İcra takip dosyası içeriğine göre, davacı vekilinin icra takip dosyasına 05.12.2019 tarihinde vekaletname sunduğu anlaşılmış olup, en geç bu tarihte davacı vekilinin kıymet takdiri raporu ve icra emri tebliğlerinin usulsüz olduğunu öğrendiğinin kabulü gerekir. Bu itibarla davacı taraf usulsüz tebligat şikayetini 7 günlük süre geçtikten sonra 17.12.2019 tarihinde mahkememize açmış olduğu dava ile ileri süremez. Bu nedenle usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve bu nedenle de ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması, tebligatın usulsüzlüğünün tespiti ile İcra takibinde ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti ile ıttıla tarihinden itibaren tebliğin kabulüne, bu suretle itirazımızın süresinde olduğunun kabulü ile birlikte takibin durdurulmasına, icra dairesinin yetkisizliğine ve icra dosyasından usulsüz tebliğ ile yapılan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, Tebligat Memeuru Tarafından Tebliğ evrakının Teblikat Kanunu ve İlgili Yönetmeliğine uygun surette yapılmadığını, Tebligat Mememurunun Tebliğ Evrakını Müvekkili 6. Katta 14 Nolu Dairede ikamet etmesine ragmen, 1....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayeti ve ilamsız icra takibinde yetkiye ve borca itiraza ilişkindir. İzmir 12. İcra Müdürlüğünün 2021/8601 Esas sayılı dosyası ile davacı borçlu aleyhine 77.367,21 TL asıl alacağın ferileri ile birlikte tahsili talebi ile ilamsız takip yapılmış, davacıya ödeme emri Güneşli Mah., 526/4 Sokak, No:7/43 Konak/İzmir adresinde 31/08/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, takibe 10/09/2021 tarihinde itiraz edilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2018/13408 esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığını, takibe dayanak ipoteğin zorunlu ipotek olduğunu, bu nedenle ipoteğin haczedilmezlikten feragat anlamına gelmediğini, davacının usulsüz tebligat nedeniyle takipten haberinin olmadığını ve takibi dava tarihi itibarıyla öğrendiğini, taşınmazına davacının haline münasip tek evi olduğunu, İİK'nın 82. maddesi gereği taşınmazın satılmasının mümkün olmadığını belirterek taşınmaz üzerindeki ipotek ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde olmadığını, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte meskeniyet şikayeti yapılamayacağını, davacının taşınmaza ipotek tesis ettirmesinin meskeniyet iddiasından vazgeçme anlamına geldiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlunun 04/12/2021 tarihinde müvekkil firmayı aradığını, bu tarihte takipten haberdar olduğunu, davanın buna göre süresinde açılmadığını, davacının mernis adresine gönderilen ödeme emrinin bila tebliğ döndüğünü, TK 21/2 ye göre aynı adreste tebligat yapıldığını beyanla, davanın süre ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İstanbul 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 23/04/2022 gün, 2021/1034 Esas- 2022/527 Karar sayılı ilamı ile, "1- Usulsüz tebligat şikayetinin KABULÜ ile, İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün 2019/167 esas sayılı dosyasında ödeme emrinin davacı borçluya tebliğ tarihinin 14/12/2021 olarak DÜZELTİLMESİNE, 2- Ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmiş olması karşısında, karardan sonra hacizlerin icra müdürlüğünce kaldırılabileceği mümkün görülmekle davacı vekilinin hacizlerin kaldırılması talebiyle ilgili karar verilmesine yer olmadığına," karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliğ şikayetine, itiraza ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır....
Davacının talepleri arasında bulunan Aksaray İcra Müdürlüğü'nün 2020/1380 Esas sayılı dosyasından ödeme emri tebliğinin usulsüz yapıldığı itirazlarının kabulü, icra dairesinin yetkisizliği, Borçka İcra Dairelerinin yetkili olduğunun tespiti, icra dosyasındaki bütün hacizlerin kaldırılması, mükerrer takip nedeniyle takibin iptali talepleri takip hukukunu ilgilendiren talepler olup, bu taleplerle ilgili görevli mahkeme icra hukuk mahkemesidir. Bu sebeple davacının bu taleplerinin tefrik edilip ayrı bir esasa kaydedilerek davacının bu talepleri ile ilgili görev yönünden usulden red kararı verilerek talep halinde icra hukuk mahkemesine gönderilmesi gerekirken anılan şekilde karar verilmesi yerinde değildir. Davacının esas yönünden borçlu olmadığının tespiti ile bu nedenle takibin iptali ve kötüniyet tazminatı talebi de bulunmaktadır. Davacının bu talebinin mahkemece incelenmesi gerekir....
Borçlu vekili, icra mahkemesine başvurusunda ödeme emri, kıymet takdiri ve satış ilanına dair tebligatların usulsüzlüğünün ileri sürmüş, şikayeti yerinde görülmez ise gecikmiş itiraz beyanlarının dikkate alınmasını talep etmiştir. O halde, mahkemece şikayetin esası incelenerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat şikayeti değerlendirilmeden hacizli malın dava tarihinde satıldığı gerekçesi ile eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Kaldı ki, ihale için belirlenen tarih 28/03/2016 günü saat 15:00 olduğu halde, dava tarihinin aynı gün saat 11:22 olduğu gibi; ihalenin aynı gün yapılmış olması usulsüz tebligat şikayetinin esasının incelenmesine engel teşkil etmemektedir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1320 KARAR NO : 2023/1880 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DİDİM(YENİHİSAR) İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/02/2023 NUMARASI : 2022/241 ESAS, 2023/19 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebliğ Şikayeti, Yetkiye ve Borca İtiraz, KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle, davalı tarafça davacı aleyhine Didim İcra Müdürlüğünün 2013/560 Esas no'lu dosyası üzerinden takip başlatıldığını, örnek 10 ödeme emrinin davacıya usulsüz olarak tebliğ edildiğini, davacının bu takipten kıymet takdiri raporu tebliği ile haberdar olduğunu, ayrıca icra takip kesinleşmeden davacıya ait gayrimenkuller üzerine konulan hacizlerin kaldırılması gerektiğini, takibe konu bononun tanzim yerinin Maltepe-İstanbul olduğunu, davacının mernis adresinin ise...
O halde, her bir talep hakkında Mahkemece karar verilmesi zorunluluğu göz önünden bulundurularak, duruşma açılması ve taraf teşkili sağlandıktan sonra öncelikle usulsüz tebliğ şikayeti incelenip tebligatın usulsüz olduğunun belirlenmesi halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince şikayetçiden takibi öğrenme tarihi sorularak, usulsüz tebligat şikayetinin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 16/1. maddesi uyarınca (7) günlük süre içinde yapıldığının tespiti halinde tebligat tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, öğrenme tarihine göre itirazın süresinde yapıldığı sonucuna varılırsa borçlunun itirazının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme ile evrak üzerinde inceleme yapılarak şikayetle ilgisi bulunmayan takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir....