Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SUÇ : Kasten öldürme HÜKÜM : Beraat TÜRK MİLLETİ ADINA Katılanlar Meryem ve Çerkez'in sanıklar Mehmet, Ökkeş ve Hanifi hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan verilen beraat hükümlerini temyize yetkileri bulunmadığından, katılanlar vekilinin bu suça yönelik temyiz talebinin CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmiş, temyiz incelemesi sanıklar Mehmet, Ökkeş ve Hanifi hakkında maktul ...’ı kasten öldürme suçundan kurulan beraat hükümleri ile sınırlı olarak yapılmıştır. Toplanan deliller, karar yerinde incelenip, sanıklar Mehmet, Ökkeş ve Hanifi hakkında maktul ...’ı kasten öldürme suçundan, elde edilen delillerin mahkumiyete yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanlar Meryem ve Çerkez vekilinin; sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, bozma üzerine verilen hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, 13/03/2019 gününde oy birliği ile karar verildi....

    Sayılı ilamında; "Türkiye Cumhuriyeti ve Libya kayıtlarında farklılık olan ve her iki ülke vatandaşı olan Z... ile E... B...'in çifte vatandaşlığın kendilerine sağladığı hakları kullanabilmeleri farklı kayıtlar sebebi ile imkansız veya kısıtlanıyorsa bu yöndeki engellerin giderilmesi açısından dava açmakta hukuki yararları bulunduğu kabul edilerek mahkemece işin esasına girilip her iki ülke nüfus kayıtlarındaki kişilerin aynı kişi olup olmadıklarının araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz araştırma ile davanın usulden reddi doğru görülmemiştir."...

    mirasçılarının emekli maaşını çekememek, ikramiyesini alamamak gibi mirastan yararlanamayacağı konusunda sözlü talimatla uyarıldığını, Konya nüfus müdürlüğünce doğum tarihinde doğum yılı yazılıp, doğum ayı ve günü yazılmamış olanların yaşlarının hesaplanmasında doğduğu yılın temmuz ayının birinci günü hükmüne dayanılarak 01/07/1949 tarihi olan doğum tarihini, kendi iradeleri ile belirlediklerini, açıklanan nedenlerle Türkiye Cumhuriyeti nüfus kaydında geçen 01/07/1949 doğum tarihinin Norveç Vatandaşlığındaki bilgilerinde kayıtlı olan asıl doğum tarihi olan 12/12/1949 olarak tashihine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Hukuk Dairesi’nin 20.11.2006 tarih ve 11422-14965, 20.06.2006 tarih ve 2251-9376, 23.03.2006 tarih ve 2215-3162, 16.10.2006 tarih ve 10610-12898 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere 3201 sayılı Kanun bir borçlanma yasası olup, Kanunun 1.maddesine ve Uygulama Yönetmeliğinin 2.maddesine göre, Türk vatandaşlarının, Türk vatandaşı olarak yurtdışında geçen çalışmalarını borçlanabilmeleri öngörülmüştür....

      Anılan düzenleme ile Türk soylu yabancılar ile kurulan sosyal güvenlik ve çalışma ilişkisinin sınırları belirlenmiştir. Yasaya bakıldığında bu sınırın, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına tanınan ve yurtdışı hizmetleri nin sosyal güvenlikleri açısından değerlendirilmesini amaçlayan borçlanma hakkını içermediği, borçlanma kanunlarına da atıfta bulunmadığı açıktır. Kaldı ki; bir başka ülke vatandaşı iken, o ülkede geçen çalışmaların, davacı yönünden yabancı ülkede geçmiş hizmet olarak adlandırılmasına ve kabulüne imkan bulunmamaktadır. Anayasa ve 3201 sayılı Kanunun amaç ve ruhuna bakılmaksızın sadece borçlanma talebi sırasında Türk vatandaşı olmasının yeterli kabul edilmesi isabetsiz olup, 3201 sayılı Kanun uyannca tanınan borçlanma hakkından, yurtdışında Türkiye-Cumhuriyeti vatandaşı olarak çalışan ve borçlanma sırasında Türk vatandaşı olanlar yararlanabilirler. Göçmen olarak Türkiye'ye gelenler, yurtdışında çalıştıkları sürede Türk vatandaşı olmadıkları için borçia-namazlar....

        Hukuk Dairesi’nin 20.11.2006 tarih ve 11422-14965, 20.06.2006 tarih ve 2251-9376, 23.03.2006 tarih ve 2215-3162, 16.10.2006 tarih ve 10610-12898 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere 3201 sayılı Kanun bir borçlanma yasası olup, Kanunun 1. maddesine ve Uygulama Yönetmeliğinin 2. maddesine göre, Türk vatandaşlarının, Türk vatandaşı olarak yurtdışında geçen çalışmalarını borçlanabilmeleri öngörülmüştür....

          Yukarıda yer alan hukuki açıklamalar ışığında, aylık bağlanması ve devamı için Türk vatandaşı olunmasının zorunlu olmadığı, 19.11.1955 doğumlu davacının 01.09.2000 tarihinde izinle Türk vatandaşlığından çıktığı ve 5901 sayılı “Türk Vatandaşlığı Kanunu”nun 28 inci maddesine göre bu maddede belirtilen istisnalar dışında Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam ettikleri, maddede bu Türk vatandaşı olmayan bu kişilerin yaşlılık aylığı almalarına engel bir hal bulunmadığı, borçlanılan süreler dikkate alınarak aylık bağlanması için talep tarihinde ve aylığın devamı süresince Türk vatandaşı olma şartı bulunmadığından aylık talep tarihinde Türk vatandaşı olmayan kişinin “yurda kesin dönmüş olması“ koşulunun “yurt dışı çalışma ilişkisinin ve bu bağlamda sosyal güvenlik kurumlarıyla sigortalı ilişkinin sona ermesi” olarak anlaşılması gerektiği, öte yandan “1962 Sosyal Güvenlik Eşit Muamele Sözleşmesi” olarak adlandırılacak olan "Vatandaşlarla Vatandaş Olmayan Kimselere Sosyal...

            Doğumla kazanılan vatandaşlık doğum anından itibaren hüküm ifade eder." hükmüne; "Soy bağı" başlıklı 7. maddesinde ise "Türkiye içinde veya dışında Türk vatandaşı ana veya babadan evlilik birliği içinde doğan çocuk Türk vatandaşıdır. Türk vatandaşı ana ve yabancı babadan evlilik birliği dışında doğan çocuk Türk vatandaşıdır....

              İSTEMİN_KONUSU : Davacının Suriye vatandaşı ... adlı kişiyle Suriye'de yapmış olduğu evliliğin Türkiye Cumhuriyeti nüfus kayıtlarına işlenmesine yönelik talebinin reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, ... İdare Mahkemesince Dairemizin bozma kararına uyularak dava konusu işlemin iptali yolunda verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir....

                Hukuk Dairesi’nin 20.11.2006 tarih ve 11422-14965, 20.06.2006 tarih ve 2251-9376, 23.03.2006 tarih ve 2215-3162, 16.10.2006 tarih ve 10610-12898 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere 3201 sayılı Kanun bir borçlanma yasası olup, Kanunun 1. maddesine ve Uygulama Yönetmeliğinin 2. maddesine göre, Türk vatandaşlarının, Türk vatandaşı olarak yurtdışında geçen çalışmalarını borçlanabilmeleri öngörülmüştür....

                  UYAP Entegrasyonu