Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAHİLİ DAVALI : DAVA TÜRÜ : Ortaklığın giderilmesi (Paylı mülkiyette) Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi (paylı mülkiyette) davasına dair karar, bir kısım davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paranın %011.38 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 17.15.-TL’nın mahsubu ile bakiyesinin temyiz edenlerden alınmasına, 13/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Ancak, paylı mülkiyette taraflar arasında rızai bir taksim yapılmış veya fiili kulllanma biçimi oluşmuş ise, bir paydaş diğer paydaştan ecrimisil talep edemez. Somut olayda; taraflar arasında rızai bir taksim yapıldığı, davacının payına karşılık kullandığı bir taşınmazın olduğu dikkate alınarak davacının ecrimisil talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, aksi yönde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. Kabule göre de; Ecrimisil istenilen taşınmazın (bağ-bahçe gibi) doğal ürün veren ya da kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, fiili taksim olması, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine müdahalenin önlenmesi, ortaklığın giderilmesi davası açılması halinde intifadan men şartının aranmasına gerek yoktur....

      Sulh Hukuk Mahkemesinin 16/04/2021 tarihli karar duruşmasında vermiş olduğu kararın hukuken usul ve esasa aykırı olduğunu, karar duruşmasında davalı Yavuz Çayır'ın davaya konu taşınmaz üzerindeki payı dışında kalan kısımları ön alım hakkını kullanmak istediğini beyan etmesine rağmen ilgili mahkeme davalının talebini red ederek ilgili taşınmazı bilirkişi raporu doğrultusunda 3. kişilere satılmasını ve paydaşlara paylarının teslim edilmesine karar verdiğini, ancak bu kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, önalım hakkının amacı hak sahibinin söz konusu taşınmazın ya da müşterek mülkiyetteki payın üçüncü bir kişiye satılması halinde öncelikle kendisine bu yerin devredilmesini isteme hakkını tanıdığını, "TMK Madde 732- Paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması hâlinde, diğer paydaşlar önalım hakkını kullanabilirler."...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen görevsizliğe dair olan hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm, boşanmış olan tarafların 1/2'şer oranda paylı mülkiyetlerinde bulunan taşınmazın, diğerinin payının karşılığını ödemek suretiyle bölünmeden davacıya bırakılması, bu yolla davacı adına tescili ile bu malın alımı için kullanılan bakiye kredi borcunun mal rejimi hükümlerine göre taraflar arasında paylaştırılması isteğine ilişkin olup, Türk Medeni Kanununun 226/2. maddesinde dayanmaktadır. Uyuşmazlığın açıklanan niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ:Yukarıda gösterilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 28.05.2013 (Salı)...

        Paylı mülkiyette birden çok kimse, maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla maliktir (MK m.688). Bu düzenlemeden de açıkça anlaşıldığı üzere, paylı mülkiyetin konusu fiili olarak bölünmüş olmayan bir şeydir. Paylı mülkiyete konu eşya, bir bütün olarak tek bir mülkiyet hakkının konusudur. Tek bir mülkiyet hakkının konusunu oluşturan bu eşya üzerinde, bir kişi yerine birden fazla kişi, belli pay oranlarında mülkiyet hakkına sahiptir. Paylı mülkiyette paydaşlar, paylı mülkiyet konusu eşyaya belli paylarla sahip olmakla birlikte paydaşların mülkiyet hakkı eşyanın her zerresi üzerinde mevcuttur. Bir taşınmazda bir paydaşın payının ..., diğer paydaşın payının tarla olarak kabulü mülkiyet hukuku kurallarına göre kabul edilemez. Bu durumda davalı Hazinenin dava konusu taşınmazlardaki payının ... olarak ......

          Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle *şerhin, aile konutu olduğu belirlenen bağımsız bölüm üzerine konulduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna,iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.16.07.2007 KARŞI OY YAZISI: Üzerinde aile konutunun yer aldığı taşınmaz, tapuda “arsa” vasfında olup, davacı koca ile birlikte dava dışı üçüncü kişilerin paylı mülkiyetindedir. Tapu kaydında herhangi bir “muhtesat” belirtimi de bulunmamaktadır. Kocanın taşınmazdaki payı 74/176’dır. Paylı mülkiyette, birden çok kimse, maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla maliktir....

            Çekişme konusu 126 ada 15 parsel kadastro yoluyla paylı mülkiyet şeklinde 1/15 payı davacı ..., 1/15’er payları dava dışı....nün diğer mirasçıları .....adlarına, 5/15 pay ......ile kalan 5/15 pay ise davalı ... oğlu ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Dosya içerisindeki tapu kaydından da anlaşıldığı gibi, tapu pay malikleri arasındaki ilişki elbirliği mülkiyeti şeklinde olmayıp, paylı mülkiyet esasına göredir. Paylı mülkiyette her paydaşın kendi payı yönünden, diğer paydaşlardan bağımsız mülkiyet hakkı vardır. Başka bir anlatımla paylı mülkiyette pay malikleri diğer paydaşların olurlarını almadan tek başına dava açıp yürütme hak ve yetkisine sahiptirler. Ne var ki Mahkemece, yanılgıya düşülerek dava, dava şartı yokluğundan reddedilmiştir. Tapu kaydına göre 1/15 pay maliki olan davacı ...’nün kendi payı yönünden iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri ..........

              Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. 21.06.1944 tarih ve 13/24 sayılı İnançları Birleştirme Kararında ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 689. maddesinde düzenlendiği üzere paydaşların anlaşma ile dahi sınırlandırılamayacak hak ve yetkileri, 1. fıkrada “Paylı mülkiyet konusu eşyanın kullanılabilirliğinin ve değerinin korunması için zorunlu olan yönetim işlerini yapmak ve gerektiğinde mahkemeden buna ilişkin önlemlerin alınmasını istemek”, 2. fıkrada “Eşyayı bir zarar tehlikesinden veya zararın artmasından korumak için derhâl alınması gereken önlemleri bütün paydaşlar hesabına almak” şeklinde düzenlenmiş olup, paylı mülkiyette paydaşlardan birisi taşınmazın korunması amacıyla elatmanın önlenmesi davası açabilir. Bunun için tüm paydaşların birlikte hareket etmesi zorunlu değildir....

                Dava konusu taşınmaz paylı mülkiyet hükümlerine tabi olarak davalı ... ile dava dışı paydaşları adına tapuda kayıtlıdır. Paylı mülkiyette paydaşlar arasında mecburi dava arkadaşlığı mevcut olmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı söz konusudur. Paylı mülkiyette her paydaşın payı oranında bağımsız mülkiyet hakkı mevcut olup, bu payda tasarruf edebilir. Her ne kadar davacı 114 ada 1 parselin tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemişse de; diğer paydaşlar aleyhine harcını yatırmak suretiyle usulüne uygun dava açılmadığından, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, aleyhine dava açılmış olan 1/7 pay maliki ... yönünden delillerin toplanıp tartışılıp değerlendirilerek uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, sadece bir paydaş aleyhine dava açılamayacağı gerekçesiyle usul ve yasaya aykırı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava dosyası Dairemizin 28.05.2013 tarihli kararıyla uyuşmazlık ve hükmün boşanmış olan tarafların 1/2'şer paylı mülkiyetinde bulunan taşınmazın, diğerinin payını ödemek suretiyle bölünmeden davacıya bırakılması, bu yolla davacı adına tescili ile bu malın alımı için kullanılan bakiye kredi borcunun mal rejimi hükümlerine göre taraflar arasında paylaştırılması isteğine ilişkin olduğu, bu sebeple inceleme görevinin Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 17.07.2014 tarihli 2014/2 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan bahisle Yargıtay 8. Hukuk Dairesine gönderilmiş ise de Yargıtay 8....

                    UYAP Entegrasyonu