Taraflar arasında limited şirket hisse devir sözleşmelerinin imzalandığı tarihte davacı, dava dışı limited şirketin ortağı olup bu sözleşmeler ile anılan limited şirketteki tüm hisselerini öz oğulları olan davalı devralanlara devretmiş, böylece şirket ortaklığından ayrılmış, böylelikle davacının öz oğulları olan davalı devralanlar ise dava dışı anonim şirketin ortağı sıfatını kazanmıştır. Davacı, limited şirket hisse devir sözleşmesinin iptali ve davalıların şirket adına gerçekleştirdikleri tüm işlemlerin hükümsüzlüğü istemiyle açmış olduğu bu davada, hisse devir sözleşmelerinin imzalandığı tarihte devreden ortak sıfatıyla eldeki davayı, bu hisselerini devralan davalı ortaklara karşı açmıştır. Dava tarihi itibarıyla dava dışı limited şirketin merkezinin bulunduğu Ankara ili Çankaya ilçesi yer mahkemeleri HMK'nın 14/2. Maddesi uyarınca, hisse devreden davacı ortağın bu sıfatla hisselerini devralan davalı ortaklara karşı açmış olduğu işbu davada kesin yetkilidir....
Davacının talebe konu tarihlerde, limited şirket ortaklığı nedeni ile devam eden 1479 sayılı kanuna tabi sigortalılığı bulunmakta olup; davacı, ortağı olduğu limited şirkette geçen çalışmalarının 506 sayılı kanuna tabi olduğunun tespitini talep etmektedir. 1479 sayılı kanun 24. maddesi uyarınca limited şirket ortakları 1479 sayılı kanun kapsamında zorunlu sigortalı olup, Dairemiz yerleşmiş görüşlerine göre de, kural olarak limited şirket ortakları az sayıda olmaları nedeniyle kendi işini yapan kimse konumunda oldukları için, 1479 sayılı Kanuna tabi zorunlu sigortalı sayılırlar. Başka bir deyişle bunların ortağı oldukları limited Şirketteki çalışmaları hizmet akdine göre değildir. Bu kuralın istisnasını, limited şirket ortağının, başka işyerlerinde hizmet akdine göre çalışması oluşturmaktadır....
Limited Ortaklar yönünden öngörülen sorumluluğun niteliği, bir ortağın 35.maddeye göre takibi için, şirketin vergi borcunun doğumu anında değil, vergi borcunun "şirketten tahsil imkanı bulunmadığının" tesbiti anında ortak sıfatını taşımasını gerektirmektedir. 6183 sayılı Kanunun 75.maddesinde, "Yapılan takip sonunda, borçlunun haczi caiz malı olmadığı veya bulunan malların satış bedeli borcunu karşılamadığı takdirde borçlu aciz halinde sayılır. Yapılan takip safhalarıyla bakiye borç miktarı bir aciz fişinde gösterilerek aciz hali tespit olunur." denildiğine göre, bu imkansızlık, söz konusu hüküm uyarınca borçlu şirketi hakkında düzenlenecek bir "aciz fişi" ile saptanabilir. Dosya münderecatından borçlu Limited Şirket hakkında 75.madde uyarınca bir "aciz fişi" düzenlenip düzenlenmediği, düzenlenmişse bunun tarihinin ne olduğu anlaşılmaktadır....
un, kuruluş aşamasında şirket müdürü olarak yetkilendirildiği.... Ticaret Limited Şirketi tarafından sahte fatura düzenlediğinin iddia olunması karşısında; sanığın 25.10.2005 tarihinden sonra şirket müdürlüğü görevinden ayrıldığı anlaşılmış ise de bu tarihe kadar yetkilisi olduğu şirket tarafından,....Limited Şirketine, ....'a,....'a ve ......
Sanayi Limited Şirketi 48.500,00-TL sermaye karşılığı 485 adet payını hukuki ve mali yükümlülükleri ile ... Sanayi Limited Şirketi'ne devretmiştir. Şirket ortaklarından ... Sanayi Limited Şirketi 11.500,00 TL sermaye karşılığı 115 adet payını hukuki ve mali yükümlükleri ile ...'e devretmiştir. Gerçekleşen pay devrine bağlı olarak şirketin son ortaklık yapısının; ... Sanayi Limited Şirketi, beheri 100,00 Türk Lirası değerinde 885 adet paya karşılık gelen 88.500,00 TL ; ...., beheri 100,00 Türk Lirası değerinde 115 adet paya karşılık gelen 11.500,00 TL olduğu görülmüştür. TTK.nın 630/2. Maddesi uyarınca her ortak, haklı nedenlerin varlığı halinde limited şirket yöneticilerinin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını mahkemeden talep edebilirler....
Nitekim, 6183 sayılı Kanun'un 35. maddesine 06/06/2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 5766 sayılı Kanun'la eklenen fıkra hükmü ile limited şirket ortağının şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahısların devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulacakları öngörülmüştür. 5766 sayılı Kanun'un gerekçesinde de, limited şirket ortakları yönünden müteselsil sorumluluğun getirildiği, böylece hisse devri yapan ortağın borcunu ödemesinin sağlanacağı, diğer yandan da devralan şahısların limited şirket hissesinin değerini borçluluk durumunu da gözönüne alarak belirlemesine imkan verileceği vurgulanmıştır. Buna göre, limited şirket ortakları şirketteki hisselerini devretmiş olsalar dahi şirketin ödenmemiş vergi borçlarından dolayı 06/06/2008 tarihinden sonraki dönemler için şirket hisselerini devralan ortakla birlikte müteselsilen sorumlu olacaklardır....
Nitekim, 6183 sayılı Kanun'un 35. maddesine 06/06/2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 5766 sayılı Kanun'la eklenen fıkra hükmü ile limited şirket ortağının şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahısların devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulacakları öngörülmüştür. 5766 sayılı Kanun'un gerekçesinde de, limited şirket ortakları yönünden müteselsil sorumluluğun getirildiği, böylece hisse devri yapan ortağın borcunu ödemesinin sağlanacağı, diğer yandan da devralan şahısların limited şirket hissesinin değerini borçluluk durumunu da gözönüne alarak belirlemesine imkan verileceği vurgulanmıştır. Buna göre, limited şirket ortakları şirketteki hisselerini devretmiş olsalar dahi şirketin ödenmemiş vergi borçlarından dolayı 06/06/2008 tarihinden sonraki dönemler için şirket hisselerini devralan ortakla birlikte müteselsilen sorumlu olacaklardır....
Bilindiği gibi limited şirketlerin kuruluşları, TTK.’nun 510 ve 511 nci maddelerine göre tescil ve ilan edilir. Ortaklardan her birinin ad ve soyadları da tescil edilecek hususlar arasında sayılmıştır. TTK.’nun 33 ve Ticaret Sicili Tüzüğü’nün 38 nci maddelerine göre, tescil edilmiş konulardaki her türlü değişiklerin de tescili gerekir. Limited şirketler bakımından TTK.’nun 510 ncu maddesinde, tescilin şirket müdürleri tarafından talep edileceği öngörülmüş olup, aynı Kanun’un 30 ve Ticaret Sicili Tüzüğü’nün 31 nci maddesine göre de tescil, ilgililer veya yetkili temsilcileri ile hukuki halefleri tarafından istenir. Davacının, tescil yükümlülüğünü yerine getirmeyen limited şirket aleyhine açacağı tescile icbar davası sonunda alacağı hükümle, Ticaret Sicili Tüzüğü’nün 38/2 nci maddesi uyarınca tescili sağlama olanağı bulunmaktadır. Eldeki dava limited şirket aleyhine açılmamış, yetkili müdür gerçek kişi aleyhine açılmıştır....
Mahallesi 6382/1 parsel, 6383/1 parsel ve 6388/1 parsel sayılı taşınmazların ise değerlendirmeye esas alınan 02.08.2006 satış tarihi itibariyle imar düzenlemesi sonucu meydana gelen imar parselleri olup olmadıkları, imar parseli iseler düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin, düşülmüş ise ne oranda düşüldüğünün belediye imar müdürlüğü ve tapu müdürlüğünden, 4-Dava konusu taşınmaz (3054 parsel) ile somut emsal alınan (6382/1 parsel, 6383/1 parsel ve 6388/1 parsel sayılı) taşınmazların bulundukları cadde, sokak itibariyle belediyece belirlenen 2009 yılındaki emlak vergisine esas m² değerlerinin belediye başkanlığından, 5-Dava konusu taşınmaza emsal alınan 6382/1 parsel, 6383/1 parsel ve 6388/1 parsel sayılı taşınmazların 02.08.2006 tarihli değerlendirmeye esas alınan satış tarihleri dikkate alınarak, tarihli resmi satış akit tablolarının (alıcı, satıcı ve satış bedelini gösteren) onaylı bir örneği ile tapu kaydının tapu müdürlüğünden getirtilip bunların dosyaya konulmasından...
Ceza Dairesi 2015/1221 E. , 2015/6382 K."İçtihat Metni"Dosya incelenmesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'na 6572 sayılı Kanun'un 27. maddesi ile eklenen geçici 14. madde uyarınca oluşturulan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu tarafından hazırlanan ve 22/01/2015 tarih, 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girip 02/02/2015 tarihi itibariyle uygulanmaya başlanan 19/01/2015 tarih ve 2015/8 sayılı iş bölümü kararı gereğince dava dosyasının görevli Yargıtay 18. Ceza Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, 06/02/2015 tarihinde karar verildi....