DAVA KONUSU : ŞİKAYET (İCRA MEMUR MUAMELESİ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin kefil olduğu dosyada müvekkil adına kayıtlı 34 XX 403 plakalı araç üzerine 19/02/2018 tarihinde yine müvekkil adına kayıtlı bulunan Adıyaman Çelikhan Kalecik Mah. 266 Parselde kayıtlı taşınmaz üzerine 25/09/2017 tarihinde haciz şerhi işlendiğini, hacizlerin düştüğünü, satış talebi, satış avansı bulunmadığını, hacizlerin kaldırılması talebinin icra müdürlüğünce 19/01/2020 tarihinde reddine karar verildiğini, dosyadaki avansın hacizden 10 yıl öncesi farklı bir araç için yatırıldığını ve sonrasında iade alındığını, fek talep edilen hacze ilişkin avans olmadığı gibi satış talebi de bulunmadığından ve alacaklı vekilinin satıştan vazgeçme talebi de dosyada olduğundan davanın kabulüne, müdürlük kararının kaldırılmasına ve hacizlerin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Varlık Yönetim A.Ş. tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından iki adet çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus takipte, borçlu şirketin icra mahkemesine başvurusunda usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itirazda bulunduğu, ilk derece mahkemesince imza itirazına ilişkin rapor alınarak itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği; alacaklının istinaf talebi üzerine ... Adliye Mahkemesince, ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, buna göre itirazın süresinde olmadığı ancak bu hususun istinaf sebebi yapılmadığı gerekçesi ile HMK’nın 353/...-b-.... maddesi uyarınca istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği görülmektedir....
İcra müdürlüğünce yürürlüğe giren bu hükümlere göre yapılacak işlem ve alınacak kararlara karşı şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurulabilir.Somut olayda 06.06.2014 tarihinde haczin konulduğu, borçlu vekilinin 09.07.2014 tarihinde 5393 sayılı Kanun'un 15/son maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, 6552 sayılı Kanun ile getirilen değişikliklerin 11.09.2014 tarihinde yürürlüğe girdiği, borçlu vekilinin yeni yasal düzenlemeler dikkate alınarak şikayeti inceleyen icra mahkemesinden hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece bu talebin kabul edilerek borçlu belediyenin banka hesaplarına konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir.Borçlunun yukarıda belirtildiği üzere önce icra müdürlüğüne başvurup, 6552 sayılı Kanunla getirilen hükümler uyarınca hacizlerin kaldırılmasını talep etmeden doğrudan icra mahkemesine başvurusu usulsüz olup, mahkemenin bu gerekçe ile haczin kaldırılması kararında isabet bulunmamaktadır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayeti, haczin kaldırılması isteminin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayet ve haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Somut olayda, davacıya İİK'nın 355. maddesi uyarınca gönderilen maaş haciz müzekkerelerinin usulsüz tebliğ edildiği iddia edilmiş, gerek hacze itiraz dilekçesinde, gerekse dava dilekçesinde, maaş haciz yazısının 27/01/2020 tarihinde öğrenildiği belirtilmiş olup, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca davacının usulsüz tebliğ işlemini öğrendiği tarih dikkate alındığında, şikayetin yasal süre geçtikten sonra 24/02/2020 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından, usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımından reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacının bu konuda icra müdürlüğüne yaptığı başvurunun reddine karar verilmesi ve bu kararın tebliğ tarihi somut uyuşmazlıkta sonuca etkili değildir....
emsal olarak aynı olaya uygulanabilir şekilde kesinleştiğini, tebligattaki şerhin doğru olmadığını, tebligatı yapan posta görevlisinin bu şerh konusu beyanları uydurduğunun Fethiye İcra Hakimliğinin 2017/220 Esas sayılı hükmü ile ortaya çıktığını, tebligat şerhinde adı geçen Ferdi Kömürcü'nün tebligat memurunun şerhinin doğru olmadığını beyan ettiğini, davalının tebligat yapılmadan önce, tebligat gönderdikleri adresteki işyerini 20/03/2015 tarihinde Karaköse Ltd....
Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; belediyeye ait bir çok taşınmaz olduğunu ve değerli olduğunu, fazla miktarda uygulanan hacizlerin kaldırılması gerektiğini, hacizlerin harçsız olarak kaldırılması şikayeti yönünden verilen kararın da usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiş, kararın kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafça istinafa karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır. GEREKÇE: Uyuşmazlık, borçlu belediye tarafından bildirilen taşınmazlar dışındaki taşınmazlara haciz işlemi uygulanıp uygulanamayacağı, hacizlerin taşkın haciz olup olmadığı ve alacaklının muvafakati üzerine bu taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılması aşamasında tahsil harcı alınıp alınmayacağı hususlarında toplanmaktadır....
Sayılı ilamı ile de sabit olduğu, ilgili ilamda " davacı tarafın dava dilekçesinde belirtilen mükerrerlik iddiasına ve hacizlerin fekki taleplerine yönelik olarak ilk derece mahkemesince hiçbir değerlendirme yapılmadığı " dikkate alınarak davacının mükerrer takip şikayeti ile haczin fekki taleplerinin de süresinden sonra açılması nedeni ile reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davacının usulsüz tebligat şikayetinin esastan reddine, ödeme emrine eklerin eklenilmediği şikayetinin süre nedeniyle reddine, Davacının mükerrer takip şikayeti ile haczin fekki taleplerinin reddine" karar verildiği görülmüştür....
verildiğini beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın aleyhe kısımlarının kaldırılması ile usulsüz tebligatların iptaline, müvekkilinin borçlu sıfatının ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Maddesi, usulsüz tebligat şikayeti yönünden İİK'nın 365/son maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....
GEREKÇE; Uyuşmazlık, tebligatın usulsüzlüğü şikayeti, imza itirazı, ödeme emrinin iptali ve hacizlerin kaldırılması talebine ilişkindir. Mersin 5.İcra Müdürlüğünün 2019/11842 esas sayılı dosyası incelendiğinde, her biri 50.000,00 TL miktarlı 5 adet bonoya dayalı yapılan takipte örnek 10 ödeme emrinin davacı şirkete 23/10/2019 tarihinde "Tebligat Kanununun 35. Maddesine göre tebliğ edildi" açıklamasıyla tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Davanın, 07/11/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre; "Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve yeni adres tebliğ memurunca da tespit edilemediği takdirde tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi, tebliğ tarihi sayılır....