Maddesi gereği itirazın İptali istemine ilişkindir. Antalya Genel İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası incelenmiş; alacaklının ..., borçlusunun ... A.Ş. olduğu, 5,25 TL asıl alacak, 210,00 TL asıl alacak, 210,00 TL asıl alacak, 210,00 TL asıl alacak, 3,01 TL İşlemiş faiz, 125,32 işlemiş faiz, 135,63 TL ve 141,42 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.040,63 TL alacağın tahsili talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlunun ... tarihinde takibe itirazı nedeniyle ... tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği ve İİK'nun 67/1 maddesi gereği yasal 1 yıllık süre içerisinde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır. Bankacı bilirkişi ... raporunda sonuç olarak; "........
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, tüketici kredisi niteliğindeki sözleşmeden kaynaklı alacak uyarınca başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/77 ESAS - 2021/207 KARAR DAVA KONUSU : Miras bırakan tarafından kullanılan tüketici kredisi nedeniyle ödenmeyen borcun tahsiline yönelik mirasçılar aleyhine başlatılan takibe vaki itirazın iptali KARAR : Bartın 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 2020/77 E - 2021/207 K sayılı dosyasından verilen 10/06/2021 tarihli karara karşı davacı vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan banka adına borçlu mütevvefa Sabri Kaçar ve mirasçıları aleyhine Bartın 3....
Yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasında dava şartlarından biridir. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği durumlarda mahkemece İİK.nın 50.maddesi gözetilerek öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir. İcra ve İflas Kanunu'nun "Yetki" başlıklı 50/1. maddesinde aynen "para veya teminat borcu için takip hususunda HMK'nın yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe selahiyetlidir" düzenlemesine yer verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalılar murisinin 10/09/2012 tarihli tüketici kredi sözleşmesi gereği kendisine verilen 40.000,00 TL'lik krediyi kullandığını, fakat geri ödeme planına uymadığını, davalıların mirası reddetmedikleri için borçtan sorumlu olduklarını, bu nedenle haklarında icra takibi başlatıldığını, ancak takibe haksız olarak itiraz etmeleri nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek davalıların takibe vaki itirazlarının iptaline alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre; B.K'nın 20. maddesindeki genel işlem şartı ve yürürlük kanuna göre uyarınca Mahkeme yetkili olmadığından yetki nedeniyle reddine, talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Manisa Tüketici mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı banka vekilince temyiz edilmiştir. Dava, iki adet genel kredi sözleşmesine istinaden davalıya kullandırılan kredi alacağının tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davaya Tüketici Mahkemesinde bakılabilmesi için davanın taraflarından birinin tüketici olması ve uyuşmazlığın 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un uygulanmasından doğması gerekmektedir. Somut olayda uyuşmazlık genel kredi sözleşmelerinden doğan kredi alacağının tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın istemine dair olup niteliği itibariyle 6762 Sayılı T.T.K.'nın 4. maddesinde bankacılık işlemi olarak sayılan ticari dava vasfındadır....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 17/06/2021 NUMARASI : 2020/6 ESAS - 2021/288 KARAR DAVA KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı aleyhine davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkilinden kredi kullandığını, borçlarını ödemediğini, borçlar ödenmeyince davalı hakkında Antalya 4. İcra Müdürlüğünün 2019/4982 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ancak davalının itirazı sonucu takibin durduğunu, bu nedenle davalının itirazının iptali ile, takibin devamına, davalının takibe haksız itirazı nedeniyle alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. CEVAP : Davalı, davaya cevap vermemiştir. YEREL MAHKEME KARARI: Antalya 4....
Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Dosya kapsamından; davacı banka ile ... adına ... arasında 10.08.2011 tarihli genel kredi sözleşmesi yapıldığı, banka tarafından davalı aleyhine icra takibi yapıldığı, davalının süresinde itirazı üzerine takibin durduğu, davacının 25.09.2013 tarihinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır. Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun, asıl borçludan tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, her iki tarafta tacir olup davalı, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda tanımı yapılan tüketici kapsamında kalmadığı gibi dava, 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun yürürlük tarihinden önce açılmıştır....
Mahkemece, davacı banka (kart çıkaran kuruluş) tarafından, ödenmeyen kredi kartı borcu için kart hamili mirasçıları aleyhine toplam 3.061,37 TL alacağın tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptalinin istendiği, ancak dava tarihi 05.06.2015 itibariyle 3.061,37 TL miktarındaki uyuşmazlığa bakma görevinin Tüketici Hakem Heyeti'ne ait olduğu, dava değerinin 6502 sayılı Kanunun madde 68.hükmü gereğince Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'ne başvuruda bulunulmasını zorunlu kılan miktarda olduğu ve bu miktar için mahkemeye dava açılmasının yasa gereği mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Maddesi uyarınca 896,56 TL’lik uyuşmazlık miktarı nedeniyle Tüketici Hakem Heyetine başvuru zorunluluğun bulunduğundan dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına temyiz edilmiştir. Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasında tüketici kredisi sözleşmesi bulunduğu sabit olup, davacı banka tarafından 896,56 TL‘lik kredi borcunun tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, miktar nedeniyle Tüketici Hakem Heyetinin görev alanına giren bir uyuşmazlıkla ilgili olarak hakem heyetine müracaat etmeksizin icra takibi yapılıp yapılamayacağı hususundadır. Dava tarihinde yürürlükte olan 6502 sayılı yasanın 68. maddesinin beşinci fıkrasıyla, değeri 3.300,00 TL nin altında bulunan uyuşmazlıklarda Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru zorunluluğu getirilmiştir....