Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tespiti ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 24.02.2021 olarak düzeltilmesine, ödeme emrindeki borca ve ferilerine itirazlarının kabulü ile süresinde yapılan itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

ya gittiğini, tebliğ tarihinde ikametgahında bulunmadığını, takipten 09.07.2021 tarihinde haberdar olduğunu, TK 21/1. maddeye ve yönetmeliğin 30. maddesine uygun tebligat yapılmadığını belirterek kararın kaldırılması talep edilmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, davacı tarafın ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği icra takibinden 09.07.2021 tarihinde haberdar olduklarından bahisle tebliğ tarihinin düzeltilmesi için şikayette bulunulduğu, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde adresin o an kapalı olması nedeniyle komşusu...'...

    Anılan madde hükmü gereğince talebi karşılayacak şekilde hüküm tesis edilmemesi, Anayasanın 141. maddesi ile HMK'nın anılan buyurucu nitelikteki maddesine aykırı bir durum oluşturur. Anılan husus kamu düzenine ilişkin olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiştir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şekli ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma ve hukuki dinlenilme hakkının ihlalidir. Somut olayda, dava dilekçesinde usulsüz tebligat şikayetine ilişkin bir iddia bulunmamasına rağmen davanın usulsüz tebligat şikayeti ve meskeniyet iddiası olarak eksik ve yanlış nitelendirilerek gerekçe oluşturulduğu ve hükmün buna göre tesis edildiği görülmektedir. Bunun yanında, mahkemece meskeniyet iddiasına ilişkin olarak, davanın 13/09/2019 tarihinde açılması karşısında haczin 14/09/2019 tarihinde öğrenilmesinden sonra 7 günlük süre içinde şikayette bulunulmadığı yönündeki gerekçesinde de isabet bulunmamaktadır....

    İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/388 E. sayılı dosyasıyla öncelikle takibin iptali, takip iptal edilmeyecek ise usulüne uygun tebliğ edilmeyen ödeme emrinin iptali talepli dava açıldığını, verilen karar ile usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile daha önce konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verildiğini, borçlu vekili sıfatıyla dosyadaki hacizlerin kaldırılması yönündeki taleplerinin icra müdürlüğü tarafından sunulan dilekçenin borca itiraz içermediği gerekçesiyle reddedildiğini, talepleri uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmemesinin hatalı olduğunu belirterek şikayetinin kabulüne, 12.01.2022 tarihli icra müdürlüğü işleminin kaldırılmasına, takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne ve diğer talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

      in 02.04.2012 tarihinde usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca itirazlarını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetçiye yapılan tebligatın usulsüz olduğu tespit edildikten sonra, icra dosyasında şikayetçinin süresinde borca itiraz etmiş olması sebebi ile usulsüz tebligat şikayetini ileri sürmekte hukuki yararı olmadığından davanın reddine karar verildiği görülmektedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

        Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın hatalı olduğunu, tebligat parçası incelendiğinde, tebligat zarfı üzerinde TK 21/2 maddesine göre tebligat yapılmasına ilişkin ibarenin bulunduğunu, TK 21/2'ye uygun olarak tebliğ işleminin gerçekleştirildiğini, usulüne uygun tebligat karşısında davacının takibe süresi içerisinde itiraz etmediğini ve takibin kesinleştiğini, bu itibarla davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafça her ne kadar ödeme emrinin iptali, yetki itirazı, imza itirazı ve borca itiraz edilmiş ise de bu itirazlar yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece bu yönde hüküm kurulmadığını ve davacı tarafça yasal süresinde takibe itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiğini beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir....

        Davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Davacı tarafça, ödeme emri tebliğinin usulsüz olması sebebiyle ödeme emri tebliğinin iptali ile ödeme emri tebliğ tarihinin 19/10/2020 olduğunun tespitine, takibin usule aykırı olarak kesinleştirilmesi sebebiyle haksız hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi talep edilmiştir. Her ne kadar dava dilekçesinde borca itirazlardan bahsedilmiş ise de, borca itiraza dayalı bir talep (itirazın kabulü, takibin iptali ya da takibin durdurulması gibi) söz konusu değildir. Taraflarca, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğuna ve ödeme emri tebliğ tarihinin 19/10/2020 tarihi olduğuna dair karara karşı istinaf kanun yoluna başvuru yapılmamış olduğundan, kararın bu kısmı kesinleşmiştir. Buna göre ödeme emri tebliğ tarihi 19/10/2020 tarihi olup, davacı borçlu tarafından icra dosyasına aynı gün itiraz dilekçesi sunulmuştur. Bu haliyle davacı yönünden icra takibi kesinleşmemiştir....

        Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ve hacizlerin kaldırılması talebinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

          yediemin sıfatıyla imzası bulunan kişinin sigortalı personeli olmadığını, usulüne uygun tebligat yapılmadan takibin kesinleştirilerek haciz işlemleri yapıldığını belirterek ödeme emri tebliğ tarihinin 10.09.2020 olarak düzeltilmesine, icra dosyasındaki itirazlarımızın kabulü ile hacizlerin kaldırılması talebinin reddine ilişkin icra dairesi işleminin iptaline ve dosyadaki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu