İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davalıların Kiraz Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/01/2019 tarihli 2015/10 Esas 2019/18 Karar sayılı ilamı ile ilamlı takip başlattığını, müvekkiline tebligat yapılmadığını, takip kesinleşmediği halde davalıların 17/05/2019 tarihli talebi üzerine müvekkili adına kayıtlı taşıt, taşınmaz ve banka hesaplarının haczine karar verildiğini, 27/09/2021 tarihinde karar tensip tutanağı başlıklı kararda icra müdürü tarafından müvekkiline ya da vekiline tebligat çıkartılmadığının tespitine yer verildiğini, alacaklı vekilinin 28/09/2021 tarihinde müvekkiline ait tapu kayıtlarındaki hacizlerin kaldırılması talebinde bulunduğunu, icra müdürlüğünce talep doğrultusunda işlem tesisine karar verildiğini, müvekkilinin hiçbir haberi olmadan evine hacze gelindiğini, haline münasip evi ve tek geçim kaynağı olan araçlarına ve taşınmazlarına haciz konulduğunu, haczin gerçekleştiği 03/09/2019 tarihinden sonra 27/09/2019 tarihinde müvekkilinin bu...
No:50, Çayırova/Kocaeli" olduğu, borçlu şirketin adres kayıt sistemindeki adresine 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2.maddesi gereğince tebligat yapılması gerekirken usul ve yasaya aykırı olarak Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebligatın yapıldığı, bu itibarla davacıya yapılan icra emri tebligatının usulsüz olduğu, davacının usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin dava tarihi 23/09/2019 olduğu kabul edilerek davanın kabulüne, öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine" dair karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamı itibari ile; davalı borçlunun 89/1- 2- 3 haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini bildirerek hacizlerin kaldırılması talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince şikayetin kabulü ile, davacı borçluya 89/2 ihbarnamesi tebliği tarihinin ıttıla tarihi olan 22.02.2021 olarak düzeltilmesine karar verildiği, kararın davalı alacaklı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır. İcra dosyası incelendiğinde davacı borçluya çıkarılan 89/2 haciz ihbarnamesinin muhatabın tanınmadığı şerhiyle 07.02.2016 tarihinde iade edildiği, davacı borçluya TK'nın 21/2. maddesi uyarınca 89/2 haciz ihbarnamesi çıkarıldığı, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilerek, bu adrese T.K.'...
Somut olayda borçluların, dava dilekçesinde takip dayanağı çekte tahrifat yapıldığı, çekin teminat senedi olduğu ve borcun bulunmadığı iddiası ile ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetini birlikte ileri sürmesi ve yerel mahkemece ilk verilen kararın istinaf incelemesinde Bölge Adliye Mahkemesi’nce usulsüz tebligat şikayeti hakkında karar verilip, daha sonrasında diğer borca itirazlar hakkında karar verilmesi gerektiğinden bahisle ortadan kaldırılmasına rağmen kaldırma kararı sonrası gerek İlk Derece Mahkemesince gerek Bölge Adliye Mahkemesince, iş bu usulsüz tebligat şikayeti hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği görülmektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olan 24/05/2022 olarak kabul edilmesine ve itirazların süresinde olduğunun kabulüne, dosyadaki usulsüz tebligata dayanan tüm hacizlerin fekki ile icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin ve dolayısıyla borca itirazın süre aşımından reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....
Maddesine göre yapılan icra emri tebliği işleminin usulsüzlüğünün tespiti ile öğrenme tarihi olan 23.06.2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne, 23.06.2021 tarihinden önce yapılan haciz işlemlerinin iptali ile dosyada mevcut tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Borçlunun istemi tebligat usulsüzlüğü şikayeti olmakla, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmektedir....
Haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, müvekkilinin kapısına haber kağıdı yapıştırılmadığını, tebligatın kime yapıldığının belli olmadığını, Tebligat Kanunu Madde 21/ 1 ve 21/ 2 çerçevesinde de açıkça usulsüz bir tebligat olduğunu, 89/2'ye ilişkin tebligatın 11.11.2019 tarihinde aynı konutta ikamet eden demek suretiyle isim belirtmeden tebliğ edildiğini, tebligatın usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, müvekkilinin alacaklı T3 tanımadığını ve alacaklıya borcu da bulunmadığını, müvekkili T1'nin kimlik bilgileri ve numarası usulsüz bir şekilde ele geçirilerek kendisine haciz ihbarnamesi yollandığını, borçlu gösterilmek suretiyle araçlarına ve banka hesaplarına haciz işlemi yapıldığını, tebliğ memuru tarafından gerekli araştırma yapılmadan söz konusu tebligatın muhatabın adresinde ismi belirtilmeyen bir şahsa bırakıldığını ve komşusuna haber verilmek suretiyle denilerek usulsüz bir şekilde haciz ihbarnamelerinin tebliğ edildiğini, usulsüz tebligat nedeniyle İİK Madde 89/1 ve 89/2 haciz...
Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.” Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12/02/1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Somut olayda, şikayetçi 3. kişi ... ’a 06.02.2017 tarihinde 103 davet kağıdı tebliğ edilmiş ve buna yönelik olarak usulsüz tebligat şikayeti ileri sürülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, vekalet ücreti alacağına dayalı olarak borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte; borçlunun, usulsüz tebliğ şikayeti ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi talebi ve taşkın haciz şikayetiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; davacının usulsüz tebligat şikayetinin ve takibin iptali talebine yönelik davasının reddine ve taşkın haciz şikayetinin kısmen kabulüne karar verildiği, borçlunun temyizi üzerine Dairemizce; usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenme...
GEREKÇE: Genel haciz yoluyla takipte borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusu ,ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayet ve yakalama ve haciz kararının usulsüz olduğundan bahisle kaldırılması talebi niteliğindedir. İlk derece mahkemesinin önceki kararının istinafı üzerine Dairemizin 08.11.2019 tarihli kararı ile 1- Davacı(borçlu) vekilinin “Yakalama kararının kaldırılması talebinin feragat nedeniyle reddine dair verilen karar “bakımından istinaf başvurusunun İİK.nun 363, HMK'nun 352....