Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davacı erkeğin zina (TMK.m.161) hukuksal sebebine dayalı boşanma talebinin reddine karar verilmiş ise de toplanan delillerden, davalı kadının ortak konuttan ayrılarak bir süre bir başka erkekle birlikte yaşadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece de kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı sabit kabul edilmiştir. Kadının, bir başka erkekle birlikte yaşaması zinanın varlığına delalet eder. Bu durumda kadının zinası ispatlanmış olup Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesi koşulları oluşmuştur. Gerçekleşen bu durum karşısında tarafların zina hukuki (TMK m. 161) sebebiyle boşanmalarına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davacının zina (TMK m. 161) hukuksal sebebine dayalı boşanma talebinin reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan maddi-manevi tazminat (TMK m. 174/1-2), yoksulluk nafakası (TMK m. 175) gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi, bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikle değerlendirilmesiyle mümkündür. Davacı-karşı davalı kadın tarafından zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması ( TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise onur kırıcı davranış ( TMK m. 162) ve evlilik birliğinin sarsılması ( TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı açılan boşanma davalarının yapılan yargılaması sonunda, mahkemece tarafların boşanma davalarının reddine karar verilmiş, verilen karar davacı-karşı davalı kadın tarafından süresi içerisinde kendi boşanma davasının reddi yönünden temyiz edilmiştir. Karardan sonra davacı-karşı davalı erkek tarafından 31.01.2018 tarihinde İstanbul 8....
Davalı-karşı davacı kadın vekili; kadının zina ve haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı boşanma davaları hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiğine, kusur tespitine, kadının reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerine, çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının miktarına, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarına, kusurlu taraf olan erkek yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğine ve kişisel ilişki düzenlemesine yönelik olarak istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, fiili ayrılık (TMK md. 166/son) nedenine dayalı boşanma, karşı dava ise evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma talebi ve fer'ileri istemine ilişkindir....
TMK'nın 174. maddesine göre; "Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." TMK'nın 175. maddesine göre; "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir." Somut olayda; davacı-b.davalı erkek 21/05/2020 tarihli duruşmada davasının zinaya dayalı olduğunu beyan etmiştir....
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). TMK'nun 175.maddesinde boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği hükme bağlanmıştır. TMK'nın 176.maddesine göre yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir. TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır....
Esas dava; fiili ayrılık sebebine (TMK md. 166/4) dayalı boşanma ve fer'ileri, birleşen karşı dava; fiili ayrılık (TMK md. 166/son) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1) sebeplerine dayalı boşanma ve fer'ileri istemine ilişkindir. Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar (HMK m. 166/1). Davalar arasında bağlantı bulunması durumunda, davaların birleştirilmesine karar verilir (HMK m. 166/1). Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması, ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır (HMK m. 166/4)....
aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Boşanma kararıyla birlikte hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2), boşanma kararının kesinleşmesiyle muaccel hale gelir....
KARŞI OY YAZISI Dava eş aldatması nedeniyle manevi ve evden kovulması nedeniyle ev eşyalarının davalılarda kalması nedenine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece maddi zararın ispat edilemediği olgusuna dayanarak bu istem reddedilmiş, aldatma olayına dayanarak 10.000 TL. Manevi tazminata hükmedilmiştir. Davacı ile davalı ... arasında .... Aile Mahkemesinin 2011/386 esas - 2013/241 karar sayılı dosyasında boşanma davası görülmüş olup davacı yararına aynı nedene dayalı olarak 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Eşler evlenmekle birbirlerine karşı cinsel anlamda sadakat yükümlülüğü altına girerler. (MK 185/3) Bu yükümlülüğün ihlali halinde diğer eş TMK 161 maddesine dayalı olarak boşanma davası açarak bu davada MK 174/2 maddesinde düzenlenen manevi tazminat isteminde bulunabilir. Böyle bir boşanma davası açarak eşinden tazminat alan kişinin manevi zararı karşılanmış demektir....
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; ilk derece mahkemesi kararının hatalı ve yanlış olduğunu, TMK 166/1.maddeden boşanma kararı verilmesinin yanlış olduğunu, TMK 163.maddeden boşanma kararı verilmesi gerektiğini, çocuk için verilen nafaka, kadın için verilen maddi ve manevi tazminatın az olduğunu, baba ile yatılı kişisel ilişki kurulmasının yanlış olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesi ile; çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kesinleşmeden itibaren başlatılmasının yanlış olduğunu, kusur belirlemesinin ve kadına maddi ve manevi tazminat verilmesinin yanlış olduğunu belirterek tarafların TMK 166/1.madde gereğince boşanmalarına, kadının tam kusurlu sayılarak maddi ve manevi tazminat talebinin reddine, tedbiren şahsi ilişkinin kaldırılmasına, kararın kesinleşmesi beklenmeden baba ile kişisel ilişkinin kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Boşanma sonucu maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için tazminat yükümlüsünün kusurlu, tazminat talep eden eşin ise kusursuz veya diğerine göre daha az kusurlu olması gerekir (TMK m. 174). O halde mahkemece, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğe göre ağır kusurlu kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddedilmesinde usulsuzlük görülmemiştir. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). Tedbir nafakası davanın her aşamasında talep edilebilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği, her iki eşin birliğin giderlerine katılma zorunluluğu vardır....