Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı kadın tarafından 24.7.2012 tarihinde boşanma, velayet, nafaka, maddi ve manevi tazminat (TMK md.174/1,2) isteğiyle açılan dava ile 31.1.2013 tarihinde davalı/davacı erkek tarafından boşanma, maddi ve manevi tazminat (TMK md. 174/1,2) isteğiyle açılan davalar birleştirilmiş, yargılamaya ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2012/269 esas sayılı dosyası üzerinden devamla, 25.4.2013 tarihli ön inceleme duruşmasında, tarafların boşanma ve velayet hususlarında sulh olduklarından bahisle, "tarafların Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi gereğince boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacı-davalı anneye bırakılmasına ve müşterek çocuk ile davalı-davacı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına ve bu hususlarda dosyanın tefrikine, uyuşmazlığın kusur tespiti, maddi ve manevi tazminat ile iştirak nafakası yönünden mevcut dosya üzerinde devamına karar verilmiştir....

    Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1) hukuksal sebebine dayalı olarak açmış olduğu davanın ilk derece mahkemesinde yargılaması devam ederken davacı erkek 10.05.2020 tarihinde ölmüş; davacı erkek mirasçıları Türk Medeni Kanunu'nun 181/2. maddesi gereğince kusur belirlemesi yönünden davaya devam edeceklerini beyan etmişler; ilk derece mahkemesince davanın reddine hükmedilmiştir. Ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı erkek mirasçıları istinaf kanun yoluna başvurmuş; bölge adliye mahkemsince davacı mirasçılarının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, boşanma davası davacı erkeğin ölümü nedeniyle konusuz kaldığından boşanma talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir....

      Bu durumda İlk Derece Mahkemesince yapılacak iş, SGK İl Müdürlüğü'ne müzekkere yazılarak varsa davacı-karşı davalı kadının psikolojik tedavi gördüğü hastanelere ilişkin bilgiler ile kullandığı ilaçların listelerinin istenmesi, hastane bilgileri geldikten sonra ilgili hastanelerden tedavi evrakları da istenerek dava dosyası ile birlikte kadının heyet raporu için tam teşekküllü bir hastaneye sevk edilerek psikolojik rahatsızlığının ve akıl hastalığının olup olmadığı, varsa türü ve ağırlık derecesi, evlilik birliğini sürdürmesine engel teşkil edip etmediği, iyileşmesinin mümkün olup olmayacağı ve T.M.K'nın 405 ve H.M.K'nın 56. maddesi uyarınca vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması, vasi tayini gerekiyor ise, mahkemesine ihbarda bulunulması ve bu hususun bir ön sorun sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi, vasi atanması halinde HMK'nın 54/3. maddesi gereğince kanuni temsilciye kesin süre verilerek TMK 462/8 maddesi uyarınca vasinin vesayeti altındaki...

      Davalının ölümünden sonra kusur tespiti yönünden davayı takip eden mirasçılarının yeni vakıa ileri sürmesi ve delil bildirmesi olanaklı değildir. Bu sebeple davalı mirasçılarının kusur yönünden yerel mahkemenin kararının kaldırılması istemine yönelik istinaf istemlerinin reddine, Davalının vefat etmesi nedeniyle evlilik birliği ölümle sona erdiğinden boşanma davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan sebeplerle; I-Davalı mirasçılarının kusur tespiti yapılması yönündeki istinaf başvurularının REDDİNE, II-Davalı mirasçılarının kusur tespiti yapılması istemleri dışındaki istinaf başvurularının KABULÜ ile; Alanya 2....

      Davalı vekili tarafından 06/10/2020 tarihli duruşmada "Her ne kadar Ceyhan Aile Mahkemesince Yargıtay bozması sonrasında kusur tespiti yapılmış ise de bu tespit yeterli araştırma ve inceleme neticesinde yapılmamış olup mahkemece kusur tespitinin yapılması yönünde talepte bulunuyoruz mahkeme aksi kanaatte ise ceyhan aile mahkemesince yapılan kusur tespitini kabul etmiyoruz ve mahkemece kusur tespiti hususunda delillerimizi sunmak üzere tarafımıza kısa bir süre verilmesini talep ederiz." şeklinde beyanda bulunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : "Davanın kabulü ile, adana 5....

      görmesi, çocuğu görmeye gelmemesi, maddi, manevi ihtiyaçlarıyla ilgilenmemesi, müşterek çocuğu doğduktan 2 yıl sonra görmesi nedeniyle sarsıldığını belirterek, tarafların TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline tevdi ile çocuk yararına aylık 500 TL tedbir- iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 500 TL tedbir- yoksulluk nafakası ile faizi ile 40.000 TL manevi, 30.000 TL maddi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

      Ne var ki, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, gerekçeli kararın kusur tespitine dair kısmının yukarıda açıklandığı şekilde değiştirilmesine, mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden haleldar olan ve ayrıca boşanmaya sebebiyet veren olaylar sonucu kişilik hakları ve menfaatleri saldırıya uğrayan kadın lehine, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur durumları ile fiillerin ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak, maddi ve manevi tazminata hükmolunmak suretiyle kararın HMK 353/1- b-2. maddesi uyarınca düzeltilmesi cihetine gidilmiştir. Davacı kadın vekilinin; kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir (TMK m. 175/1).Nafaka yükümlülüğünde kusur aranmaz (TMK m. 175/2)....

      Davacı kadın vekilinin; kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarına yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir (TMK m. 175/1).Nafaka yükümlülüğünde kusur aranmaz (TMK m. 175/2). Davacı kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği sabittir. Boşanmaya neden olan olaylardaki kusur durumu da gözetilerek kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi isabetlidir....

      HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Karamürsel Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin2019/181 E-2021/310 K.sayılı ilamına karşı A-1- Davalı-k.davacı kadının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca tüm yönlerden ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2- Davalı-k.davacı adli yardımdan yararlandığından başvuru sırasında alınmayan 59,30 TL peşin harç ile 162,10 TL kanun yolu başvuru harçlarının davalı-k.davacı kadından alınarak hazineye gelir kaydına, B-1- Davacı-k.davalı erkeğin velayet kararı dışında kalan tüm yönlerden istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2- Davacı-k.davalı erkeğin velayet kararına yönelik istinaf başvurusunun KABULÜ ile, HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca mahkeme kararının (5), (6) ve (7) nolu bentlerinin KALDIRILMASINA, bu konuda yeniden hüküm kurulmasına, Buna göre; -Tarafların müşterek çocukları 2005 doğumlu Hümeyra Tuğçe ve 2007 doğumlu Emirhan Tuğra'nın velayetlerinin davacı-k.davalı babaya verilmesine...

      Dairemizin kararı, davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur tespiti, reddedilen tazminat talepleri yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise: kusur tespiti, reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmiştir. Yapılan temyiz incelemesi neticesinde; Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 30.06.2021 tarih, 2021/2977 Esas ve 2021/5458 Karar sayılı ilamı ile "davalı-karşı davacı kadının “kusur belirlemesine" yönelik istinaf talebinin incelenmediği" gerekçesiyle Dairemiz kararının bozulmasına hükmolunmuştur. Dairemizce, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/3. maddesi uyarınca duruşma açılarak, usul ve yasaya uygun Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanlığının bozma ilamına uyulmuştur....

      UYAP Entegrasyonu