığı anlaşılmıştır....

"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, maaş, menkul ve gayrimenkulleri üzerine konulan hacizlerin kaldırılması ve kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, yargılama sonucu ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

    Davacı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde; müvekkili adına kayıtlı taşınmazlar üzerine ve banka hesaplarına haciz konulduğunu, mahkeme tarafından usulsüz tebliğ şikayetlerinin kabul edildiğini, ancak borçlu adına kayıtlı taşınmazlar üzerine, banka hesaplarına konulan hacizlerin usulsüz hale geldiğini, bu nedenle kaldırılması gerektiğini, buna ilişkin talepleriyle ilgili olumlu yada olumsuz bir karar verilmediğini belirterek sadece hacizlerin kaldırılması yönündeki taleplerinin incelenerek kabul kararı verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; Davacı hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 06/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacınında bu tebligatın usulsüz olduğundan bahisle mahkemeye müracaat ettiği açıktır. Dava dilekçesi incelendiğinde, davacının usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile birlikte haciz şerhlerininde kaldırılmasını istediği sabittir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılması için şikayette bulunulduğu, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde muhatabın evde olmaması nedeni ile aynı konutta ikamet eden Melih Gürses'e ödeme emrinin tebliğ edildiği, tebligatı alan kişi ile posta memurunun ayrı ayrı tebligat parçasında imzalarının bulunduğu, tebligatı alan kişi ile muhatabın birlikte ikamet etmediğine yönelik bir iddianın da bulunmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul 30.İcra Müdürlüğünün 2020/11094 Esas sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız takibe başlandığını, davacı borçlu adına çıkarılan ödeme emrinin normal tebligat yapılmadan doğrudan TK 21/2 maddesi uyarınca usulsüz tebliğ edildiğini, tebligatta TK 21/2 şerhinin de bulunmadığını, müvekkiline ait araca haciz konulduğunu bu bahisle ödeme emri ıttıla tarihinin 13/10/2020 olarak düzeltilmesine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği belirlenmiştir....

    UYAP Entegrasyonu