Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HÜKÜM : Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar TEMYİZ : Suça sürüklenen çocuk müdafii Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazlarını içeren dilekçesinden kararı yalnızca suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı yönüyle temyiz ettiği, bu temyiz dilekçesinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik olduğu kabul edilerek itiraz mercii tarafından tetkik edildiği ve kararın kesinleştiği, suça sürüklenen çocuk müdafiinin katılan sıfatıyla sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında verilen beraat kararlarını temyiz etmediği anlaşılarak yapılan incelemede; Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 03.02.2009 gün 2009/13-12 sayılı kararı uyarınca, sanık hakkında verilen 5271 sayılı CMK'nin 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının,...

    "İçtihat Metni"Irza geçme ve kaçırma suçlarından suça sürüklenen çocuk ...'nin yapılan yargılaması sonunda; çocuğun basit cinsel istismarı ve reşit olmayan mağduru rızasıyla kaçırıp alıkoyma suçlarından mahkûmiyetine dair Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 09.10.2009 gün ve 2009/259 Esas, 2009/287 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Çocuğun basit cinsel istismarı suçunda lehe kanunun tespiti sırasında 5237 sayılı TCK.nın 103/6. maddesinin uygulanma olasılığı nazara alınarak, mağdurun suçun sonucunda beden veya ruh sağlığında bozulma olup olmadığının usulen araştırılıp saptanması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme HÜKÜMLER : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1-Suça sürüklenen çocuk hakkındaki mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz isteminin incelenmesinde; Suç tarihinde 15-18 arası yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35. maddesine aykırı şekilde sosyal inceleme yaptırılmadan ve yaptırılmama gerekçesi de tartışılmadan hüküm kurulduğu anlaşılmış ise de, temyiz incelemesinden sonra kanun yararına bozma yasa yoluna başvurulması mümkün görülmüştür. 14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000 TL'ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen adli...

        Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin sanığın uyuduğuna, bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerektiğine, kaçak olarak yolcu taşımacılığı yaptığına; sanık müdafinin ise sanığın uluslar arası yolcu taşıma belgesi olduğuna, kazanın meydana geldiği yolun otoyol olup, aydınlatması bulunmadığına ve sanığın hız sınırını aşmadığına, uykusuz ve yorgun olmadığına, sanığın asli kusurlu olmadığına, bilirkişi raporlarının sanığa tebliğ edilmediğine, eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 30.11.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, Uluslar arası sözleşme gereği davalının belli bir tarifeye göre yol, hava seyrüsefer ve terminal ücretleri ödemesi gerektiği, yapılan incelemede davalının 2011 yılı ticari defterlerinin dava konusu faturalar ve ödemelerle sınırlı olmak üzere usulüne uygun tutulmadığı, 2010 yılı ticari defterlerinin dava konusu faturalar ve ödemelerle sınırlı olmak üzere usulüne uygun tutulduğu ve davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 1.490.675,28 Euro alacaklı olduğu, bu miktarın davalının iflası sebebiyle iflas tarihi itibariyle Euronun satış kuru değerinden hesaplanması gerektiği gerekçesiyle davalının 3.613.065,68 TL üzerinden asıl alacak ve işleyen faizlerinin tamamının hesaplanarak davanın bu miktar üzerinden kayıt ve kabulüne karar verilmiştir....

            D)Temyiz Kararı davalı taraf temyiz etmiştir. E) Gerekçe 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı uluslar arası sefer yapan araçta tır şoförü olarak çalıştırılmaktadır. Dairemizin yerleşik içtihatları uyarınca uluslararası tır şoförlerinin kendi mesailerini kendilerinin belirlediği, sıkı kurallara tabi uluslararası trafik mevzuatına uymak zorunda oldukları, bu tür çalışanların araç kullanma saat sınırlamasına tabi bulundukları ve dolayısıyla fazla çalışma yapmadıkları kabul edilmiştir. Kaldı ki davalı işveren aleyhine dava açan bazı işçilerle ilgili Bakırköy 6. İş Mahkemesinin 16.06.2009 tarih ve 2007/188 E.,2009/420 K.sayılı, 2007/189 E.,2009/421 K.sayılı kararları ile Bakırköy 11....

              avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin uluslar arası tır şoförü olarak çalıştığını, iş akdinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, yıllık izin ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalılar vekili, davacının davalılardan ... şirketinde hiç çalışmadığını, emekli olduğunu, hakettiği alacaklarının ödendiğini,alacakların zaman aşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir....

                Bu hak kullanılırken bireylerin hak ve özgürlüklerini ihlal edecek tutum ve davranışlardan kaçınılması hem ulusal hem de uluslar arası mevzuatlarda yer almaktadır....

                  Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili; davalı işyerinde 28.08.2002-24.06.2010 tarihleri arasında uluslar arası tır şoförü olarak çalıştığını, garanti asgari ücret ve 300,00-400,00 Euro sefer prim ücreti aldığını, Balkan ülkelerine ayda 3 sefer yaptığını, 2007 yılı itibari ile garanti ücretlerin ödenmediğini, davalı şirketin haksız olarak 1.700,00 Euro sefer primini kestiğini, çalışma süresi boyunca bayram ve genel tatil günleri çalışmasına karşılık bu ödemelerin yapılmadığını, iş sözleşmesinin emeklilik sebebi ile sona erdiğini iddia edere; kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin, ücret alacağı, genel tatil ve sefer primi alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir....

                    ya çalıştığını, davacının aşırı alkol alıp alkolün etkisi ile şirketi her yönden sıkıntıya düşürerek itibarının zedelediğini ve bu nedenlerle iş akdi haklı olarak feshedildiğinden kendisine herhangi bir tazminat ve hak ediş ödenmesinin mümkün olmadığını, hak ve alacaklarının zaman aşımına uğradığını, emekli olduktan sonra şirkette çalışmaya başlayan ve uluslar arası TIR şoförü olan davacının yerleşik içtihatlara göre fazla mesai ve bayram-genel tatil ücreti talep hakkı olamayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu