olduğundan bahisle bila iade dönmesi üzerine Tk 10 mad gereği şikayetçi borçlunun yurt dışı adresi olan '' 51 Butts Fıeld Haılsham East Sussex Bn27 2Bz 9985 İngiltere '' adresi nedeni ile TK 25/a mad gereği şikayetçi borçlu Türk vatandaşı olduğundan konsolosluk aracılığıyla yurt dışı tebligatı yapılması gerekirken buna da uyulmaması nedeni ile şikayetçi borçlunun bu nedenle de usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile TK 32 mad gereği öğrenme tarihinin 03/11/2020 olarak düzeltilmesine , şikayetçi borçlu hakkında ki ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle öğrenme tarihinin TK 32 mad gereği 03/11/2020 olarak düzeltilmesine karar verildiği ve bu nedenle takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılması gerektiği anlaşılmakla şikayetçi borçlunun takibin kesinleştiğinden bahisle icra müdürlüğünce taşınmazlarına konulan hacizlerin kaldırılmasına ancak takibin niteliği gereği borca itirazın icra müdürlüğüne yapılması gerekir iken mahkememize yapılması yersiz olduğundan İİK 62- 66 maddelerinin...
usulsüz tebligatı tesadüf eseri banka hesabına bloke konulmasından sonra 09.07.2021 tarihinde öğrendiğini, tebliğ tarihinin kanunen 09.07.2021 tarihi olup müvekkilinin bu tarihten itibaren 7 gün içinde itiraz etme hakkının bulunduğunu, bu nedenle süresi içerisinde hem yetkiye, hem de borca itiraz ettiklerini, icra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, takibin müvekkilinin ikamet yeri olan yetkili Tarsus İcra Dairesi'nde açılması gerektiğini, müvekkilinin böyle bir borcunun bulunmadığını, bu nedenlerle usulsüz tebligat nedeniyle icra dosyasının öğrenme tarihleri olan 09.07.2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, icra takibinin itiraz nedeniyle durdurulmasına, müvekkili üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir....
Davacının usulsüz tebliğ şikayetinin yasal süresi içerisinde şikayet konusu edilmediği dikkate alındığında ödeme emrinin tebliğ tarihinin 16/12/2019 tarihi olduğu, davacı borçlunun icra dosyasında takibe, borca ve ferilere itirazlarının 27/12/2019 tarihli olmakla İİK. 62 maddesi uyarınca 7 günlük yasal süresi içerisinde olmadığı dikkate alındığında icra müdürlüğünce itirazın süresinde olmadığından reddine dair kararı usul ve yasaya uygundur. Yine itiraz süresinde yapılmadığından davacının takibin durdurulmasına yönelik talebi yerinde olmadığı gibi takibin kesinleşmesinden sonra uygulanan maaş haczinin kaldırılmasına yönelik talebi de yerinde değildir. Bu nedenle davacının bu yöndeki şikayeti ve taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekir....
Haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, müvekkilinin kapısına haber kağıdı yapıştırılmadığını, tebligatın kime yapıldığının belli olmadığını, Tebligat Kanunu Madde 21/ 1 ve 21/ 2 çerçevesinde de açıkça usulsüz bir tebligat olduğunu, 89/2'ye ilişkin tebligatın 11.11.2019 tarihinde aynı konutta ikamet eden demek suretiyle isim belirtmeden tebliğ edildiğini, tebligatın usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, müvekkilinin alacaklı T3 tanımadığını ve alacaklıya borcu da bulunmadığını, müvekkili T1'nin kimlik bilgileri ve numarası usulsüz bir şekilde ele geçirilerek kendisine haciz ihbarnamesi yollandığını, borçlu gösterilmek suretiyle araçlarına ve banka hesaplarına haciz işlemi yapıldığını, tebliğ memuru tarafından gerekli araştırma yapılmadan söz konusu tebligatın muhatabın adresinde ismi belirtilmeyen bir şahsa bırakıldığını ve komşusuna haber verilmek suretiyle denilerek usulsüz bir şekilde haciz ihbarnamelerinin tebliğ edildiğini, usulsüz tebligat nedeniyle İİK Madde 89/1 ve 89/2 haciz...
İstinafa konu kararın usulsüz tebligat şikayetine dair olduğu, davacı beyanında maaş haczinin 89 haciz ihbarnamesi ile yapılmasının usulüne uygun olmadığını, tebliğlerin taşeron firma işçilerine yapıldığını, davacının iş bu durumdan ancak 13\11\2019 tarihinde şirkete ait bir aracın satışının istenmesi üzerine haberdar olduğunu, banka hesaplarına da usulsüz tebliğ edilen 89 haciz ihbarnameleri ile haciz konulduğunu, hacizlerin iptalini talep etmiş, ilk derece mahkemesince ödeme emrinin ve tebligat parçalarının usulüne uygun olarak gönderildiği, maaş haczine ilişkin tebligat parçası ile İİK 89 haciz ihbarnamelerinin ayrı olarak gönderildiği, yapılan işlemlerin usulüne uygun olduğu nedenle şikayetin reddine karar verilmiş ise de, mahkememizce dosya üzerinden yapılan incelemede kararın eksik ve hatalı olduğu, İİK'nun 89....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ; Mahkemece, ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiasının “şikayet” niteliğinde olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılmasının zorunlu olduğu, (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 E., 1991/344 K.) borçluya İİK. 54 maddesi uyarınca muhtıra ve ödeme emrinin 12/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 14/07/2019 tarihinde açıldığından usulsüz tebliğ şikayetinin süresinde olmadığı, imzaya ve borca itirazın davacı vekili tarafından 14/07/2019 tarihinde gerçekleştirildiği ve davacı tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti yerinde görülmediğinden, ödeme emri tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde itiraz edilmediğinden borca ve imzaya itirazların süre aşımı nedeniyle reddine karar vermiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilmezse tebliğ tarihinde yurt dışında olduğunu ve takipten 26.05.2016 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek gecikmiş itirazının kabulünü ile borca ve imzaya itirazının kabulunü istediği, mahkemece istemin, hem usulsüz tebligat şikayeti hem de gecikmiş itiraz olarak nitelendirilmesi ile tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, gecikmiş itirazın ise kabulü ile ödeme emrinin 26.05.2016...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından davacılar hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu, davacılar tarafından takibin iptali talebi ile şikayette ve borca itirazda bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiği davacılar vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davacılar vekili tarafından dava dilekçesinde ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş ise de usulsüzlük iddiası dışında sebep belirtilmediği anlaşılmıştır. İncelenen tebligatlarda şekli olarak usulsüzlük bulunmadığından ve başkaca sebebe dayanılmadığından mahkemenin usulsüz tebligat şikayetinin reddine ilişkin kararı yerinde olduğundan bu yöndeki istinaf talebi yerinde değildir. Usulsüz tebligat şikayeti yerinde olmadığından borca itirazın süreden reddine karar verilmesinde de usul ve yasaya aykırılık saptanmamıştır....
dahi belli olmayan borç muhtırasına ilişkin usulsüz bir tebligattan haberdar olduğunun kabul edilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını, vekalet ücreti ve yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesini, usulsüz tebligat nedeni ile icra dosyası kesinleşmeden yapılan tüm icrai işlerin iptali ile hacizlerin fekkini, haksız olan alacaklı-davalının aleyhine asıl alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ve alacağın %10'u oranında para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2020/1091 sayılı dosyası ile infazı istenilmiş, 05.02.2020 tarihinde ilamsız icra takibine başlanmış, borçluya ödeme emri 25/02/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu 28/02/2020 tarihinde borca itiraz etmiş, itiraz dilekçesi alacaklı vekiline 02/03/2020 tarihinde alacaklı vekiline e-tebligat yoluyla tebliğ edilmiş, alacaklı vekili 06/03/2020 tarihinde arabulucuya müracaat etmiş, 19/03/2020 tarihinde tarafların anlaşamadıklarına dair tutanak düzenlenmiş, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesine 07.07.2020 tarihinde açılan dava ile itirazın iptaline karar verilmesi istenilmiş, 03.07.2020 tarihinde açılan dava ile ihtiyati hacizlerin kaldırılması istenmiş, mahkemece davanın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiştir....