mevcut, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nün yazılarında da belirtildiği şekilde, Türk Vatandaşı anne-babaya bağlı olarak Türk Vatandaşlığına başvurmaları gerektiğini, sonuç olarak yurtdışında yaşayan ve on sekiz yaşını tamamladığı halde doğumuna ilişkin bildirimde bulunulmayan kişilerin aile kütüğüne tescili, Türk vatandaşı ana veya babadan dolayı Türk vatandaşlığını kazandıklarının Bakanlıkça yapılacak inceleme sonucunda tespiti halinde mümkün olduğundan ve Türk Vatandaşı olan ve kayıtları ölüm nedeni ile kapatılan bir dizi nüfus kaydında, ölüm iptali ve kayıt tashihi yaptırmak suretiyle, idari işlem yoluna başvurmadan, mahkeme kararı ile idare işlem yapmaya zorlanmak istendiğinden ve davacıların özetle, Türk Vatandaşı olan anne-babaları arasında, Tıbbi Rapora Dayalı Tespit Kararı aldıktan sonra tespit kararı ile birlikte dosya arasında mevcut, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün yazılarında da belirtildiği şekilde, Türk Vatandaşı anne-babaya bağlı olarak Türk Vatandaşlığına...
Öte yandan 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu‘nun 29.maddesine göre vatandaşlığın kaybından itibaren ilgililer yabancı muamelesine tabi tutulurlar ancak sosyal güvenliğe dair hakları saklı tutulur. Ne var ki saklı tutulan haklar yine Türk vatandaşı olunan döneme ilişkindir 3201 sayılı Kanun’un 1.maddesine göre talep tarihinde Türk vatandaşı olmayanlar borçlanamazlar. Bu kuralın istisnası 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu‘nun 29.maddesi olup izinle Türk vatandaşlığını kaybedenlere tanınan istisna bu kişilerin Türk vatandaşı oldukları döneme özgüdür. Dolayısıyla Türk vatandaşı olunmayan bir dönemin borçlanılması mümkün değildir....
mirasçılarının emekli maaşını çekememek, ikramiyesini alamamak gibi mirastan yararlanamayacağı konusunda sözlü talimatla uyarıldığını, Konya nüfus müdürlüğünce doğum tarihinde doğum yılı yazılıp, doğum ayı ve günü yazılmamış olanların yaşlarının hesaplanmasında doğduğu yılın temmuz ayının birinci günü hükmüne dayanılarak 01/07/1949 tarihi olan doğum tarihini, kendi iradeleri ile belirlediklerini, açıklanan nedenlerle Türkiye Cumhuriyeti nüfus kaydında geçen 01/07/1949 doğum tarihinin Norveç Vatandaşlığındaki bilgilerinde kayıtlı olan asıl doğum tarihi olan 12/12/1949 olarak tashihine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Sayılı ilamında; "Türkiye Cumhuriyeti ve Libya kayıtlarında farklılık olan ve her iki ülke vatandaşı olan Z... ile E... B...'in çifte vatandaşlığın kendilerine sağladığı hakları kullanabilmeleri farklı kayıtlar sebebi ile imkansız veya kısıtlanıyorsa bu yöndeki engellerin giderilmesi açısından dava açmakta hukuki yararları bulunduğu kabul edilerek mahkemece işin esasına girilip her iki ülke nüfus kayıtlarındaki kişilerin aynı kişi olup olmadıklarının araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz araştırma ile davanın usulden reddi doğru görülmemiştir."...
ileri sürerek, müvekkilinin, ölen eşi Canfidan Karabay’ın yurtdışında Türk Vatandaşı olarak ikamet ettiği ve çalıştığı süreleri borçlanabileceğinin tespiti ile aksine olan Kurum işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesi'nin 20.11.2006 tarih ve 11422-14965, 20.06.2006 tarih ve 2251-9376, 23.03.2006 tarih ve 2215-3162, 16.10.2006 tarih ve 10610-12898 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere 3201 sayılı Kanun bir borçlanma yasası olup, Kanunun 1.maddesine ve Uygulama Yönetmeliğinin 2.maddesine göre, Türk vatandaşlarının, Türk vatandaşı olarak yurtdışında geçen çalışmalarını borçlanabilmeleri öngörülmüştür....
SUÇ : Kasten öldürme HÜKÜM : Beraat TÜRK MİLLETİ ADINA Katılanlar Meryem ve Çerkez'in sanıklar Mehmet, Ökkeş ve Hanifi hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan verilen beraat hükümlerini temyize yetkileri bulunmadığından, katılanlar vekilinin bu suça yönelik temyiz talebinin CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmiş, temyiz incelemesi sanıklar Mehmet, Ökkeş ve Hanifi hakkında maktul ...’ı kasten öldürme suçundan kurulan beraat hükümleri ile sınırlı olarak yapılmıştır. Toplanan deliller, karar yerinde incelenip, sanıklar Mehmet, Ökkeş ve Hanifi hakkında maktul ...’ı kasten öldürme suçundan, elde edilen delillerin mahkumiyete yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanlar Meryem ve Çerkez vekilinin; sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, bozma üzerine verilen hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, 13/03/2019 gününde oy birliği ile karar verildi....
Hukuk Dairesi’nin 20.11.2006 tarih ve 11422-14965, 20.06.2006 tarih ve 2251-9376, 23.03.2006 tarih ve 2215-3162, 16.10.2006 tarih ve 10610-12898 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere 3201 sayılı Kanun bir borçlanma yasası olup, Kanunun 1.maddesine ve Uygulama Yönetmeliğinin 2.maddesine göre, Türk vatandaşlarının, Türk vatandaşı olarak yurtdışında geçen çalışmalarını borçlanabilmeleri öngörülmüştür....
Hukuk Dairesi’nin 20.11.2006 tarih ve 11422-14965, 20.06.2006 tarih ve 2251-9376, 23.03.2006 tarih ve 2215-3162, 16.10.2006 tarih ve 10610-12898 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere 3201 sayılı Kanun bir borçlanma yasası olup, Kanunun 1. maddesine ve Uygulama Yönetmeliğinin 2. maddesine göre, Türk vatandaşlarının, Türk vatandaşı olarak yurtdışında geçen çalışmalarını borçlanabilmeleri öngörülmüştür....
Anılan düzenleme ile Türk soylu yabancılar ile kurulan sosyal güvenlik ve çalışma ilişkisinin sınırları belirlenmiştir. Yasaya bakıldığında bu sınırın, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına tanınan ve yurtdışı hizmetleri nin sosyal güvenlikleri açısından değerlendirilmesini amaçlayan borçlanma hakkını içermediği, borçlanma kanunlarına da atıfta bulunmadığı açıktır. Kaldı ki; bir başka ülke vatandaşı iken, o ülkede geçen çalışmaların, davacı yönünden yabancı ülkede geçmiş hizmet olarak adlandırılmasına ve kabulüne imkan bulunmamaktadır. Anayasa ve 3201 sayılı Kanunun amaç ve ruhuna bakılmaksızın sadece borçlanma talebi sırasında Türk vatandaşı olmasının yeterli kabul edilmesi isabetsiz olup, 3201 sayılı Kanun uyannca tanınan borçlanma hakkından, yurtdışında Türkiye-Cumhuriyeti vatandaşı olarak çalışan ve borçlanma sırasında Türk vatandaşı olanlar yararlanabilirler. Göçmen olarak Türkiye'ye gelenler, yurtdışında çalıştıkları sürede Türk vatandaşı olmadıkları için borçia-namazlar....