Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borca ve yetkiye itiraz edilmesi üzerine söz konusu takip dosyasının yetkili Develi İcra Müdürlüğü'ne gönderildiğini, icra müdürlüğü tarafından düzenlenen ödeme emrinin davacı/borçluya 17/01/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, vekile tebliğin zorunluluğunun bulunması halinde dahi asile yapılan tebligatın usulsüz kılınmasının mümkün olmadığını, Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu, asile yapılan tebligat tarihi ile vekilin öğrendiğini iddia ettiği tarih arasında 10 ay olup, davacı vekilinin yetki itirazında bulunduktan sonra hiçbir şekilde dosyayı takip etmediğini, ödeme emrinin borçlu asile 17.01.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, bu tarihten sonra 22.10.2020 tarihine kadar ne borçlu asilden ne de vekilinden herhangi bir borca itiraz talebi gelmediğini, borçlu asile usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen bu kadar uzun süre avukatına bilgi vermemiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ayrıca avukatın da tebligat yapılan...

DAVA Borçlu vekili dilekçesinde; ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, borçlunun kapısına herhangi bir haber kağıdının yapıştırılmadığını, mahallesinde ... isimli bir şahsın bulunmadığını, yetkiye itiraz ettiklerini, bononun zamanaşımına uğradığını, alacaklıya herhangi bir borçlarının olmadığını ileri sürerek öğrenme tarihinin 01.10.2019 olarak düzeltilmesine, zamanaşımı nedeni ile takibin iptaline, İcra Müdürlüğünün yetkisizliğine, borca itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; itiraz ve davanın reddini, %40'tan aşağı olmamak üzere de icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. III....

    edilmesini, taşkın hacze ilişkin taleplerinin kabulü ile borca yeter kısım dışındaki hacizlerin kaldırılmasını istemiştir....

    olduğundan bahisle bila iade dönmesi üzerine Tk 10 mad gereği şikayetçi borçlunun yurt dışı adresi olan '' 51 Butts Fıeld Haılsham East Sussex Bn27 2Bz 9985 İngiltere '' adresi nedeni ile TK 25/a mad gereği şikayetçi borçlu Türk vatandaşı olduğundan konsolosluk aracılığıyla yurt dışı tebligatı yapılması gerekirken buna da uyulmaması nedeni ile şikayetçi borçlunun bu nedenle de usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile TK 32 mad gereği öğrenme tarihinin 03/11/2020 olarak düzeltilmesine , şikayetçi borçlu hakkında ki ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle öğrenme tarihinin TK 32 mad gereği 03/11/2020 olarak düzeltilmesine karar verildiği ve bu nedenle takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılması gerektiği anlaşılmakla şikayetçi borçlunun takibin kesinleştiğinden bahisle icra müdürlüğünce taşınmazlarına konulan hacizlerin kaldırılmasına ancak takibin niteliği gereği borca itirazın icra müdürlüğüne yapılması gerekir iken mahkememize yapılması yersiz olduğundan İİK 62- 66 maddelerinin...

    Borçlunun başvurusu tebligat usulsüzlüğü şikayeti kabul edilse dahi yasal yedi günlük süreden sonradır. O halde borçluya yapılan ödeme icra tebliğlerinin usulüne uygun olduğu ve yasal sürede itiraz edilmediği, gecikmiş itiraz olarak da maninin kalktığı tarihten itibaren üç gün içinde icra mahkemesine başvurmadığı..." gerekçesi ile süre aşımı nedeniyle "davanın reddine" karar verilmiştir....

    NO:88/13 ... ... adresinde Tebligat Kanununun 35.maddesine göre 08.02.2021 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme emrinin Tebligat Kanunu 35. Maddeye göre tebliğ edildiği tarihte ticaret sicil adresinin tebligat mazbatasında yazılı olan adres olmadığını, ticaret sicil kayıtlarındaki adresinin ... mah. ... Sok. No: 18/1 .../... olduğunu, T.K 35. Maddeye göre ödeme emrinin eski adrese yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tebligatın öncelikle müvekkilin yeni adresi olan ticaret sicil kayıtlarındaki ... mah. ... sok. No: 18/1 .../... adresine normal tebligat yapılması, şayet adreste yoksa bu defa Tebligat Kanunu 35. maddeye göre yapılması gerektiğini, tebliğ tarihinin müvekkilinin icra takibini öğrenme tarihi olan 19.02.2021 tarihi olarak düzeltilmesini, alacaklı tarafa bir borcunun bulunmadığını, süresinde ödeme emrine, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, hacizlerin kaldırılmasını, talep etmiştir. II....

      Davalı tarafından ihtiyati haciz kararına istinaden ilamsız takip başlatıldığı, davacıların itiraz ettiği, itiraz üzerine itirazın kaldırılması davası açıldığı, davanın reddedildiği, davacı borçlular tarafından konulan hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, icra müdürlüğünce talebin reddedildiği, borçluların bu ret kararına karşı şikayet yoluna başvurduğu, mahkemece şikayetin kabul edilmemesi üzerine borçlu davalıların istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....

      usulsüz tebligatı tesadüf eseri banka hesabına bloke konulmasından sonra 09.07.2021 tarihinde öğrendiğini, tebliğ tarihinin kanunen 09.07.2021 tarihi olup müvekkilinin bu tarihten itibaren 7 gün içinde itiraz etme hakkının bulunduğunu, bu nedenle süresi içerisinde hem yetkiye, hem de borca itiraz ettiklerini, icra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, takibin müvekkilinin ikamet yeri olan yetkili Tarsus İcra Dairesi'nde açılması gerektiğini, müvekkilinin böyle bir borcunun bulunmadığını, bu nedenlerle usulsüz tebligat nedeniyle icra dosyasının öğrenme tarihleri olan 09.07.2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, icra takibinin itiraz nedeniyle durdurulmasına, müvekkili üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir....

      Haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, müvekkilinin kapısına haber kağıdı yapıştırılmadığını, tebligatın kime yapıldığının belli olmadığını, Tebligat Kanunu Madde 21/ 1 ve 21/ 2 çerçevesinde de açıkça usulsüz bir tebligat olduğunu, 89/2'ye ilişkin tebligatın 11.11.2019 tarihinde aynı konutta ikamet eden demek suretiyle isim belirtmeden tebliğ edildiğini, tebligatın usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, müvekkilinin alacaklı T3 tanımadığını ve alacaklıya borcu da bulunmadığını, müvekkili T1'nin kimlik bilgileri ve numarası usulsüz bir şekilde ele geçirilerek kendisine haciz ihbarnamesi yollandığını, borçlu gösterilmek suretiyle araçlarına ve banka hesaplarına haciz işlemi yapıldığını, tebliğ memuru tarafından gerekli araştırma yapılmadan söz konusu tebligatın muhatabın adresinde ismi belirtilmeyen bir şahsa bırakıldığını ve komşusuna haber verilmek suretiyle denilerek usulsüz bir şekilde haciz ihbarnamelerinin tebliğ edildiğini, usulsüz tebligat nedeniyle İİK Madde 89/1 ve 89/2 haciz...

      İstinafa konu kararın usulsüz tebligat şikayetine dair olduğu, davacı beyanında maaş haczinin 89 haciz ihbarnamesi ile yapılmasının usulüne uygun olmadığını, tebliğlerin taşeron firma işçilerine yapıldığını, davacının iş bu durumdan ancak 13\11\2019 tarihinde şirkete ait bir aracın satışının istenmesi üzerine haberdar olduğunu, banka hesaplarına da usulsüz tebliğ edilen 89 haciz ihbarnameleri ile haciz konulduğunu, hacizlerin iptalini talep etmiş, ilk derece mahkemesince ödeme emrinin ve tebligat parçalarının usulüne uygun olarak gönderildiği, maaş haczine ilişkin tebligat parçası ile İİK 89 haciz ihbarnamelerinin ayrı olarak gönderildiği, yapılan işlemlerin usulüne uygun olduğu nedenle şikayetin reddine karar verilmiş ise de, mahkememizce dosya üzerinden yapılan incelemede kararın eksik ve hatalı olduğu, İİK'nun 89....

      UYAP Entegrasyonu