Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyada yer alan 1172 parsele ait tapu kaydından, taşınmazın paylı mülkiyet rejimine tabi ve davacı ile davalının 1/2’şer paylarının olduğu görülmektedir. Türk Medeni Kanununun 688.maddesinde paylı mülkiyet, “birden çok kimsenin maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla malik olmaları” şeklinde ifade edilmiştir. Bu tanıma göre paylı mülkiyetin söz konusu olabilmesi için, birden fazla kişinin bir mala paylı malik bulunması ve bu malın malikleri arasında maddi olarak paylaşılmamış olmasını gerektirir.Paylı mülkiyette mülkiyet hakkına sahip olan birden ziyade kişi olmasına rağmen eşya üzerinde tek bir mülkiyet hakkı mevcuttur. Eşya üzerindeki bu tek mülkiyet hakkı malikler arasında bir paylı mülkiyet birliğini meydana getirir....

    Mahallesinde bulunan 6527 parsel sayılı taşınmazda 2/8 oranında paylı malik olduğunu, davalının da taşınmazda paylı malik olduğunu ancak davalının taşınmaz üzerinde yer alan evin tamamını kullandığını, müvekkilinin evden hiçbir suretle yararlanamadığını, bu nedenle davalının davacının payına yönelik müdahalesinin men'ine ve iki katlı evin, tek katının davacıya tahsis edilmesini ve evin kullanım şeklinin belirlenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazda kayınpederi ve eşiyle birlikte uzun zamandır oturduğunu, kayınpederi ve eşinin vefat ettiğini bu nedenle evde tek kaldığını davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının, davalı ile aynı evde birbirlerini rahatsız etmeden yaşamalarının imkanı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Hemen belirtmek gerekir ki, elbirliği halinde mülkiyette geçerli bir kira ilişkisinin varlığının kabul edilebilmesi için 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(TMK) 702 vd. maddeleri uyarınca tüm paydaşların sözleşmeye katılımı zorunludur. Paylı mülkiyette ise, TMK'nın 691. maddesi önemli idari tasarrufların hüküm ifade edebilmesini pay ve paydaş çoğunluğu ile gerçekleştirilmiş olması koşuluna bağlamıştır. 6.5.1955 tarihli 12/18 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının ilk bendinde ifade edildiği üzere, müşterek mülkün kiraya verilmesi önemli idari tasarruflardandır. Değinilen yasal düzenleme ve yargısal uygulamaya göre pay ve paydaş çoğunluğuna dayanmayan kira sözleşmelerine geçerlilik tanıma olanağı yoktur....

        Dava konusu 118 ada 1 sayılı parsel 3202.74 m2 yüzölçümünde olup tapuda davanın tarafları adına paylı mülk olarak kayıtlıdır. Türk Medeni Kanununun 688. maddesinde paylı mülkiyet “birden çok kimsenin maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla malik olmaları” şeklinde ifade edilmiştir. Bu tanıma göre paylı mülkiyetin, söz konusu olabilmesi için birden fazla kişinin bir mala paylı malik bulunması ve bu malın malikleri arasında maddi olarak paylaşılmamış olmasını gerektirir. Paylı mülkiyette mülkiyet hakkına sahip olan birden ziyade kişi olmasına rağmen eşya üzerinde tek bir mülkiyet hakkı mevcuttur. Eşya üzerindeki bu tek mülkiyet hakkı malikler arasında bir paylı mülkiyet birliğini meydana getirir. Dolayısıyla, her paydaşın taşınmazın her zerresinde mülkiyet hakkı vardır. Paylı mülkiyet rejimine tabi bir taşınmazın paylaşılması ise kuşkusuz resmi biçim koşuluna uyularak yapılmalıdır....

          Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Mahkemece, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davalı ... bakımından mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu 30 sayılı parsel 17.5.1969 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında ... oğlu ..., ... kızı ... ve ...kızı ... adlarına 1/3’er pay oranında tespit edilmiş olup, kadastro tutanağının 15.2.1971 tarihinde kesinleşmesiyle adlarına tapu kaydı oluşmuştur. Gelen tapu kaydında da kayıt maliklerinin paylı mülkiyet biçiminde pay sahibi oldukları anlaşılmıştır. Paylı mülkiyette her pay birbirinden bağımsız olup ayrı ayrı dava konusu olabilmektedir. Yani paylı mülkiyette pay malikleri arasında mecburi dava arkadaşlığı söz konusu olmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı söz konusudur....

            Diğer taraftan, TMK.’nun 688. maddesine göre; “Paylı mülkiyette birden çok kimse, maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla maliktir. Başka türlü belirlenmedikçe, paylar eşit sayılır. Paydaşlardan her biri kendi payı bakımından malik hak ve yükümlülüklerine sahip olur. Pay devredilebilir, rehnedilebilir ve alacaklılar tarafından haczettirilebilir” hükmü yer almaktadır. Bahse konu madde hükmüne göre de; paylı mülkiyete konu gayrimenkul payı satışa konu edilebilir ise de, paylı mülkiyette, payın, gayrimenkulün hangi bölümüne isabet ettiği belli olmayıp, yalnızca gayrimenkuldeki hissenin miktarına işaret ettiği tartışmasızdır....

              a tahliye emri gönderildiği, şikayetçinin sair şikayet nedenleri ile birlikte taşınmazın paylı mülkiyete konu olduğu, hisse satışının yapıldığı, alacaklının tek başına tahliye talep edemeyeceği gerekçeleri ile tahliye emrinin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. TMK.’nun 688. maddesinde; “Paylı mülkiyette birden çok kimse, maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla maliktir. Başka türlü belirlenmedikçe, paylar eşit sayılır. Paydaşlardan her biri kendi payı bakımından malik hak ve yükümlülüklerine sahip olur. Pay devredilebilir, rehnedilebilir ve alacaklılar tarafından haczettirilebilir” hükmü yer almaktadır. Somut olayda, gayrimenkulün 13/16 hissesi ihale yolu ile satılmış, alıcısı adına tescil edilmiş ve üçüncü kişi şikayetçiye İİK’nun 135. maddesi uyarınca tahliye emri gönderilmiştir....

                Davacılar ve dava dışı kişiler dava konusu taşınmazlarda paylı maliklerdir. Taşınmazda Türk Medeni Kanununun 688. maddesinde öngörülen "paylı mülkiyet" hükümleri geçerlidir. Türk Medeni Kanununun 688. maddesinde "paylı mülkiyette birden çok kimse maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla maliktir" hükmü yer almaktadır. Müşterek mülkiyette ise; birden fazla kimse bir taşınmaza belirli bir oranda, bölünmemiş ve taşınmazın bütününe yaygın bir pay ile, birlikte maliktirler. Paydaşlardan her biri kendi bölünmemiş ve taşınmazın tümüne yaygın payında malik gibi tasarruf etme yetkisine sahiptir. Dava konusu taşınmazlar paylı mülkiyete konu olup davacılar da paydaştır. Payları üzerindeki mülkiyet hakkının sağladığı yetkiye dayanarak miktar fazlası kaydının terkinini istemişlerdir. Mahkemece Hazine lehine olan fazlalık paya dönüştürülürken tüm paydaşların payları değiştirilmiştir....

                  Bilindiği üzere, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman ecrimisil istiyebilir....

                    Bilindiği üzere, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki el atmanın önlenilmesini her zaman istiyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi ortaklardan biri öteki ortakların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan, taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine tek başına el atmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, ortak ya da paydaşın payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa, açacağı el atmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur....

                      UYAP Entegrasyonu