WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4.maddesi gereğince, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, yapılan zilyetlik tespiti çalışmalarında taşınmazın beyanlar hanesine davalının zilyet olarak yazıldığı belirtilerek davacının taşınmazda zilyetliğinin tespitine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Davanın 04/02/2013 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Kaynarca Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 04.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Dosyadan, davaya konu taşınmazın kadastro sırasında tespit harici bırakılan ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında sayılan yerlerden olduğu, davacının bu taşınmazda kendisinin zilyet bulunduğu 1978 yılında bu taşınmaza bir bina inşa ettiği ve uzun yıllar ...'da bulunduğu, davalıların ise haksız yere taşınmaza el attıkları iddiasıyla, el atmalarının önlenmesi ve el atmaları nedeni ile taraflarına ecrimisil ödenmesini istedikleri, davalıların da iyi niyetli zilyetliğe dayanarak kendi adına tescili iddiasıyla ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/238 Esas sayılı dosyası ile dava açtığı anlaşılmaktadır. Taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nın 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesini isteyebileceği gibi salt zilyetliğe dayalı olarak TMK'nın 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümleri gereğince istemde bulunma hakkına da sahiptir....

      Dava, kullanım kadastrosu nedeniyle Hazine adına tespit ve tescili yapılan dava konusu taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılmıştır. Uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4.maddesi gereğince, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, davacının taşınmazın beyanlar hanesine zilyet olarak tescilini talep ettiği anlaşılmıştır. Buna göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ...8. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 07.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava, kullanım kadastrosu nedeniyle Hazine adına tespit ve tescili yapılan dava konusu taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılmıştır. Uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4.maddesi gereğince, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, davacının taşınmazın beyanlar hanesine zilyet olarak tescilini talep ettiği anlaşılmıştır. Buna göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ...30. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 07.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Ancak, zilyet durumun haklı göstermediği derecede kuvvet kullanmaktan kaçınmak zorundadır.” biçimindeki düzenleme karşısında, olayın meydana geldiği ve şikayetçilerin çapa yaptığı tarlanın mülkiyetinin ve zilyetliğinin kime ait olduğunun araştırılması, sanığa ait olduğunun belirlenmesi durumunda, eylemin Medeni Kanun’un 981 ve TCK’nın 25. maddeleri kapsamında kalacağı gözetilmeden eksik araştırma ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması, Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Ancak, zilyet durumun haklı göstermediği derecede kuvvet kullanmaktan kaçınmak zorundadır.” biçimindeki düzenleme karşısında, olayın meydana geldiği ve katılanın küspe dökmek istediği arazinin mülkiyetinin ve zilyetliğinin kime ait olduğunun araştırılması, sanıklara ait olduğunun belirlenmesi durumunda, sanık Ercan'a yükletilen tehdit eyleminin Medeni Kanun’un 981 ve TCK’nın 25. maddeleri kapsamında kalacağı gözetilmeden eksik araştırma ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması, 2-Bir numaralı bozmanın sonucuna göre, sanıklar hakkında TCK'nın 129. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanıklar H.. T.., E.. T.. ve E.. T..'in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              (HUMK’nun 74.) maddesi hükmüne göre mahkeme tarafların iddia ve savunmaları ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır. Mahkemece, davacı vekilinin talebi doğrultusunda Hazineye ait 190 parsel sayılı taşınmazın 25.000m2si üzerinde bulunan zeytin ağaçlarının zilyetliğinin korunması ve davalı tarafından semerenin toplanmasının önlenmesi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, talep konusu olmadığı halde davalının zilyetliğinin devam ettiğinin tespitine karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olmuştur....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz üzerindeki zilyetliğin tespiti, korunması ve elatmanın önlenmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R ... İlçesi, ... Köyü 884 parsel sayılı 4799.91m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğinde ve 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tapuda kayıtlı olup beyanlar hanesinde ... oğlu. kullanımında olduğu yolunda şerh bulunmaktadır. Davacı ... kendisine babası ...'ten intikal eden bu yere davalı kardeşi ... tarafından moloz dökülmek ve üzerindeki ağaçları köklemek suretiyle el atıldığını ileri sürerek zilyetliğinin tespiti, korunması ve elatmanın önlenmesini istemiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Mahkeme kararında yapılan nitelendirmeye göre dava, Türk Medeni Kanununun 981 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış zilyetliğin korunması isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğe göre, 14.02.2011 tarihli ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 tarihli ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, 11.04.2011 tarihli ve 14 sayılı Yargıtay Başkanlar Kurulu Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarihli ve 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 02.06.2011 tarihli ve 27952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....

                    ile evli olduğunu, ....Aile Mahkemesinin 2004/624 Esas ve 2006/56 Karar sayılı dava dosyası ile boşanmalarına karar verildiğini ve boşanma kararının kesinleştiğini, tüm uyarılara karşın...Mahallesi, 3190 Sok. 15 nolu ortak konutu terk etmediğini, evinin zilyetliğinin kendisinde olduğunu, bu hakkının korunması gerektiğini, eve ait emlak vergisinin kendisi tarafından ödendiğini, elektrik ve su faturalarının adına çıktığını, davalının haksız olarak evi işgal ettiğini, 04.12.2007 tarihinde çekilen ihtarnamenin 12.12.2007 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, haksız işgalini sürdürdüğünü açıklayarak kendisine ait olduğu sabit olan evini haksız yere işgal eden ve böylece davalı tarafından yapılan müdahalenin önlenmesine ve zilyetliğinin korunmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 7.000 TL haksız işgal tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu