Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Dairesi 2015/7327 E. dosyalarında tarafı aleyhine usulsüz tebligat gönderildiğini 28.09.2022 tarihinde öğrenmiş bulunduğunu, Sakarya 1. İcra Dairesi 2015/6744 E. ve Sakarya 4. İcra Dairesi 2015/7327 E. dosyalarındaki ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligatların usulsüz tebligat olduğunun ve tebligatı öğrenme tarihinin 28.09.2022 olduğunun tespitine, takip kesinleşmeksizin konulan tüm hacizlerin fekkine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan incelemede, davacının şikayetlerinin süre yönünden reddine dair karar verilmiştir. Davacı istinaf dilekçesinde özetle, UYAP Editör programı kurulu olmadan Udf formatındaki belgenin açılmasının mümkün olmadığını buna rağmen mahkeme usulsüz tebligata vakıf olmak ile ödeme emri içeriğinin vakıf olmayı karıştırdığını tüm bu nedenlerle istinaf talebi doğrultusunda usul ve yasaya aykırı kararın ortadan kaldırılarak talebin kabulüne karar verilmesini istemiştir....

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilmesi nedeniyle haciz ve muhafaza işlemlerinin kaldırılması, alacaklıya ödenen paranın geri istenmesi talebinin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayettir. Akhisar İcra Müdürlüğünün 2019/2477 Esas sayılı dosyası ile alacaklı davalı tarafından başlatılan ilamsız icra takibine ilişkin olarak, borçlu davacı tarafça Akhisar İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/374 Esas sayılı dosyasıyla ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediği ileri sürülerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesinin ve borca itiraz ile takibin durdurulmasının istenildiği, Akhisar İcra Hukuk Mahkemesinin 19/12/2019 tarihli 2019/374 Esas 2019/441 Karar sayılı kararı ile, Bülent İpek'in usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 27/05/2019 tarihi olarak tespitine, süresinde yapılan borca itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği tartışmasızdır....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğini, 30/10/2018 tarihinde icra dosyasından haberdar olunduğunu, müvekkilinin borcu bulunmadığını, müvekkilinin taşınmazı üzerindeki haczin haczedilmezlik kuralı gereği kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda davanın süre yönünden reddine karar verildiği, karara karşı davacı borçlu vekilinin istinaf yoluna başvurduğu, dava dilekçesinde takipten 30.10.2018 tarihinde haberdar olunduğunun belirtildiği, dava tarihinin 08.04.2019 olduğu dikkate alındığında, usulsüz tebligat şikayetinin yasal 7 günlük süreden sonra yapıldığı, usulsüz tebligat şikayeti süresinde yapılmadığı için borca itirazın da süresinde olmadığı, haczedilmezlik şikayeti yönünden yapılan incelemede takip dosyasında davacı adına çıkartılan İİK 103....

Dairemizce yapılan değerlendirmede; davacı vekili tarafından icra dosyasından müvekkiline yapılmış bir tebligat bulunmamasına rağmen malları üzerine haciz konulduğundan bahisle hacizlerin kaldırılması istemi ile eldeki davanın açıldığı, icra dosyası incelendiğinde Davacı T1'na gönderilen ödeme emirlerinin taşındığından bahisle iade döndüğü, alacaklı vekilinin 08/11/2022 tarihli talebi üzerine davacının malları üzerine haciz konulduğu anlaşılmıştır. Davanın usulsüz tebligat olarak nitelendirilebilmesi için usulsüz de olsa davacıya bir tebligatın yapılmış olması gerekir....

Birleşen dosya davacısı vekili tarafından istinaf başvuru dilekçesinde; asıl borçlu açısından zamanaşımı yönünden şikayetin kabulü ile bu durumda 89 borçlusunun da etkileneceğinin açık olduğunu, şikayetçiye yapılan tebligatların usulsüz olduğunu beyanla usulsüz tebligat şikayetinin reddi yönünde verilen kararın kaldırılması istenmiştir. C....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili firma arasında yapılan ticari ilişki neticesinde, müvekkilinin bedel olarak aldığı çekin karşılıksız çıkmış olup, bunun üzerine icra takibi başlatıldığını, davacı firmanın borca itiraz etmesine ve itiraz edilen icra dosyasında vekaletnameleri bulunmasına rağmen, tebligatın taraflarına değil asile yani müvekkili firmaya yapıldığını, tensip zaptı ve duruşma zaptının vekile değil asile gönderilmesinin usulsüz olduğunu, taraflarına tebligat gönderilmeden taraf teşkilinin sağlanması ve cevap dilekçesi için sürenin işletilmesinin hukuka açıkça aykırı olduğunu, davacıya yapılan tebligatın usulsüz olduğunu kabul etmediklerini, öncelikle vekile değil asile yapılan tebligatın usulsüz olması sebebiyle, cevap dilekçesinin kabulüne, davacının itirazının yasal süreler geçtikten sonra yapılması sebebiyle davanın reddine, Sakarya 3....

    İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dayanak senetteki imzanın borçluya ait olduğuna ilişkin ispat yükünün alacaklının üzerinde olduğunu, müvekkilinin imza örnekleri alınmadan imza incelemesi yapılmasının kanuna aykırı olduğunu, usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verildiğini ancak usulsüz tebligata dayanılarak yapılan işlemlerin iptaline karar verilmediğini, bunun da kanuna aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayetine, hacizlerin kaldırılması talebine ve imza itirazına ilişkindir. Hatay İcra Müdürlüğünün 2019/28503 E sayılı dosyası incelendiğinde; Davalı alacaklı (lehtar) tarafından 55.000,00 TL bedelli bir adet bonoya dayanılarak bonoyu düzenleyen davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı görülmüştür....

    İade" şerhi ile 19/09/2019 tarihinde bila tebliğ iade edildiği, alacaklı vekilinin talebi üzerine borçlu şirketin aynı adresine Tebligat Kanunu madde 35'e göre tebligat çıkarıldığı ve çıkarılan ödeme emri tebligatının 28/09/2019 tarihinde Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine göre borçlu şirkete tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Somut olayda dava birden fazla talepten oluşmaktadır. Bu nedenle her bir talep ayrı başlık altında değerlendirilecektir. Davacının usulsüz tebligat nedeniyle şikayete ilişkin talebi bakımından; Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Tebligat adresinin borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı olması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde bu adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir....

    Somut olayda, davacı hakkında başlatılan icra takibinde, ödeme emri Tebligat Kanunu'nun 21/1 maddesi gereğince 29/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı vekili icra müdürlüğüne verdiği 12/02/2020 tarihli borca itiraz dilekçesinde ve dava dilekçesinde, ödeme emrinin tebellüğ tarihini 06/02/2020 olarak bildirmiş ve Çaylı Mahalle Muhtarınca düzenlenen ödeme emrinin 06/02/2020 tarihinde davacıya teslim edildiğini belirten tutanağı dosyaya sunmuştur. Bu halde, davacının takip dosyasından 06/02/2020 tarihinde haberdar olduğu ve İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca şikayetin yasal süre geçtikten sonra 17/02/2020 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından, usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımından reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacıya ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih dikkate alındığında, borca itiraz dilekçesinin yasal süresinde verilmediği anlaşıldığından, icra müdürlüğünün şikayete konu 14/02/2020 tarihli kararında usul ve yasaya aykırılık yoktur....

    üzerinden 10 yıl geçmekle beraber yenileme zamanaşımına uğradığını, dava konusu takip dosyası da 10 yıldan daha uzun süre önce açıldığını, yenilemenin 2021 yılında yapıldığını, dolayısıyla takip yenileme zamanaşımına uğradığını, ancak ilk derece mahkemesince bu husus değerlendirilmeden eksik ve hatalı hüküm kurulduğunu, İlk derece mahkemesi tarafından müvekkilinin "tebliğ üzerine takibe de itiraz etmediği" gerekçesiyle davanın reddine karar verdiğini, ancak zamanda dava dilekçesinde de arz edilmiş olduğu üzere, takip dosyası usulsüz tebligat ile kesinleştirildiğini, usulsüz tebligat şikayeti belli bir zamana bağlı olmadığını, Ankara 28....

    UYAP Entegrasyonu