Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2018/265 Esas sayılı dosyası ile "Basit yaralama" suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, erkeğin hafif kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki tesisine, çocuk için 250,00 TL tedbir-350,00 TL iştirak nafakasına, kadın için 250,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkek için 7.000,00 TL maddi-7.000,00 TL manevi tazminata, erkeğin TMK 162 maddesi uyarınca açtığı davanın yasal şartları oluşmadığından reddine, erkeğin birleşen davasının kabulü ile çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine karar verilmiştir....

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki tapu kaydının hatalı oluşması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı idare vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesinin 5. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/367 E. - 2019/112 K. sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, tapu kaydının hatalı oluşması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı idare vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun ......

    Vesayet organları, vesayet daireleri ile vasi ve kayyımlardan (TMK 396) oluşur. Kamu vesayeti, vesayet makamı ve denetim makamından oluşan vesayet daireleri tarafından yürütülür. (TMK 397/1) Vesayet makamı sulh hukuk mahkemesi, denetim makamı ise asliye hukuk mahkemesidir. (TMK 397/2) Vesayet organlarının eylem ve işlemlerine karşı vesayet makamına (TMK 461), vesayet makamının vesayetin yönetimi ile ilgili olarak aldığı kararlara karşı, tebliğ tarihinden başlayarak 10 gün içinde denetim makamına itiraz edilebilir. (TMK 461/2) Denetim makamı da, gerektiğinde duruşmada yaparak itirazı karara bağlar. (TMK 488) Vesayet makamının, vesayetin yürütülmesiyle ilgili aldığı kararlar, itirazı kabil kararlardan olup, itirazı inceleme görevi denetim makamına ait olmakla, davacının temyiz dilekçesinin görev yönünden reddi ile, denetim makamınca bu konuda kesin bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine İADESİNE, 28.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dilekçesinde yer alan “Özellikle TMK 162. madde uyarınca kötü davranma ve onur kırıcı hareketler nedeniyle aksi kanaatte TMK 166. madde uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve velayet istemimizi içerir dilekçemizdir.” isteminde bulunmasına rağmen, mahkemece terditli dava koşullarının görülme ve dinlenme yöntemini dikkate almadan, delil ve tanık listesinin bildirilmemesi gerekçesine dayanarak doğrudan hüküm kurmayı tercih ettiğini, söz konusu hüküm Yargıtay’ın yerleşik güncel kararlarıyla bağdaşmadığını, zira terditli davalarda; maddenin ikinci fıkrasında ise terditli davada incelemenin ve kararın nasıl verileceği hususu hüküm altına alındığını, terditli davada, mahkeme öncelikle asıl talebi inceleyecek ve karara bağlayacağını, mahkeme asıl talebin esastan reddine karar vermediği sürece, fer’î talebi inceleyemeyeceğini ve hükme bağlayamayacağını, yani, fer’î talebin incelenip hükme bağlanması...

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise TMK m. 162 ve 166/1 uyarınca açılan boşanma davalarının reddi, kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, velayet, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 12.01.2021 günü temyiz eden davacı-karşı davalı ... ile vekilleri gelmedi. Karşı taraf temyiz eden davalı-karşı davacı ... ile vekili Av. ... geldi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

        HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek temyiz dilekçesinin süresinde verildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Asıl dava, Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 166/1. maddesinde yer alan evlilik birliğinin sarsılması nedenine; karşı dava ise hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış nedenine dayalı (TMK m.162) boşanma isteklerine ilişkindir....

          Her ne kadar konut satışının resmi şekilde yapılması gerekli ise de, (TMK.’nun 706., BK.’nun, 213. ve Noterlik Yasasının 89. md.) arsa payı devri karşılığı yapılan inşaat sözleşmesi bunun istisnasıdır. Sözleşme gereği edimini yerine getiren yüklenici, kendisine düşen bağımsız bölümleri yazılı olmak koşulu ile BK’nun 162 ve devamı maddelerine göre üçüncü kişilere devir ve temlik edebilmektedir. Oturmak amacı ile konut satın alan kişi ile yüklenici arasında düzenlenen sözleşme, BK.’nun 162. maddesi hükmüne göre alacağın temliki mahiyetinde olup, bu tür sözleşmelerin resmi biçimde yapılması zorunlu değildir. Somut olayda, düzenlenen adi yazılı sözleşmenin bu nitelikte olup, eser sözleşmesi mahiyetinde olmadığı ve konut satışının da 4077 Sayılı Yasa kapsamında bulunduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre, uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

            TMK. 182/2.maddesine göre;"Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". TMK. 328/1.maddesine göre; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir." TMK. 330/1.maddesine göre; Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur." TMK. 331.maddesine göre; "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya kaldırır." İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile çocuğun genel ihtiyaçlarına uygun olarak, ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle takdiri gerekir....

            TMK. 182/2.maddesine göre;"Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". TMK. 328/1.maddesine göre; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir." TMK. 330/1.maddesine göre; Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur." TMK. 331.maddesine göre; "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya kaldırır." İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile çocuğun genel ihtiyaçlarına uygun olarak, ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle takdiri gerekir....

            Araç, evlilik birliği sırasında taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin (TMK m. 218-241) geçerli bulunduğu 05.07.2002 tarihinde edinilmiştir. Mahkemece, araç ve ziynetlerin katkı tarihindeki değerleri belirlenip davacının katkı oranının tespiti, daha sonra aracın tasfiye tarihindeki değeri esas alınarak değer artış payının belirlenmesi gerekir. Katılma alacağı isteğinde ise, edinilmiş mal her eşin mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir (TMK m. 219/1). Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait malvarlığı değerleri o eşin kişisel malıdır (TMK m. 220/2). Bu ilkeler doğrultusunda tarafların varsa kişisel mallarının katılma alacağı hesabından düşülmesi, her eşin edinilmiş mallarından bu mallara ilişkin borçların çıkarılması suretiyle artık değerin (TMK m. 231) belirlenmesi ve artık değerin yarısı üzerinde diğer eşin hak sahibi olduğu düşünülmelidir (TMK m. 236)....

              UYAP Entegrasyonu