Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairemizce yapılan değerlendirmede; davacı vekili tarafından icra dosyasından müvekkiline yapılmış bir tebligat bulunmamasına rağmen malları üzerine haciz konulduğundan bahisle hacizlerin kaldırılması istemi ile eldeki davanın açıldığı, icra dosyası incelendiğinde Davacı T1'na gönderilen ödeme emirlerinin taşındığından bahisle iade döndüğü, alacaklı vekilinin 08/11/2022 tarihli talebi üzerine davacının malları üzerine haciz konulduğu anlaşılmıştır. Davanın usulsüz tebligat olarak nitelendirilebilmesi için usulsüz de olsa davacıya bir tebligatın yapılmış olması gerekir....

tebligat bu adrese yapılır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamı itibari ile; davalı borçlunun 89/1- 2- 3 haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini bildirerek hacizlerin kaldırılması talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince şikayetin kabulü ile, davacı borçluya 89/2 ihbarnamesi tebliği tarihinin ıttıla tarihi olan 22.02.2021 olarak düzeltilmesine karar verildiği, kararın davalı alacaklı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır. İcra dosyası incelendiğinde davacı borçluya çıkarılan 89/2 haciz ihbarnamesinin muhatabın tanınmadığı şerhiyle 07.02.2016 tarihinde iade edildiği, davacı borçluya TK'nın 21/2. maddesi uyarınca 89/2 haciz ihbarnamesi çıkarıldığı, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilerek, bu adrese T.K.'...

    Bu nedenle borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 27/07/2020 tarihi olarak düzeltilerek 27/07/2020 tarihinde yapılmış olan itiraz doğrultusunda icra takibinin durdurulmasına karar vermek gerekmiş ve davacının davasının kabulüne yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. " şeklindeki gerekçelerle 1- Davacının şikayetinin KABULÜNE 2- Borçka İcra Müdürlüğünün 2020/127 Esas sayılı dosyasında, davacı- icra dosyası borçlusuna ödeme emrinin tebligatının usulsüz olduğunun tespiti ile davacının ödeme emrine 27/07/2020 tarihinde muttali olduğunun tespitine karar verilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Talep; İİK’nun 16. ve 7201 sayılı Tebligat Kanununun 32. maddesinden kaynaklanan usulsüz tebligat şikayetidir. Takip dosyasının incelenmesinde; davacı borçlu hakkında genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığı, davacı borçluya ödeme emrinin 31/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. 11.01.2011 tarihinde 6099 Sayılı Kanun'un 3. maddesiyle 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesine eklenen 2.fıkraya göre; "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır''....

    Bu durumda, mahkemece, Şikayetin Tebligat Kanunu'nun 17. maddesine aykırılık nedeni ile kabulü gerekirken, reddinin usulsüz olduğu HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince kaldırılması şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin davacının beyanının dosya kapsamından aksi anlaşılamamış olmakla davacının 05/12/2021 tarihinin ıttıla tarihi olarak kabulü ile tebliğ edilmiş sayılmasına, sair taleplerin ( takibin durdurulmasına yönelik ) icra müdürlüğünce değerlendirilmesine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar,davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Hükmün davalı ...'ya TK.'nun 21.maddesine göre tebliğ edilmiş ise de, muhatabın nerde olduğu belirtilmediği gibi haber verilen komşu ismi de olmadığından yapılan tebligat usulsüz olduğundan adı geçen davalıya hükmün usulüne uygun tebliğ edilerek tebliğ belgesinin dosya içine konulması ve ondan sonra gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK 157/1, 52, 53 maddeleri gereği mahkumiyet Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, hüküm tebliğinin usulsüz olması nedeniyle temyiz hakkını kullanamadığından bahisle farklı tarihlerde verdiği dilekçeler ile eski hale getirme talebiyle birlikte temyiz başvurusunda bulunduğundan, 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK'un 311. maddesi hükmüne göre eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz isteminde bulunulmuş olması halinde bu talebi inceleme merciinin Yargıtay'ın ilgili dairesi olması karşısında, mahkemenin sanık hakkında temyiz talebinin reddine ilişkin verdiği 20/11/2014 tarihli ek kararı, hukuki değerden yoksun bulunduğu kabul edilip bu karar kaldırılmak suretiyle yapılan incelemede, Sanığın Ayvalık 2....

        Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Her ne kadar mahkemece davalının temyiz talebi hakkında, 19/08/2011 tarih ve 2007/215 E – 2011/274 K sayılı ek karar ile muhtırada belirtilen süre içinde yine muhtırada belirtilen temyiz harçlarının yatırılmadığı gerekçesiyle, "Davalının mahkeme kararını temyiz etmemiş sayılmasına.." karar verilmiş ise de muhtıranın müzekkere şeklinde yazılmadığı, tebligat zarfı üzerine şerh şeklinde yazılarak tebliğ edildiği, bu şekilde muhtıra gönderilmesinin (tebliğinin) usulsüz olduğu, usulsüz bu muhtıraya dayanarak davalı vekilinin temyiz talebi hakkında yazılı şekilde ek karar verilmesinin hatalı olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz talebi hakkında mahkemece verilen 19/08/2011 tarih ve 2007/215 E – 2011/274 K...

          Mahkemece;"Davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine, davacının takibin iptali talebinin reddine, davacının haczedilmezlik şikayetinin süre nedeniyle reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....

          UYAP Entegrasyonu