WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın hatalı olduğunu, tebligat parçası incelendiğinde, tebligat zarfı üzerinde TK 21/2 maddesine göre tebligat yapılmasına ilişkin ibarenin bulunduğunu, TK 21/2'ye uygun olarak tebliğ işleminin gerçekleştirildiğini, usulüne uygun tebligat karşısında davacının takibe süresi içerisinde itiraz etmediğini ve takibin kesinleştiğini, bu itibarla davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafça her ne kadar ödeme emrinin iptali, yetki itirazı, imza itirazı ve borca itiraz edilmiş ise de bu itirazlar yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece bu yönde hüküm kurulmadığını ve davacı tarafça yasal süresinde takibe itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiğini beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir....

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ve hacizlerin kaldırılması talebinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    yediemin sıfatıyla imzası bulunan kişinin sigortalı personeli olmadığını, usulüne uygun tebligat yapılmadan takibin kesinleştirilerek haciz işlemleri yapıldığını belirterek ödeme emri tebliğ tarihinin 10.09.2020 olarak düzeltilmesine, icra dosyasındaki itirazlarımızın kabulü ile hacizlerin kaldırılması talebinin reddine ilişkin icra dairesi işleminin iptaline ve dosyadaki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      DAVA Borçlu vekili dilekçesinde; ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, borçlunun kapısına herhangi bir haber kağıdının yapıştırılmadığını, mahallesinde ... isimli bir şahsın bulunmadığını, yetkiye itiraz ettiklerini, bononun zamanaşımına uğradığını, alacaklıya herhangi bir borçlarının olmadığını ileri sürerek öğrenme tarihinin 01.10.2019 olarak düzeltilmesine, zamanaşımı nedeni ile takibin iptaline, İcra Müdürlüğünün yetkisizliğine, borca itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; itiraz ve davanın reddini, %40'tan aşağı olmamak üzere de icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. III....

        Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borca ve yetkiye itiraz edilmesi üzerine söz konusu takip dosyasının yetkili Develi İcra Müdürlüğü'ne gönderildiğini, icra müdürlüğü tarafından düzenlenen ödeme emrinin davacı/borçluya 17/01/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, vekile tebliğin zorunluluğunun bulunması halinde dahi asile yapılan tebligatın usulsüz kılınmasının mümkün olmadığını, Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu, asile yapılan tebligat tarihi ile vekilin öğrendiğini iddia ettiği tarih arasında 10 ay olup, davacı vekilinin yetki itirazında bulunduktan sonra hiçbir şekilde dosyayı takip etmediğini, ödeme emrinin borçlu asile 17.01.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, bu tarihten sonra 22.10.2020 tarihine kadar ne borçlu asilden ne de vekilinden herhangi bir borca itiraz talebi gelmediğini, borçlu asile usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen bu kadar uzun süre avukatına bilgi vermemiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ayrıca avukatın da tebligat yapılan...

        in 02.04.2012 tarihinde usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca itirazlarını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetçiye yapılan tebligatın usulsüz olduğu tespit edildikten sonra, icra dosyasında şikayetçinin süresinde borca itiraz etmiş olması sebebi ile usulsüz tebligat şikayetini ileri sürmekte hukuki yararı olmadığından davanın reddine karar verildiği görülmektedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

          edilmesini, taşkın hacze ilişkin taleplerinin kabulü ile borca yeter kısım dışındaki hacizlerin kaldırılmasını istemiştir....

          Davalı tarafından ihtiyati haciz kararına istinaden ilamsız takip başlatıldığı, davacıların itiraz ettiği, itiraz üzerine itirazın kaldırılması davası açıldığı, davanın reddedildiği, davacı borçlular tarafından konulan hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, icra müdürlüğünce talebin reddedildiği, borçluların bu ret kararına karşı şikayet yoluna başvurduğu, mahkemece şikayetin kabul edilmemesi üzerine borçlu davalıların istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....

          Borçlunun başvurusu tebligat usulsüzlüğü şikayeti kabul edilse dahi yasal yedi günlük süreden sonradır. O halde borçluya yapılan ödeme icra tebliğlerinin usulüne uygun olduğu ve yasal sürede itiraz edilmediği, gecikmiş itiraz olarak da maninin kalktığı tarihten itibaren üç gün içinde icra mahkemesine başvurmadığı..." gerekçesi ile süre aşımı nedeniyle "davanın reddine" karar verilmiştir....

          NO:88/13 ... ... adresinde Tebligat Kanununun 35.maddesine göre 08.02.2021 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme emrinin Tebligat Kanunu 35. Maddeye göre tebliğ edildiği tarihte ticaret sicil adresinin tebligat mazbatasında yazılı olan adres olmadığını, ticaret sicil kayıtlarındaki adresinin ... mah. ... Sok. No: 18/1 .../... olduğunu, T.K 35. Maddeye göre ödeme emrinin eski adrese yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tebligatın öncelikle müvekkilin yeni adresi olan ticaret sicil kayıtlarındaki ... mah. ... sok. No: 18/1 .../... adresine normal tebligat yapılması, şayet adreste yoksa bu defa Tebligat Kanunu 35. maddeye göre yapılması gerektiğini, tebliğ tarihinin müvekkilinin icra takibini öğrenme tarihi olan 19.02.2021 tarihi olarak düzeltilmesini, alacaklı tarafa bir borcunun bulunmadığını, süresinde ödeme emrine, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, hacizlerin kaldırılmasını, talep etmiştir. II....

            UYAP Entegrasyonu