DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Uyuşmazlık, usulsüz tebliğ şikayetidir. Gebze 4. İcra Müdürlüğü'nün 2020/2870 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 ödeme emrinin davacı borçluya 13/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın iş bu tebliğin usulsüzlüğü iddiası ile davacı borçlu tarafından 09/07/2020 tarihinde açıldığı, İlk Derece Mahkemesi'nce şikayetin kabulüne karar verildiği görülmüştür. Tebligat usulsüzlüğü şikayeti süresiz şikayete tabi olmayıp ilgilisinin öğrendiği tarihten itibaren İİK'nın 16. maddesi uyarınca 7 günlük sürede icra mahkemesinde ileri sürülmesi gerekir. İcra dosyasına sunulmuş itiraz dilekçesinde tebligatın usulsüz olduğunun beyan edilmesi yeterli değildir....
Alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; tebligat yapılan yerde davacının dışında Zorlu Şirketinin mevcut olduğunu , tebligatı alan İbrahim Çelik'in Zorlu şirketinin ortağı ve sorumlusu olduğunu, tebligatı almaya yetkili olduğunu ve davacının üvey babası olduğunu , sözleşmeden de anlaşılacağı üzere yetki belgesinin bulunduğunu, bu yetki belgesinin geçerliliğini koruduğunu ve tebligatı almaya yetki verdiğini, beyan etmiş ise de, kolluk araştırması, TK.nun 17. Maddesi ve Av. K.nun 35/1. Maddesine göre tebligat usulsüz olduğundan anılan istinaf sebeplerine itibar edilmemiştir. Hacizlerin kaldırılması talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiş ise de, bu husus istinafa konu edilmemiştir. O halde, davalı alacaklı vekilinin istinaf sebepleri yerinde değildir....
Mad. gereğince tebliği şerhi ile tebliğe çıktığını, dava konusu takipte müvekkiline gönderilen tebligatın usulsüz şekilde tebliğ edildiğini, ödeme emrine ilişkin tebligatlarda tebliğ memurunca muhatabın dışarıda bulunduğu isim ve imza vermekten imtina eden komşunun beyanından anlaşıldığı belirtilmişse de söz konusu kişinin kimlik bilgilerine yer verilmeksizin MAKTU ŞERH İLE TEBLİĞ ETMİŞ olduğundan Yargıtay içtihatları uyarınca tebligatın usulsüz şekilde yapıldığını, davalı tarafın kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin takibe konu faturalara ilişkin herhangi bir borcu bulunmadığını, posta memurlarının hukuku bilmemesinden faydalandığını, ayrıntıları ile açıklanan nedenlerle müvekkile yapılan tebligatların, Tebligat Kanunu uyarınca geçersiz olup ıttıla tarihi olan 15.01.2023 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi ve icra dosyasına yapılan itirazın süresi içerisinde yapıldığının tespiti ile müvekkilinin Samsun İcra Müdürlüğünün 2022/41828 Esas sayılı dosyasındaki tüm hacizlerin fekkine...
Davacının usulsüz tebliğ şikayetinin yasal süresi içerisinde şikayet konusu edilmediği dikkate alındığında ödeme emrinin tebliğ tarihinin 16/12/2019 tarihi olduğu, davacı borçlunun icra dosyasında takibe, borca ve ferilere itirazlarının 27/12/2019 tarihli olmakla İİK. 62 maddesi uyarınca 7 günlük yasal süresi içerisinde olmadığı dikkate alındığında icra müdürlüğünce itirazın süresinde olmadığından reddine dair kararı usul ve yasaya uygundur. Yine itiraz süresinde yapılmadığından davacının takibin durdurulmasına yönelik talebi yerinde olmadığı gibi takibin kesinleşmesinden sonra uygulanan maaş haczinin kaldırılmasına yönelik talebi de yerinde değildir. Bu nedenle davacının bu yöndeki şikayeti ve taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ; Mahkemesince; Şikayetin kabulüne, Kocaeli İcra Müdürlüğünün 2021/103405 esas sayılı dosyasında davacıya yapılan İİK m. 89/1 89/2, 89/3 fıkrası gereğince yapılan tebligatların usulsüz olmaları sebebi ile iptali ile, İİK m. 89/1 fıkrası gereğince yapılan tebligat tarihinin 25/07/2022 olarak düzeltilmesine, usulsüz tebligatlar nedeni ile davacı yan aleyhine yapılmış hacizler varsa iş bu hacizlerin de kaldırılmasına karar verilmiştir....
Anılan madde hükmü gereğince talebi karşılayacak şekilde hüküm tesis edilmemesi, Anayasanın 141. maddesi ile HMK'nın anılan buyurucu nitelikteki maddesine aykırı bir durum oluşturur. Anılan husus kamu düzenine ilişkin olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiştir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şekli ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma ve hukuki dinlenilme hakkının ihlalidir. Somut olayda, dava dilekçesinde usulsüz tebligat şikayetine ilişkin bir iddia bulunmamasına rağmen davanın usulsüz tebligat şikayeti ve meskeniyet iddiası olarak eksik ve yanlış nitelendirilerek gerekçe oluşturulduğu ve hükmün buna göre tesis edildiği görülmektedir. Bunun yanında, mahkemece meskeniyet iddiasına ilişkin olarak, davanın 13/09/2019 tarihinde açılması karşısında haczin 14/09/2019 tarihinde öğrenilmesinden sonra 7 günlük süre içinde şikayette bulunulmadığı yönündeki gerekçesinde de isabet bulunmamaktadır....
Usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, tebligat usulsüz olsa bile muhatabın öğrendiği tarih 7201 sayılı yasanın 32 maddesince tebliğ tarihi sayılacağından tebliğ tarihinin 25/09/2020 tarihi olarak tespitine ; usulsüz tebliğ ile kesinleşen takipte davacı borçlunun taşınır ve taşınmazları üzerine konulan hacizlerin KALDIRILMASINA; takibe borca itirazların genel haciz yoluyla takipte icra dairesine yapılması gerektiğinden bu talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davanın kabulü ile Bakırköy 13....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takipten 12.04.2021 tarihinde kendisine ait taşınır ve taşınmaz mallarının üzerine haciz konması ile beraber haberdar olduğunu, TK'nın 21/2. maddesine göre tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesinin zorunlu olduğunu, tebligatı çıkaran mercii tarafından söz konusu şerh verilmeden dağıtıcı tarafından TK'nun 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamayacağının açık olduğunu belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. Maddesine dayalı ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti ile hacizlerin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davacı borçlu aleyhine Bodrum 2....
kaldırılması talebine ilişkin olarak kararın kesinleşmesinin aranacağı, Akhisar İcra Hukuk Mahkemesi kararında takibin durdurulmasına ve hacizlerin kaldırılmasına ilişkin bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiğini belirterek, 24/12/2019 tarihli kararın iptaline, hacizlerin ve muhafaza tedbirlerinin kaldırılmasına, alacaklıya ödenen paranın ödeme tarihinden itibaren işletilecek faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini istemiştir....
Öte yandan, tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nın 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda; her ne kadar şikayetçi tarafından, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu ve takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılması yönünde talepte bulunulmuş olup; şikayetçiye yapılan 21 Mart 2011 tarihli ödeme emri tebligatının Teb.K.'nun 21/1. maddesine göre, beyanı alınan komşu adının yazılmamış olması sebebiyle usulsüz olduğu sabit ise de, icra takip dosyasında borçlunun 01/06/2018 tarihli dilekçesi ile dosyanın takipsizlikle işlemden kalktığını ileri sürerek 2 adet taşınmazı üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ettiği, bu tarihten itibaren İİK.'...